"Biz de enflasyon korumalı maaş istiyoruz"

"Biz de enflasyon korumalı maaş istiyoruz"

Büro Emekçileri Sendikası Muğla Şubesi  tarafından Sınırsızlık Meydanında basın açıklaması yapıldı. Geçinemediklerini ifade eden sendika üyeleri hükümetin kur korumalı mevduat sistemine de atıfta bulundu. Hükümete taleplerini sıralayan üyeler, "Biz de enflasyon korumalı maaş istiyoruz" dediler.

Haber Merkezi

Büro Emekçileri Sendikası Muğla Şubesi  temsilcisi Haluk Yıldırım  gazetecilere basın açıklamasında bulundu. Muğla Merkez Sınırsızlık Meydanında  seslenen Yıldırım, "30 yılı aşkın bir dönemde sayısız eylem ve etkinlik yaptık, örgütlenme hakkı talebiyle çıktığımız yolda toplu sözleşme ve grev hakkı için mücadelemizi bugünde sürdürüyoruz" diye konuştu.  Yıldırım şu ifadeleri kullandı: " 12 Eylül Askeri Darbesi sonrası emekçilerin haklarının gasp edildiği maaş ve ücretlerin baskılandığı dönemlerden, 1994 krizi sonrası uygulanan 5 Nisan kararlarına, 2001 krizinden 2008 küresel ekonomik krizine kadar yaşanan zorlu süreçlerde kamu emekçilerinin  yaşadığı mağduriyetlere karşı mücadele etmekten bir gün bile vazgeçmedik."

"EK BÜTÇE SAVAŞA, RANTA VE FAİZ LOBİSİNİN LEHİNE HARCANACAK"

"Türkiye'yi A.Ş gibi yönetme iddiasındaki sistemde ülke hisselere bölünerek satılmaya başladı, konut alan yabancılara vatandaşlığın promosyon olarak verildiği, para eden ne varsa haraç mezat satıldığı, geçiş garantili köprü ve yollar, hasta garantili hastaneler, kur korumalı mevduatlarla, emekçilerin ödediği vergiler ile gelir kayıpları; savaş ve güvenlikçi politikalar ile servet sahiplerine aktarıldığı bir sisteme geçildi. Kriz teğet geçti, kriz miriz yok" söylemlerinin yerini "enflasyon yok, hayat pahalılığı var" söylemleri aldı. Emekli maaşlarının asgari ücretin, asgari ücretinde açlık sınırının altında kaldığı, yoksulluk sınırının üzerinde maaş ve ücretlerin ayrıcalıklı hale geldiği Maliye Bakanı Nebati'nin dediği gibi dar gelirliler hariç herkesin kar ettiği bir dönemden geçiyoruz.

Mevcut iktidar her yıl olduğu 2022 yılı bütçesini de hazırlarken en iyi ve kapsamlı bir bütçe hazırladığını iddia etmiş; hazırlamış olduğu 1 TRİLYON 728 MİLYAR-TL büyüklüğündeki 2022 bütçesinin bütün toplum kesimlerinin yarasına merhem olacağını iddia etmişti. Biz kamu çalışanları her bütçe döneminde olduğu gibi 2022 bütçesinin de başta emekçi kesimlerin derdine merhem olmayacağını, hazırlanan bütçe kaynaklarının güvenlikçi, rantçı ve sermaye kesiminin ihtiyaçlarını karşılamak üzere hazırlandığını ifade etmiştik. Keza iktidar kötü ekonomi yönetiminden kaynaklı kur artışlarını bahane ederek Kur Korumalı Mevduat ve benzeri piyasa araçları üzerinden kamu kaynaklarını yandaşlarına servet olarak aktarmanın sonucundan yılın yarısında bütçeyi bitirdiğinden, Cumhuriyet tarihindeki en büyük ek bütçe talebiyle ortaya çıkmıştır. Bütçe hazırlanırken söylediğimizi bir kez daha buradan ifade ediyoruz. Hazırlanan bu ek bütçe de ekonomik krizle mücadele eden geniş toplum kesimlerinin derdine deva olmayacak, bu ek bütçede güvenlikçi politikalara ve savaşa, ranta ve faiz lobisinin lehine harcanacaktır."

"BÜTÜN KAMU ÇALIŞANLARI HAYAL KIRIKLIĞINA UĞRADI"

"2022 yılına girerken asgari ücrete ve kamu emekçilerine yapılan maaş zamlarının satın alma gücü açısından korunması siyasi iktidarın görevidir. Altı ay ya da bir yıl sonra gerçeği yansıtmayan enflasyon rakamları üzerinden verilen farkları zam diye sunmak, Enflasyon tahminlerini tutturamayan, siyasi iktidarın TÜİK eliyle enflasyon rakamlarını maniple etmek, "Enflasyon yok hayat pahalılığı var" diyerek aklımızla alay etmesi değil, enflasyondan kaynaklı kayıplarımızın bir sonraki ay karşılanması gerekir. Emekçiler olarak bizler de enflasyon korumalı maaş istiyoruz. Büro Emekçileri Sendikası olarak yıllardır kamuda ki ek gösterge adaletsizliğinin giderilmesi ve emeklilik maaşlarımızın hesaplanmasında dikkate alınmayan ek ödemelerimizin temel ücrete yansıtılması için mücadele etmekteyiz. 2018 Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde kamuda istihdam edilen dört meslek mensubu için vaat edilen 3600 Ek gösterge düzenlenmesine biz büro emekçilerinin de dahil edilmesi için siyasi partilerle görüşmeler yürütmenin yanı sıra bir takım eylem ve etkinliği hayata geçirdik. En son açıklanan haliyle masanın bir tarafında bulunan yandaş ve yancı sendika olan MEMUR-SEN'in bile anlayamadığı bir düzenlemeye dönüşeceği anlaşılan 3600 ek gösterge düzenlemesiyle kapsam içinde olan dört meslek grubu dahil bütün kamu çalışanları yine ve yeniden hayal kırıklığına uğratılmıştır. Biz Genel İdare Hizmetler Sınıfında bulunan Büro Emekçileri bu hayal kırıklığı yaratan düzenlemede bile kapsam dışı bırakılmanın öfkesini bir kat daha fazla hissetmekteyiz."

"SERVİS VE ÜCRETSİZ YEMEK, KİRA VE KREŞ YARDIMI İSTİYORUZ"

"Adil bir ek gösterge talebi, emekli maaş bağlanma oranlarının yıllar itibariyle düşmesi sonucu ortaya çıkmış bir taleptir. Emekli ikramiyesi ile ev alınabildiği dönemlerden, ikinci el bir otomobil bile alınamadığı, ev fiyatlarının milyonlarla ifade edildiği, bir dönemde emekli ikramiyelerinde 50 bin lira, emekli maaşlarında 1000 lira artışın kamu emekçilerine müjde olarak sunulması tarihsel bir ironiden öte bir şey değildir. Bunun için başından beri ifade ettiğimiz gibi kamuda adil bir ek gösterge düzenlenmesin yapılmalı ve taban 3600 ek gösterge alınarak bütün Kamu Emekçileri yapılan düzenlenmeden faydalandırılmalıdır. Bu düzenlemenin yanı sıra Kamu Emekçilerinin çalışırken elde ettiği gelirlerin emeklilikte garanti altına alınması, kıdem hesaplarında üst sınırın kaldırılması ile ek gösterge talebimizin karşılanmasının mümkün olacağını bir kez daha ifade ediyoruz. Emekçilerin işe gitmek için katlandığı maliyetlerin başında gelen ulaşım ve öğlen yemeği giderlerinin payı oransal olarak giderek artıyor, metropollerde ve turistik il ve ilçelerde konut kiraları neredeyse maaş tutarına yaklaşmış durumda, çalışan anne ve babaların çocukları için kreşlerin yanından bile geçemiyor. Acil olarak servis ve ücretsiz yemek, kira ve kreş yardımı istiyoruz!"

"İNSANCA BİR YAŞAM İSTİYORUZ"

"Sorunlarımızın nihai çözümünün gerçek bir toplu sözleşme düzeni ve grev hakkımızla ilgili bir yasal düzenleme ile mümkün olacağını biliyoruz. Siyasi iktidarı yaşanan bu olağan dışı süreçte toplu sözleşme masasına çağırıyoruz. Bakan Nebati'nin dediği gibi bu dönemin tek kaybedeni olan dar gelirliler olarak kayıplarımızın karşılanmasını istiyoruz. Biz Emekçiler, size göre dar gelirliler toplumun %95'iyiz. Sabahın alaca karanlığında sokağa dökülen işçiler, Kamu Emekçileri, çiftçiler yani üretenler biziz. Bizler sabahın sahipleriyiz, hesap sormayı da biliriz yaralarımızı sarmayı da. Biz üretmezsek hayat durur. Sıkıştıklarında "aynı gemideyiz" söylemini dilinden düşürmeyen iktidara Kanadalı Şair Cohen'in şiirinden bir bölümle cevap vererek açıklamamızı bitiriyorum. Herkes biliyor geminin su aldığını, herkes biliyor kaptanın yalan söylediğini, herkes biliyor zarların hileli olduğunu...

Bizi yok sayan siyasi iktidarı bir kez daha uyarıyoruz! Biz eşitlik, adalet, demokrasi ve barış istiyoruz. Biz insanca bir yaşam, güvenceli iş, güvenli bir gelecek istiyoruz."

 

 

DİĞER HABERLER