ANADOLU’DAN ÇIKAN ÖĞRETİSİ DÜNYAYA YAYILAN AZİZ PAUL (M.S 3?-64) I

ANADOLU’DAN ÇIKAN ÖĞRETİSİ DÜNYAYA YAYILAN AZİZ PAUL (M.S 3?-64) I

 

MEHMET BİLDİRİCİ

 

İlk çağda fikirleri düşünce ve sanatları ile dünyanın her tarafına ışık saçmış batı uygarlığının gelişmesinde yer almış Anadolulu pek çok insan bulunmaktadır. Bunun yanında inanç önderi olmuş çok önemli kişiler de vardır.

Bu yazımda da Kilikya Bölgesinin (Akdeniz) en önemli kenti olan Tarsus’ta doğmuş olan Saint (Azizi) Paul incelenecektir. Paul Yahudi bir ailenin çocuğu olarak Tarsus’ta doğmuştur. Doğum tarihi, tam bilinmemekte, çeşitli kaynaklarda çeşitli tarihler verilmektedir. Esas ismi SAUL olarak bilinir. Ailesi çadır yapım işiyle uğraşmaktadır. Paul Anadolu’da doğmuş Yahudi olan tek kişidir.

Paul aynı zamanda ROMA Vatandaşıdır. O dönemdeki uygulamalara göre Tarsus ve Kudüs Roma yönetimindedir. Ama herkes Roma Vatandaşı değildir. Belirli kişilere imtiyaz olarak verilmektedir. Bu bakımdan çok önemlidir.

Daha sonra İmparator Caracalla döneminde 217 yılında Roma imparatorluğu sınırları içinde yaşayan herkes Roma vatandaşı sayılmıştır.

Paul küçük yaşta Kudüs (Jerusalem) kentine öğrenim için gönderilir. İsa ve ilk Hıristiyanlar olan havariler yaşamakta ve topluma seslerini duyurmaya çalışmaktadır. Saul önceleri onlara karşı ve onları takip etmekte engel olmaktadır. Geleneksel inanışlara göre Küdüs’ten, Suriye’deki Şam (Damascus) kentine seyahat ederken gözleri kapanır ve İsa (Jesus) görünür ve neden adamlarına eziyet ettiğini sorar. Sonra ona mucizevi şekilde ona inanır, gözleri açılır tam tersine onun yolunda çalışmaya başlar. Hıristiyanlığın dünyaya yayılması için çalışan İsa’dan sonrası için iki önemli kişiden biri olur. Diğeri de Petrus’tur (M.S. 1-64)

Hıristiyanlığı yaymak için gezilere çıkar çok ilginçtir. İlk gezisi Anadolu’yadır. Gemi ile Akdeniz’de ki Perge kentine limanına çıkar.

Buradan Isparta Yalvaç yakınlarında bulunan Pisidia Antioch kentine gelir. Oraya çadır yapımı için davet edilmiştir.

Yeni bir inanışını yaymak için konuşmaları hoş karşılanmaz buradan kovulur yürüyerek İconium’a (Konya) gelir burada yeni inanış çağrısı yapar. Konuşmalarını açık pencereden dinleyen Thekla isimli kız ona bağlanır, Iconia’dan da kovalanır. Buradan Lystra’da (Bugün Konya’nın güneyinde Hatunsaray) tanrılar aramızda diye karşılanır, Karaman yakınlarında Derbe’yi ziyaret eder ve güneyden Kudüs’e geri döner.

Paul ikinci gezini de aynı kentleri bu defa aksi yönden ziyaret eder.

Daha sonra Anadolu’dan geçerek, Truva Efes ve Yunanistan’a din yayma gezileri yapar. Bu defa yanında öğrencisi olan 4 İncil yazarından biri olan LUKA da vardır. Sonunda Roma’ya ulaşır ve orada öldürülür.

Bugün Roma’da Vatikan’daki en büyük kilise olan ve Roma dışındaki Saint Paulus Kilisesinde gömülü olduğuna inanılır. Tabii ki Kilise öldüğü yere çok sonraları yapılmıştır. Çok büyük bir kilisedir. Bu kiliseyi Roma seyahatimde görme şansını yakaladım.

Konya’da adına 1910 yılında Fransızlar tarafından yapılan ve halen açık olan Kilise dahil dünyanın pek çok yerinde adına sayısız kiliseler yapılmıştır.

Bunlar çeşitli kitaplarda ve internette yer alan bilgilerdir. Şimdi de Konya ile ilgili incelemelerimi ekleyeceğim.

Önce şunu belirtmeliyim. İnanca saygı esastır. Yazılarımda hiçbir zaman bir inanç savunuculuğu yapmış değilim. Çeşitli farklı dinlere inanlar farklı düşünebilirler. Din tartışmalarına girmek doğru

değildir, saygı esas olmalıdır. Bizim için işin kültür boyutu, inananlarına yaptığı tesirler esastır.

Aziz Paul Konya için çok tarihi bir kişidir. O zaman Iconium olarak bilinen Konya’nın Hıristiyanlık tarihinde de çok önemli bir yeri vardır. Yaptığı geziler Hıristiyanlığın kutsal kitabı İNCİL de yer

alır. İlk yaptığı Anadolu gezisinde Konya yer alır.

Konya gezisinde kendisine ilk katılan kişiler Konya’dan olmuştur.

Vaizlerini dinleyerek ona bağlanan Aya Thekla ki bu dünyada tüm

Hıristiyanlar tarafından ilk Azize kabul edilir.

Oğlum diye adına İncil’de mektup bulunan Lystralı TIMOTY Konya’dan ona katılan ilk Hıristiyanlardır.

Paul gezileri haritası

Devam edecektir.

 

Ek alanı

YAZARIN DİĞER YAZILARI