HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ VE KUVVETLER AYRIMI
Birileri bu kavramları birilerine öğretmesi gerekir. Demokrasilerde bunlara inanmadan ve bunların varlığını kabul etmeden yapılacak sözde yönetim şekillerinin yeri olamaz. Çünkü yeri yoktur. Bunların olmadığı ve kabullenilmediği yönetim anlayışlarına ise ya dikta ya da öteki anti -demokratik yönetimler denilir.
Hukukun üstünlüğü, hukuk böyle emrediyor diyerek beğenmediğiniz kararları bile uygulamak demektir. Ne yapalım boynumuz kıldan incedir diyerek hukukun öngörülerini benimsemek demektir. Hukukun üstünlüğü son kararların idari anlayışların değil hukuktan verildiğini anlatır.
Bu neden böyledir. Çünkü demokrasilerde hangi durumlarda nasıl davranılacağını önceden gösteren hukuk anlayışları vardır. Bu anlayışlara göre davranmaktır hukukun üstünlüğü.
Birilerinin bunun egemen yönetim anlayışından bazılarına anlatması gerekir.
Çünkü bu anlayışlar hukuku kendi işimize karışıyor-müdahale ediyor diye sıkça eleştiriyorlar.
Hukuk devletinde hukukun geçerli olduğu anlayışlarda elbette hukuk her şeye karışmak zorundadır. Yönetenlerin beğenip beğenmemesi önemli değil.
Önemli olan yapılanların hukukun öngördüklerine uygun olup olmamasıdır.
Son Danıştay kararını bazıları “Danıştay idarenin yerine kendini koyuyor” diyerek eleştirmişlerdir, Onların anlayışına göre idare adına ne yapılırsa yapılsın kimse bunu eleştiremez, karşı çıkamaz. Oysa bu mantık hukukun geçerli olduğu toplamlarda değil askıya alındığı tüm anti-demokratik toplumlarda olabilir sadece.
Hiç bir demokratik toplumda ve hukukun üstün sayıldığı toplumda idarenin hukuka uymayan kararları alkışlanamaz.biz böyle istiyoruz diye de engel olmaya kalkışan hukuk bundan suçlanamaz. Eleştirilemez.
Hiç bir demokratik toplumda idarenin keyfi uygulamalarına eyer verilmez. Sadece dikta yönetimlerinde önce yönetim anlayışı sonra hukuk anlayışı geçerli olabilir. Yani demokratik toplum örneklerinde idarenin aldığı ve alacağı kararların yargılanması, sorgulanması mümkündür.
Demokrasilerde idarenin dikta heveslerini önlemek için de KUVVETELER AYRIMI diye bir hukuk anlayışı geliştirilmiştir.
Kuvetler ayrımı ilkesi demokrasinin olmazsa olmazıdır.Bir toplumda bu ilke geçerli değilse orada kimse demokrasinin varlığından söz edemez.
Çünkü KUVVETLER AYRIMI ilkesi yönetim anlayışlarının demokrasiye ve hukuka aykırı uygulamalarının frenlenebilmesi için getirilmiştir. Ola ki bir ileri topumu demokrasi ile kandırmaya kalkışır sonra da dikta emellerini gerçekleştirmeye soyunur.
Kuvvetler ayrımı anlayışı bu yalancılığı önlemek için getirilmişler
Demokratik toplumlarda bundan yakınanlar sadece dikta heveslerini besleyenlerdir.
Bunlar hukukun kendilerini engellediğini söyler durmadan
Geçmişte bu Danıştay’la memleket idare edilemez diyen anlayışla karşılaşmıştık.
Bugün ise bütünüyle bundan yakınan bir anlayış var önümüzde.