BÜTÜN BUNLAR ÇOK KÖTÜ BİR RASTLANTI MI?
Türkiye'de yaklaşık 15 termik santral bulunuyormuş.. Bunlara filtre takılması zorunlu iken bu zorunluluk 2,5 yıl ötelenmiş durumda. Filtreler zehirli havayı temizlemeyi öngörüyor. En azından zehrini en aza indirmek çabasıyla takılıyor. Filtrelere insan sağlığını tehdit emmek için zorunlu utuluyor dünyada. Biz de de bunun için zorunluluk getirilmişti ama şimdi iki buçuk yıl ötelendi. Demek ki birileri havamızın iki buçuk yıl daha bizi zehirleyemeyeceğini gördüler ki bu santralleri işleten kuruluşları gereksiz masraflardan kurtarmak için böyle bir karar alınmıştır galiba.. Bu santrallerin kurulu olduğu yerlerdeki insan ve canlılar nasılsa bu kirli havaya alışmış olmalı ki meclisimiz bu filtre zorunluluğunu ötelemiştir..
Şayet bu süre içinde kirlilikten dolayı hastalanan veya ölen olursa diye bir kuşkuya bile ihtiyaç duyulmamış. Ölen olursa da arkalarından KALAN SAĞLAR BİZİMDİR diyeceğiz.. Meclisin halk sağlığına verilen bu önemi çoğumuzun gözlerini yaşartmıştır..
Oysa bildiğimiz kadarıyla doğal hukuk anlayışında şöyle bir ifade yer almaktadır. Devlet herhangi bir kaygıyı öne sürerek doğal hakların kısıtlanmasına gidemez. İnsanın temel haklarına dokunamaz. Bu ifadeye göre devlet ben burayı şu gerekçelerle kullanacağım diyerek insanların doğal haklarına dokunamaz. Devlet ekonomik gerekçeler ileri sürerek doğal haklarına dokunamaz kişilerin. Buna yakın bir anlayış yaklaşık 400 yıl kadar önce dile getirilmiştir. Oysa filtre ertelemesinin kaygısı ,"ne yapalım devletin enerjiye ihtiyacı vardır "
Mantığına dayanmaktadır. Bir ihtiyacın karşılanması sırasında başka bir ihtiyacın ille de yok edilmesi, çiğnenmesi mi gerekir oksa?
Bu öteleme kararını alan meclisin siyası partileri hangileridir/Başta iktidar partisi ve sonra da onun ortağı görümündeki MHP.. Bunların oyu ile santrallerin yaratabileceği sağlık problemlerinin oluşması pahasına filtre zorunluluğu ertelenmiş durumdadır.
Bu iki grubun elbirliğiyle ertelenen o kadar çok nemli sorun var ki.. Bunların başka bir toplumda görülmesi ise mümkün değil gibi..
Örneğin 15 Temmuz gibi bir hareketin en iyi ve en doğru incelenebileceği tek kurum meclis değil midir/Öteki kurumların sonuçlandırmadığı sorunların tek çözüm yeri meclis değil mi? Meclis niye vardır derseniz ancak bu gibi sorunların çözülebilmesi için vardır. Ama gel gör ki bu çözümü getirecek olan meclisin önüne bu konunun getirilmesini istemeyenler birileri var sanki.. Filtre zorunluluğunu öteleyen kararı alanlar bu konuda da işbirliği yaptılar
Bunun yanında ilginç işbirliklerinden biri de çocuklara yönelik dinci yurtlardaki taciz olaylarının incelenmesi önerisi kabul edilmedi. Demek ki kimi yurtlarda sayıları otuz-kırklarla medyada yer alan bu taciz sorununu bu iki grup toplumun sorunu olarak görmüyordu..
BUNUN GİBİ PEK ÇOK KONUDAKİ MECLİS ARAŞTIRMA İSTEKLERİ DE GERİ ÇEVRİLDİ. Demek bizlerin sorun gördüğünü bu iki yaklaşımdaki insanlar sorun olarak görmüyordu. Birileri için önemli olanlar başkaları için önemsiz olabiliyor..
Demokrasi bu olsa gerekir.. Çoğunluğu sağladın mı herkes için sorun olsa bile birileri için sorun olmuyor bazı sorunlar. FİLTRE DEDİĞİN NEDİR Kİ.. Alt tarafı bir demir parçası.. Bu yüzden birbirimizi kıracak mıyız ki?