KİTAP: “HER ŞEY AİLE İLE BAŞLAR”

KİTAP: “HER ŞEY AİLE İLE BAŞLAR”

 

Nevzat Çağlar Tüfekçi

Yaşama hazırlanan çocuklar için her şey ailede başlar. Ailede yaşadıklarıyla çocuğun benliği ve kişiliği oluşur. Onların çocuk yaşlarda edindikleri olumlu ve olumsuz değerler; ileride yetişkin bir birey olduklarında davranışlarını olumlu ya da olumsuz yönde belirler…

İşte, “Her Şey Aile ile Başlar” kitabı, bu konuları ele alan akademik bir çalışma. Kitabın yazarı Gümüşhane Üniversitesi Temel Eğitim Bilimleri ABD, Temel Eğitim Bölümü Öğretim Görevlisi Dr. M. Serhat Semercioğlu. Yazar kitabında, anne-baba-çocuk ilişkilerini ve bu ilişkilerin çocuğun gelişimi üzerindeki psiko-sosyal etkilerini inceliyor. Kitap altı bölümden oluşuyor. Bölüm başlıkları şöyle: Müzik Her Zaman Onunla, Elektronik Emzik ve Mavi Balina Sendromu, Bu Hayatı O Seçmedi, Zorbalık Her Yerde, Unutulmuş Çocuk ve Dört Tarafında Dağlar Var…

Yazar kitabının önsözünde, ‘Elinizde tuttuğunuz bu kitaptaki tüm olaylar gerçek hayatta yaşandı’ diyerek, ülke içinde ve dışında değişik coğrafyalardaki aile ve çocuk ilişkilerini anlatan yaşanmışlıkları, okuru sıkmadan öykü diliyle anlatıyor… Her konu başlığı altında, çocuk yetiştirmenin ne kadar zor ve zahmetli bir süreç olduğu; öykü-bilimsel bir yaklaşımla ortaya konuluyor…

Müzik Her Zamanla Onunla başlıklı bölüm, Kanada’da, dört yaşındayken devlet korumasına alınan Ryan’ın öyküsüdür. Çocukluğundan beri Ryan’ın tek hayali piyano çalmaktır. Piyanoyla, evlatlık olduğu yeni annesiyle gittiği kilisede tanışır. Ryan, müzik eğitimi almalıydı ama onu anlayan kimsesi yoktu. İlk piyanonun başına Edmonton kilisesinde oturdu. Ryan, 46 yaşında, ona tahsis edilen piyanolu odasında sessizce öldü. Aslında ona sahip çıkan, yeteneklerini keşfetmeye çalışan bir ailenin yanında büyüse, ünlü bir piyanist olabilirdi… Müzik tutkusu, sadece gerçekleşmemiş bir hayal olarak kaldı.

ELEKTRONİK EMZİK

Elektronik Emzik ve Mavi Balina Sendromu’nda, anne - babası çalışan ve çocuklarına yeterli zaman ayıramamanın sonucunda, çocuğun internet ortamında içine düştüğü trajik durum anlatılır. Anne-baba çocuklarıyla yeterince ilgilenmezler ve onun ilgisini kazanmak için literatürde elektronik emzik denilen akıllı telefon hediye ederler. Çocuk internette kendisine hesap açar ve buradan girdiği bir sitenin yönlendirmesiyle suç işlemeye kadar götürülür. Teknoloji, Z kuşağı adıyla bilinen elektronik emzikli bir kuşak yaratmaktadır. Çocukları elektronik medyadan uzak tutacak en önemli etken, aile içi iletişimin sağlıklı olmasıdır. Bunun temel noktası, etkin bir şekilde çocuğu dinlemektir. İnterneti onlara yasaklayamayız ama kontrollü kullanmalarını sağlayabiliriz. Çocuklarımızla kaliteli zaman geçirmeliyiz. 

Bu Hayatı O Seçmedi; Pakistan doğumlu Layla’nın dramatik öyküsü. Taliban’ın kız öğrencilerin okula gitmesini yasakladığı bir coğrafyada, bu karara karşı çıkan muhalif bir öğretmen babanın kızıdır o. Evleri Taliban tarafından basılır ve anne –babası öldürülür. O kurtulur. Bir süre erkek gibi okula gider ve gelişme çağında bunu daha fazla saklayamaz. Tek isteği okumaktır. 11 yaşında, bu duruma isyan eder ve ‘Ben Layla olarak okumak istiyorum’ der. Pakistanlı kız öğrencilerin durumunu internetten dünyaya duyurur. Taliban’ın tepkisini çeker ve okul otobüsünü durdururlar, kafasına bir kurşun sıkarlar. Layla yaralı kurtulmuştur. Layla’nın yurt dışında süren tedavisi ve 15 yaşında NOBEL barış ödülünü almaya kadar varan bir süreç… Layla baskıcı bir rejimde dünyaya geldi. Onun tercihi, zorluklar karşısında mücadele edebilme becerisini sergilemek oldu…

UNUTULMUŞ ÇOCUK 

Zorbalık Her Yerde’de, Teksas’ta 900 gram olarak dünyaya gelen Liz’in mücadelesi ele alınır. Bu mücadelesinde, en büyük destekçileri, anne ve babasıdır. Arkadaşlarının dışlaması ve alaylarına karşı; anne-babası onun hep yanında oldu. Liz, arkadaşlarının kendisini dışlamalarından rahatsızdı. Marshall, anne-baba kavgalarının yaşadığı bir ortamda büyümüştü. Sorunluydu, başkalarına kolaylıkla zarar verebilecek bir yapısı vardı. Bir gün, Liz’in gizlice videosunu çekti ve ‘Dünyanın En Çirkin Kızı’ diye paylaşıma koydu. Liz için yapılan yorumlar olumsuzdu. Liz, öğretmen babasının da yönlendirmesiyle, kendisi bir kanal oluşturdu ve ‘Dünyanın En Çirkin Kızından Mesajlar’ diye başından geçenleri, geçirdiği ameliyatları anlattı. Bu sefer onu anlayan takipçi kitle çoğalmıştı. İnsanlar, Liz’e, dünyanın en çirkin kızı dediler ama o buna inanmadı. Kim olduğunuzu biliyorsanız, hayatta var olma savaşını kazanabilirsiniz. Bu nedenle, ‘Ben kendimi biliyorum’ diyebilmelisiniz.

Unutulmuş Çocuk, New York’ta, Lucy’nin, yılbaşı gecesinde tanıştığı Henry ile dışarı çıkması ve Henry tarafından öldürülmesiyle ilgilidir. Mahkeme bu olay için aynı zamanda çocuk psikiyatrisi alanında da eğitim alan Avukat Lawrence’ı görevlendirir. Avukat, anne Cameron ile görüşür. Anne; “Henry’nin ilk doğduğu andan itibaren uyku sorunu vardı. Çok uykusu olmasına rağmen uyuyamaz ve saatlerce ağlardı. Henry ve 5 yaşındaki ablasıyla ilgilenmekten yoruluyordum. Bir gün televizyonda, kendini uyku eğitmeni olarak tanıtan birisi; uyumayan çocukları yalnız bırakmamız gerektiğini, yorulduktan sonra kendi kendilerine uyuyacakları bilgisini vermişti. Ben de Henry’de bu yöntemi uyguladım. Odada yalnızken saç yolma ve tırnak yeme alışkanlığı başladı… Ona hep cezalandırıcı davrandım. Henry’nin gelişim çağı hep sorunlu oldu” diye anlatır.  Televizyonda ya da internette kendisini uzman olarak tanıtıp, yanlış yönlendirme yapan onlarca kişi bulunmaktadır. Onlara kanmamalı, inanmamalıyız. Böyle durumlarda mutlaka uzmanlardan yardım alınmalıdır.

SAAT 3 OLMADAN GÜNEŞ BATAN YERLER

Dört Tarafında Dağlar Var, küçük bir Karadeniz ilçesindeki Teknik Lisede Coğrafya öğretmeni, derste, ‘dört tarafı denizle çevrili olan kara parçasına ada denir’ deyince; 16 yaşındaki Mavi de Coğrafya öğretmenine şöyle sorar: ‘Peki, dört tarafı dağlarla çevrili, saat üç olmadan güneş batan yerlere ne denir?’ Mavi bu ilçeden kurtulmak, büyük şehirlerde tasarımcı-modacı olma hayalleri kurmaktadır. Mavi’nin en büyük destekçisi annesidir. İlçede, onun çizimlerini dikecek terzi yoktur. Çağan Irmak’ın, ‘Babam ve Oğlum’ filminin bir sahnesinde; ‘Baba, insanlar büyüdükçe hayalleri küçülür mü?’ sorusu yer alır. İnsanlar büyüdükçe hayalleri küçülmemeli, bu hayallerini aile ve toplumsal yaşam için canlı tutabilmelidir. Mavi’ye ne mi oldu? Mavi hayallerinin peşinden gitti ve Türkiye’nin en ünlü kadın modacılarından birisi oldu…

xxx

Her Şey Aile İle Başlar, Dr. M. Serhat Semercioğlu, Sola Yayınları, 1. Baskı 2019, 128 Sayfa, www.solayayinlari.com

YAZARIN DİĞER YAZILARI