YALANCIKTAN ÖLMEK

Değerli Arkadaşım H. Haşmet Işık'ı geçen yıl  bu dizelerle uğurlamıştım. Ruhu şad olsun.

YALANCIKTAN ÖLMEK

Bu şehir hep aynı şehirdi,

Aşk kokulu, mermeri süt

Bu ırmak hep insandı

Gözesi gözyaşı, çağıltısı ağıt

Her nereye gitsen

Ardından sökün ederdi

Bu ova, bu dağlar

Çizmesi körüklü, peşkiri sarı ipek.

Bu şehir ahiydi; hak bilir, cömert

Sen kinden kibirden uzak

Çat kapı süzülürdün gönüllere

Bundandı ezberin

Günebakanlar gibi

Güneşi arayarak yaşamak.

Hep çoktu iş

Ayaküstü uğrardık kendimize

Boşu doldurmakla başlar

Doluya sığdırmakla biterdi

Kahve içimi hasbıhaller bile.

Sen adını kalbine kazıyıp şehrin

Buluşturdun iki ucunu çemberinin

Bulut karasından

Su yeşiline dönüşürken

Seni de yağacak yağmurlar artık

Seni de anlatacak

Akşamüstleri avlularda meltemler

Parklarda bütün çocuklar Hasan Haşmet

"Essahtan yaşayıp

Yalancıktan ölmek" bu olsa gerek.

YAZARIN DİĞER YAZILARI