BULUNMAZ "HİNT KUMAŞLARI"


   Çevremizde görüyoruz,duyuyoruz,okuyoruz aynı zamanda..Adam emekli ama bir belediyede ve başka yerde görevli aynı zamanda..Belediyenin iş yerlerinde bir ücreti de var ..Bir yönetim kurulu üyesi olarak oradan da maaş alıyor.Bunlara baktığınız zaman onlardan değerlerine bağlı olan başka insan da yoktur.(?)Bunlar ne büyük cevherler ki birileri bunların hizmetlerinden yararlanmak için görev üstüne görev veriyorlar. Ülkenin işsizlik sorunu içinde bunaldığı koşullarda bu çok üstün ve yetenekli"!" kişilere verilen maaşları hangi değer anlayışıyla açıklayabiliriz ki?
     Özellikle çalıştığımız yıllarda daha sık gördüğümüz ve karşılaştığımız bir başka oysal gerçeklik de vardı. Bazıları bazı görevlere getirilmiş olmayı şöyle açıklıyorlardı. Müdürlük ,idarecilik istemedim ama çok ısrar ettikleri için dayanamadım. Kabul ettim.."Düşündüğümü zaman kendisine müdürlük teklif edilen,bunun için israr bile edilen kişinin hangi özellikleriyle bunu hak ediyordu acaba?
    Aslında bu kocaman bir yalandı.Kendisine yönelebilecek eleştirilerden kaçınmak için söyleniyordu bu yalanlar.Bu görüntü bir başka gerçekliği ortaya koyuyordu bu toplumun.O da görevlerin Bilgi, beceri, yetenek, deneyim,hak-ediş ölçülerine göre verilmedğini anlatıyor bize..Bu görevlerin ölçüsü ise,yakınlık ve yandaşlık özellikleri topluma değil bize hizmet mantığı ile dağıtıldığını açıklıyor.Böyle olduğu için de grevin gerekleri değil görevlendiren anlayışın isteklerine uygun davranıldığını kanıtlıyor.Onun için bu şekilde göreve getirenler görevlere uygun değil kendisinden istenen be beklenenlere uygun görev yapmak zorundadırlar.İşte bu yüzden adalet diye,hak diye,eşitlik diye ölçülere uyma gereği duyulmamaktadır.
   Gerçekte bunlara bakarsanız kendilerinden daha çok değerlerine bağlı insan bulamazsınız toplumda..kendilerinden daha çok dindar da yoktur.Kendilerinden daha çok ahlaklı kimseler de yoktur.Yani onlar değerlere bağlı görünmek zorundadırlar ama gerçekte böyle değildirler.Zaten isteseler bile bağlı  olamazlar kendilerinden istenen  görevlere  bağlılık değildir çünkü..
   Oysa etik açısından,gerçeklik açısından bakılırsa bu tür insanların insan olarak anılmasına bile izin yoktur.Örneğin sen emekli maaşı alıyorsun.belediyede  çalışıyorsun,belediyenin bir şirketinde yönetim kurulu maaşın da var.Ülkenin işsizlik koşullarında senin yakın olmaktan yandaş olmaktan başka hangi özelliğin var da bu maaşları alıyorsun beyim/Senin ülkende  işsiz bir sürü üniversite mezunun  açlıktan-yoksulluktan kırılırken;kimileri intihar bile ederken senin aldığın maaşlara çocuklarını yetiştirme-büyütme  yetkisini tanıyan  hangi değerdir acaba  Sen başkalarına gitmesi gereken bir ücretle çocuklarını haram lokmalarla büyüttüğünü bile anlayamayacak kadar akıldın yoksun musun be kardeşim?
   Unutma o senin hak etmeden aldığın paranın içinde tüyü bitmemiş yetimlerin payı da var. Unutma senin o fazladan tıkındığın maaşın başkalarına  gidebilseydi nasıl olurdu bu toplumda yaşam?
   Özellikle çifte maaşlı bu tür yetenekleri  gördüğünüz zaman bilin ki onlar sizin çocuklarınızın hakların da çiğniyorlar. Bilin ki onlar birilerinin kuklaları durumundadırlar
   Bu bulunmaz Hint kumaşları senin içindeki düşmanlarındır .Bunları iyi bellemelisin.Bunların hizmetlerini almak bile haramdır insan için.


YAZARIN DİĞER YAZILARI