30 AĞUSTOS NASIL BİR DÜŞ İÇİNDİ

   Cumhuriyetin ilanından çok önceler Atatürk egemenlik milletindir diyordu.Bu onun nasıl bir devlet kurmayı düşündüğünü açıklıyordu.

     Önce bağımsızlık vardı onun düşünde..sonra  CUMHURİYET denilen yönetim anlayışı ve özgürlük vardı..30 Ağustos işte bu düşü gerçekleştirmek için çıkılan bir yoldu ona göre..

     Atatürk bu düşü aynı zamanda tüm mazlum ülkelere de aşılıyordu.30 Ağustos bunun bir örneği olacaktı. Nitekim Pakistanda,Fasta,Mısırda,Hindistanda anti-emperyalistler   30 Agustosu büyük coşkularla karşılamıştı o zamanları.Sokaklarda Atatürk fotoğrafları dolaştırılıyordu ve Türkiyede kazanılan savaşın coşkusu yaşatılıyordu bu bölgelerdeki anti- emperyalist Müslümanlar tarafından..Atatürk zaferle tüm mazlum ülkelere böyle bir düşün er veya geç olarak gerçekleşebileceği fikrini gösteriyordu..

        Atatürk sadece bunu  göstermiyordu aynı zamanda kurulacak yeni devletlerin dünya devletleri içinde nasıl bir yer alacaklarını da göstermeye çalışoydu.Yani saygınlığı olan bağımsızlığı olan bir devletin nasıl yönetilmesi gerektiğini de gösteriyordu.Şöyle diyordu Mart 1921 eki yazasında: "Dünya kuvvetlerinin sağ tarafı,sol tarafımüthiş mücadeleye girişmiştir.Bu mücadele belki asırlarca sürecek ve muhakkak sonunda meydana büyük.emsalsiz bir inkılap çıkacak."

      "Ve genel memleket mesaisi için,iyi düşünülmüş,iyi tayin olunmuş bir hayat proğramına,ilim ve siyasette bizi bir gün sağa,bir gün sola bocalamaktan kurtaracak bir ölçüye,bir pusulaya sahip olalım..Sağa mı sola m   mı? nereye gideceğiz?"

      Atatürk bu soruya şu yanıtı getiriyordu:" Her halde sağa değil.."Bunun  nedenlerini açıkladıktan sonra yazının devamında şöyle diyor:"Şüphesiz dünya cereyanı devamlı olarak sağdan sola gidiyor ve bözim de yöneleceğimiz istikamet,elbette bu olacaktır.Fakat yalnız su istikamete işaretle yetinirsek,eksik bir hüküm vermiş oluruz.Bugün sol taraf birkaç merhaleden meydana gelmektedir.onların da aşırıları ve ılımlıları var."

    Yzaın snraında bu aşırı ve ılımların memleketlere göre aldıkları isimlerden söz ediyor ve sonra da Türkiyenin bunlar arasında nasıl olabileceğini Leninin mektubundan açıklıyor.lenin şöyle diyordu bu mektubunda;Türkiye için en uygun idare tarzının milliyetperver idare olacağını söylüyordu.

   Bu gün atatürkün bu macadelesi ve görüşlerine karşı olanlar onun hareketlerini küçümsemek için bayramların kutlanmasına gölge düşürme yarışındadırlar.Hatta bu karşı olanlardan birileri bu mücadeliyi öylesine kuçümsüyordu ki keşke yunan kazansaydı diye biliyordu ,içinden değil yüksek sesle..ve onun bö sezlerine arka çıkanlar bunları söyleyen kişinin andından gözyaşı dökenler vardı.Geçmişte ekranda bir üniversiteli kızamaz da dinimi yaşayacaksam ingiliz sömürgesi olmaya razıyım diye bilmişti. bu yaklaşım içinde olanlar için otuz ağjstosun elbette bir anlamı olmayacaktı.İşti bu yüzden olup bitiyor günümün otuz ağustos kavgaları..

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI