ÇOK AHLAKLI İNSAN OLUR MU?
Yanlış kullandığımız o kadar çok sözcük var ki dilimizde..
Bu yüzden s ıkça yanlış anlışıldım,onu demek istememiştim türünden savunmalara geçiyoruz.Dilin doğru kullanılması için kurallar vardır.Bunlar doğru şekilde kullanılırsa asla yanlış anlaşılma meydana gelmez.Tüm anlaşmazlıklar dilin doğru kullanılmamasından geliyor..
Dile uygun kullandığımız halde bazen yanlış anlatımlar ve anlaşılmalar olabiliyor.Dilin doğru kullanımı aynı zamanda bir eğitim sorunudur.Dilbilgisi denilen kuralların bilinmesi sorunudur.Ekranda adının başında PRF eiketi bulunan kişi bir başkasını anlatırken ÇOK AHLAKLI BİRİ ifadesini kullanmıştır.Yer yüzünde acaba böyle bir varlık olabilir mi?
Örneğin çok varsıl-çok yoksul,çok uzun çok –kısa,çok zayıf çok şişman olabilir ama çok ahlaklı nasıl olacaktır?Aynı şekilde kimilerince kullanılan GÜZEL AHLAKLI ifadesi de doğru değildir.Ahlakın çoğu-azı olamayacağı gibi güzeli-çirkini de olamaz.Ahlak varsa vardır zaten.Azı-çoğu yoktur.Çünkü ahlak,vicdan,duyarlılık,tutarlılık,özgürlük,doğruluk kavramlarından oluşur.bunların her biri insanda var veya yok olabilir.Ahlak bu varlık-yokluğa göre değişir.Onun için az veya çok değildir.
Her toplumun ortak değerlerinden biridir ahlak.Değerler de birbirine bağlıdır.Biri zayıfladığı zaman hepsini aynı şekilde tetikler.Onun için sıkça işittiğimiz AHLAK ÇÖKÖŞÜ İFADESİ de yanlıştır.
Çünkü ahlakta görülen zaaf ve zayıflıklar öteki değerlerden gelmiştir.Bir değerin tek başına çöküşü değil tümünün birden çöküşü söz konusudur toplumlarda..hiç bir değerin tek başına çöküşü yoktur toplumlarda.Ahlaki çöküntü başlamışsa bu demektir ki öteki değerlerin çöküntüsü de vardır orada.Herhangi bir değerler alanında görülen çöküntü,suya atılan taşın dalgaları gibi öteki alanları da etkisi altına alacaktır en kısa zamanda..
Bakınız bu toplumun kirlilik sıralamasındaki yerine..
Yıllardır bu sıralamada gösterilen toplum buradan bir türlü kurtarılamadı.
Kurtarılmak bir yana buna bir de RÜŞVET VE YOLSUZLUK gibi bir pislik eklendi.
Hele bu rüşvet ve yolsuzluk eklendikten sonra daha da kirliliklere saplandı.hatta bu yeni kirlilik alanında ilk onuncu sırada yer aldığımız bile söyleniyor
.Gerçi yandaşlar bunun böyle olduğunu ne yazabiliyorlar ne de eleştirebiliyorlar.Çünkü yandaşlık etiketleri buna izin vermiyor
Bize ilginç gelen ise herkesin değerlerine herkesten çok bağlı olduğu bir toplumda nasıl oldur da bu kirlilik görüntüsü oluşabiliyor?
Hangi değer onlara böyle bir görüntünün oluşmasına yardımcı oluyor?hangi değer onlara bu kirlilikler içinde yer almamıza yardım ediyor ve izin veriyor?
İşte bu manzara içinde kültürün böyle görüntülerin oluşmasında seyirci durduğunu veya bırakıldığını görüyoruz.bu kadar yüksek ahlaklıların yaşadığı bu kadar dindarların ve öteki değerlere bağlıların yer aldığı bu toplumda hangi değer bu görüntülere izin veriyor ki/Bizim anladığımız değerlerin hiç biri buna izin vermiyor ama onların değerleri demek ki buna izin verebiliyor.Demek ki yüksek ahlaklılıktan söz edenleri toplumun böyle kirliliklere batmasını önleyemiyorlar,