2.500 LİRADAN BAŞLAYIP 25.000 LİRA ÜST SINIR OLSA…

 UMARIM ve dilerim yeni trafik cezaları bir işe yarar, kurallara uyulması konusunda sürücüyü etkiler. “Kural; topluluk halinde yaşayanların işbirliği içindeki uyumudur. Bunu sağlamak için de, bireyin uymak zorunda olduğu yazılı ve yazısız şartlardır. Kuralların bazıları hukuksal, bazıları değildir. Birinin canına ve malına saldırmak ceza gerektiren hukuksal kural iken, büyüklere saygılı davranmak toplumsal normdur. (Norm: Kural olarak benimsenmiş, ilke.) İnsanlar yazılı ve hukuksal kurallara; otorite varsa itaat etme ve benimseme şekli ile uyar, yoksa her türlü şekilde ihlâl eder.”

 01.09.2018 tarihli gazetedeki köşemde “Gerçekçi Tek Çözüm” başlığı ile konu hakkında bir makale kaleme almış ve düşüncelerimi belirtmiştim. Hafta içinde, 2019 da uygulanacak trafik cezalarının arttırılması ile ilgili yasa teklifi meclise sevk edildi. Ancak bu cezaların da, maalesef caydırıcı nitelikte olmadığı görüşündeyim. Çünkü ehliyetli 30milyon kişinin birkaç milyonu, “Adam sende, boş ver.” anlayışı ile yine kural ihlâli yapacaktır! Çünkü canavar sürücüler, ödeyeceği az ücreti yine nazarı itibara almayacak ve önemsemeyecektir. Onlar; aceleci, dikkatsiz, egoist trafik magandasıdır.

 ÖRNEĞİN: Sigara ve içki fiyatları her yıl arttırılır, sonuç itibarı ile içici kitlenin azaldığı ne duyulmuş ne de görülmüştür! Onun gibi trafik cezalarında da, her yıl rakamlar yükseltilir. Yükseltilince, kural ihlâlleri azalır mı? Hadi canım sende. Azalmadığı gibi aynı hızı ile devam eder. Ama ihlâllerle, devletin kasasına milyonlarca lira gelir kaydedilir.

 TRAFİK cezası, sürücünün kurallara uymaması sonucu ödediği bedeldir. Ancak bu ceza ücreti cüzi olunca, sürücüde: “Parasını veririm bildiğimi yaparım” diye düşünür ve kuralı dikkate almaz. Böylece trafik canavarı kendi koyduğu kuralı uygular. Çünkü eğitimsiz kişilerde kural bir anlam ifade etmez. Kuralsız yaşam, magandaya; disiplinsiz sürüş keyfi, park yasağına aykırı davranış, sürat, içkili araç kullanmak ve seyir halinde telefonla konuşmak zevk verir.

 OTORİTE; kurallara sıkı biçimde itaat edilmesini istese ve ceza miktarını en az (2500.-) liradan başlatıp, (25.000.-)TL.yi üst sınır olarak belirlese kural ihlâlinin sorun olarak çok az yaşanacağı, ama 3-5yıl sonra tamamen sonlanacağı düşüncesindeyim! Ancak bu ağır bir yaptırımdır. Ama öte taraftan kurallara uyulmadıkça ve hata yapıldıkça, ölümlü ve yaralanmalı kazalar yaşanacaktır! O zaman karşımızda ölüm veya ağır yaptırım, tercih olarak duracaktır!

 

              EĞER ağır yaptırımlar, sürücü yurttaş tarafından yine dikkate alınmazsa ve imam gibi yine bildiğini okursa, kişinin algılama ve mantık sorunu yaşadığı düşünülür. Sonrası da ilgili makamları ilgilendirir. Ancak böyle ağır bir uygulamanın hayata geçirilmeyeceğini biliyorum. Ama diğer taraftan, kuralları ihlal etmekten çekinmeyen sürücü, otoritenin küçük para cezasını ödemeye her zaman sevinerek rıza gösterdiğinden bunu memnuniyet duyguları ile ödeyecektir.  Ama sonra dönüp yine imam gibi bildiğini okuyacaktır!

 EV kadınlarını ilkokul diploması vermek için, belirli süre kursa almışlar. Kurs sonunda sınav yapılmış ve insan beyni ile ilgili bir soru yöneltilmiş: “Beyin ne yapar?” Sınava girenlerden tamamına yakını “Eşinin mesleğini yazmış!” hanımların en başarılısı da, diğerleri gibi yanıtlamış: “Karayollarında, şöfer…” demiş. İşte!!! Ehliyetlilerin içinde, böyle soruya, böyle yanıt verecek on binlerce kişi olduğunu düşünüyorum! Bunların da, kurallara saygılı davranacağını hayal bile etmiyorum.

 KURALSIZ yaşayan karayolları trafik magandaları, ölümle sonuçlanan trafik kazalarının birinci derece müsebbibidir. Ha silahla bir aileyi vurup yok etmiş, ha otomobille kaza yapıp katletmiş. İkisi de aynı sonucu doğurur. Kurallara itaat etmeyen trafik canavarları, her zaman ve bir şekilde yurttaşları katledecektir.

YAZARIN DİĞER YAZILARI