DARÜLACEZE DİYE BİR YERDE YAŞANANLAR

                          DARÜLACEZE DİYE BİR YERDE YAŞANANLAR

            1895 yılında, İstanbul'da KİMSESİZLERE BAKIM VE BARINMA hizmetleri vermek için kuruldu. Kimsezi çocuklar ve yaşlılara hizmet sunmak için kurulmuş bir kamu kuruluşudur. Burada kalan  0- 6 yaş arası çocuklara devletin onlara ana-baba; aile görevlerini verebilmesini sağlamak için kurumun  yöneticileri ve çalışanları vardır. Burada görevlilerin en başta çocuk psikolojisi, çocuk eğitim-bakımı ile ilgili bilimleri alanında eğitilmiş kişiler olması gerekir. O çocuklara aile şefkati verebilecek eğitilmiş kişileri olması gerekir. NE VARKİ ÇALIŞANLAR ARASINDA HERKESİN AYNI EĞİTİM DÜZEYİNDE OLMASI bir türlü sağlanamamıştır. Hiçbir eğitimi olmayan devletin değil de bir şirketin görevlendirdiği bakıcılar da görev yapmaktadır burada. Bu yüzden zaman zaman bu bakıcıların çocuklara şiddetleri yansımaktadır basına. Geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi bu yıl da aynı resim çizilmiştir. Bakıcıların şiddet uyguladığı saptanmıştır. Bunu da ortaya çıkaran bir doktor olmuştur. Bir muayene sırasında küçük çocuklarda şiddet izlerini fark edip ilgililere duyurmuştur

   Şiddetin görüntüleri kameralarda varmış ama nedense bu görüntülerin kameralarda bulunduğu görülmüştür soruşturma sonucu, Kurumun etkili ve yetkili kişileri kamera kayıtlarının silindiğini söylemişlerdir. Gerçek pek çok olayda olayın kanıtı sayılabilecek kamera görüntülerinin silindiği görülür ülkemizde. O kadar masraflar yapılarak alınan kameralar tam da işe yarayacağı zaman görüntüleri vermez oluyor. Üstelik kim kaybediyor bu görüntüleri sorusu sorulamıyor galiba. Kamere kayıtları yoktur veya silinmiştir dendiği zaman devlet de bunun neden olduğunu soramıyor galiba ki pek çok olayda bunların yaşandığını görüyoruz. YANİ O KAMERALARI SÜS OLSUN DİYE TAKIYORLAR BELLİ Kİ. Hatta bu kameraları satan yabancı şirketin birkaç yıl önce ilginiz açıklamaları bile olmuştu. Örneğin rüşvet vererek iş yaptık Türkiye'de demişlermiş bu şirket.. Demek ki kurumlara kameralar verilirken istenilen olayları silebilir garantisi ile verilmiştir. Darülceze deki kameralar da böyle olduğu için nedense sorgulamada kullanılabilecek kanıtların silinmesini kolaylaştırmıştır. Bu silinmelerin bir sorumlusu yok mudur? Bir silinme olduğuna göre ortada gizlenmek istenen büyük bir suç var demektir. Bu silinmelerin suçları gizlemek için yapıldığını acaba araştıranlar bilmiyor mu? Yani ilgili görüntüleri kameralardan çıkarmanın bir hak mı suç mu olduğunu bilmiyor mu devlet? Hukuk bu şekilde kamera kayıtlarının kaybettirilmesini acaba birilerine hak mı sayıyor/çünkü pek çok olayda benzer görüntülerin kaybolması-silinmesi olaya yaşanıyor. Bunun üstüne gidilmediği için olsa gerek en ufak bir sorgulamada kayıtların silinmesi olayı yaşanıyor

Bu olayın yaşandığı kuruma hasta bakıcıları sağlayan ise bir işbumla şirketi imiş. Bir garsonu işe yerleştirir  gibi bu şirket başvuranlar arasında kendisinin uygun gördüğü kişileri gönderiyormuş. Şirket acaba hangi ölçeklere dikkat ederek buralara bakıcı görevlendiriyor dersiniz?.0-6 YAŞ ARASI ÇOCUKLARIN BAKIMI İÇİN GÖREVLENDİRİLECEK BAKICILARIN HANGİ ÖZELLİKLERİ OLMALIDIR? Devlet kendisi buraya eleman alacak olursa bu özellikleri aramaz mı?

   Bu çocuklar kimsesiz çocuklar olduğu için ve  0-6 yaşa aralarında bulundukları için en çok bir aile sıcaklığına muhtaçtırlar. Onlara bir ailede yetiştirir gibi çok özel bir yetiştirme programı uygulanır. Şirketin iş arayan elamanları hangi bilgi ve görgüleriyle bu eğitimi verebilirler ki/

 Soruşturmanın sonucu ise büsbütün komedi olmuş.0-6 yaş arasındaki çocukları farklı yurtlara sürmüşler. Böylece şiddet uygulanan çocukların suçlu olduğunu kanıtlamış devlet. Ama kamera görüntülerini kaybeden okul sorumlularına ceza yok. Demek ki onlar kendilerini kurtarmak için gerektiğinde  kamera görüntülerini kaybedebileceklerdir bundan sonra da.. Şirketin gönderdiği çalışanlarına bir miktar para cezası kesmiş.. Böylece bir büyük sorunu devletle el ele vererek çözmüşler..

    İşte buna şapka çıkartılır derler ya..

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI