Pınar Gültekin'in katili Cemal Metin Avcı'nın ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasından 'haksız tahrik indirimi' ile 23 yıl hapis cezasına çarptırılması büyük tepkiye neden olmuştu. Avcı'nın avukatı Ali Abdullah bir açıklama yaptı ve, "Farklı algı yaratılıyor. Elbette ki biz eylemin neticesini tasvip etmiyoruz. Ama kameralar önünde oluşturulmaya çalışılan algı ile duruşmalar esnasında ortaya çıkan gerçekler aynı değildir" dedi.
Haber Merkezi
Avukat Ali Abdullah, Pınar'ın hayattayken yakıldığı iddialarının gerçeği yansıtmadığını, Cemal'den tehdit ile para istediğinin kanıtlandığını, hatta Cemal Metin Avcı'nın kendisinde değilken çekilen fotoğraflarının şantaj unsuru olarak kullanıldığını belirterek şu ifadeleri kullandı:
"PINAR GÜLTEKİN HAYATTAYKEN YANARAK ÖLMEMİŞTİR"
Avcı'nın avukatı kısaca şu ifadeleri kullandı: "Pınar Gültekin dosyası Özgecan Aslan dosyası ile kıyas edilmemelidir. Yaşanan her olayı ayrı ayrı değerlendirmek zorundayız. Elbette ki biz eylemin neticesini tasvip etmiyoruz. Ancak Basında ve sosyal medyada olaylar çarptırılmış olup yalan yanlış bilgilerin servis edilmesi sonucu ne yazık ki halkımız tarafından linç kampanyası başlatılmıştır.
1) Öncelikle Pınar Gültekin hayatta iken yanarak ölmemiştir. Bu husus 30.10.2020 tarihli İstanbul Adli Tıp Kurumu 1. Adli Tıp İhtisas Kurulu raporu ile sabittir. Pınar Gültekin'in yakılarak öldürülmediğine, olayda canavarca hisle ve eziyet çektirerek ölüm olayının gerçekleşmediğine kanaat getirilmiştir.
"CEMAL'DEN TEHDİT VE ŞANTAJLA ALINAN PARALAR MAHKEME KAYITLARINA GEÇTİ"
2) Müvekkil Cemal Metin Avcı'nın maktulün peşini bırakmadığı iddiası da gerçeği yansıtmamaktadır. Tam aksine maktul, Cemal Metin AVCI'nın peşini bırakmamış kendisini maddi ve manevi olarak şantaj ve tehditle sürekli sömürmüştür. Maktulün kardeşi S.G.'in kolluk huzurunda vermiş olduğu beyanında maktul Pınar Gültekin'in Cemal Metin Avcı'yı tehdit ettiğini açıkça beyan etmiştir. Hatta tehdit ve şantajla müvekkilden alınan paralar maktul tarafından maktulün kendi aile bireylerine dahi gönderilmiştir. Bu husus dosyaya giren maktulün hesap hareketleri ile tespit edilmiştir.
Yine Maktulün ev arkadaşı olan C.T beyanında: müvekkilim Cemal Metin Avcı'nın Maktul Pınar Gültekin tarafından sürekli olarak tehdit ve şantaja maruz bırakıldığı ve haksız paralar aldığı mahkeme kayıtlarına şerh edilmiştir.
"AVCI'NIN KENDİNDE DEĞİLKEN ÇEKİLEN FOTOĞRAFLARI ŞANTAJ UNSURU OLARAK KULLANILDI"
3) Cemal Metin Avcı kendisinde değilken çekilen fotoğrafları maktul tarafından sürekli olarak Avcı'ya karşı tehdit ve şantaj unsuru olarak kullanılmıştır. Maktul elinde olan bu kayıtlar ile daha büyük menfaatler elde etmek için bazı kişilerden akıl almaya çalışmıştır. Henüz maktul kayıp iken bir işletmeci ile kolluk görevlisi arasında 20.07.2020 tarihinde geçen konuşmada "elinde Muğla'daki bir işletmeciye ait görüntülerin var olduğunu, bu görüntüleri yayınlarsam biter bu, para istesem demişti" şeklinde yazışmalar olduğu sabittir. Bitmez tükenmez istekler karşısında maddi ve manevi olarak zora düşen Cemal Metin Avcı son olarak maktul ile konuşup elinde bulunan görüntüleri almak istemiş ancak maktulün devam eden haksız tahrikleri karşısında bir anda söz konusu eylem vuku bulmuştur.
"KAMERALAR ÖNÜNDE OLUŞTURULMAYA ÇALIŞILAN ALGI İLE GERÇEKLER AYNI DEĞİL"
4) Olayı itiraf eden yer gösteren vicdani sorumluluk hisseden bir kişinin canavarca hisle, eziyet çektirerek ve tasarlayarak bir insanı öldürmesi de mümkün değildir. Nitekim dosyada bulunan raporlar ve deliller doğrultusunda da canavarca his ve eziyet çektirmek suretiyle suçun işlenmediğine kanaat getirilmiştir.
Toplumun şunu bilmesini istiyoruz; kameralar önünde oluşturulmaya çalışılan algı ile duruşmalar esnasında ortaya çıkan gerçekler aynı değildir. Bu konuda tüm kamuoyunu tarafsız bir şekilde olayın esasını öğrenmeye ve devam eden yargı sürecini sabır ve sükunetle beklemeye davet ediyoruz."