17 EKİM NEYDİ BİLİYOR MUSUNUZ?

    17   EKİM  NEYDİ BİLİYOR MUSUNUZ?

 Bu tarih,dünya tarihinde sıradan bir gündü denilebilir.Takvimler koparılıp atılınca altından 18 Ekim geliyor diyenler olabiliyor.Oysa bu günün insanlık için çok ama çok önemli bir işlevi ve anlamı  vardır.Çünkü bu günün siyasal anlamında onun DÜNYA YOKSULLUK GÜNÜ olduğu yazılıyordu.Yirmi yıldan fazla bir süreden beri 17 Ekim denilen tarih Ç OK GÜZEL VE ÇOK ANLAMLI BİR GÜN OLARAK ANILMAKTADIR..BM bu güne çok güzel bir  anlam  yüklemiştir.Ne varki bu mücadelenin nasıl yapılması gerektiğini gösterememiştir.Sadece neden böyle bir güne ihtiyaç duyulduğunu gösteren rakamlar yayınlanmıştır bu gün,hepsi o kadar..

      Bu günü yaşayan insanların yer aldığı dünya hiç de insanlık adına alkışlanacak bir görüntü ve gelecek için ümit verici bir resim göstermiyor.Örneğin yedi-sekiz milyarlık dünyamızda  bir milyona yakın insan açlık sınırında yaşıyor.Yaklaşık yüz milyona yakın insan ise tüm olanakları paylaşan ,onlardan yararlanan küçük bir azınlığı temsil ediyor.yani bu azınlık dünyanın tüm zenginliklerini kullanma şansına sahiptir.Bu sistemin adı sömürü  sistemidir dünyamızda..Siyaset sahnesinde de emperyalizm diyebiliriz buna..

      17 Ekim ülkemiz için de  çok iyi,alkışlanacak bir resim göstermiyor.Ülkemiz için de görüntü genelden farklı görünmüyor.Büyük bir çoğunluğun açlık ve yoksulluk sınırında yaşadığı bir resim sunuyor bize..Bu çoğunluğun rakamsal ifadesi ise epey görünüyor. Yani yaklaşık 60-70 milyona yakın insan açlık -yoksulluk koşullarında yaşamak zorundadır.

     Böyle bir tablo ortaya çıksın diye de birileri ,devlet denilen aracı bu doğrultuda kullanmaktan kaçınmıyor.Bu kullanım da bu toplumu Dünyanın en kirli toplumları arasına sokmuştur yıllardan beri..Ne yazık ki bu tablo yıllardır değiştirilemiyor ya da değiştirimlik istenmiyor.Çünkü küçük bir azınlığı besleyen bu tablodur da ondan.

    Tüm bunlar  acıdır ama daha acı olan şey,buna alıştırılmış bir toplumun ses çıkarmaktan kaçınmasıdır.Alan razı veren razı denilen bir yaşam anlayışı getirilmiştir.bundan dolayı bu tabloya kimse karşı çıkmıyor.karşı çıkmaması için de yoğun bir yandaşlık çalışmaları yapılıyor.Yandaş diye yaratılan bir medya sayesinde bu kirliliklerin konuşulmasına bile olanak tanınmıyor. 

  Bu 17 nisan gününün koymuş BM ama bu mücadelenin nasıl yapılması gerektiğini getirmemiştir.Demek ki o mücadelenin nasıl olması gerektiğini dünya insanına bırakmıştır diyebiliriz..

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI