ERGENEKON KİMLERİN İHTİYACI OLARAK YARATILMIŞTI
Ergenekon sürecinden önce Türkiye’nin bir hukuk sistemi vardı .Hukuk adına bir çok yanlışlar yapılmıştı ama bunlar bir yerlerden dönebiliyordu geç de olsa.En azından en güvenilir kurumdu hukuk .En azından yanlışların bir yerlerden düzeltilebileceği umudu v ardı insanlarımızda.tam denilemese bile Ankarada hukukçular vardır diye bir anlayışın güvencesi bulunuyordu.
Bu birilerinin öngördüğü Türkiye düzeni için engel sayılmaya başlandı.İstenilen uygulamaları yapamayacaklarını anlayanlar için engeldi bu hukuk anlayışı.Örneğin birileri bu engeli açıkça şöyle ifade bile etmişti:”Biz bu hukuk sistemine güvenmediğimiz için dokunulmazlıkları kaldırmıyoruz” demek ki birilerinin güvenebileceği hukuk başka bir hukuktu..Ergenekon o birilerinin güvenebileceği hukuk anlayışın yaratmak için devreye sokuluyordu.O birilerininin güvenmediği hukuk içinde katil taıklar,fuhuş tacirleri,kaçakçılar ve her türlü pislikten mahküm edilmiş tanıkların söylediklerini esas alan bir anlayış yoktu.bu anlayış ancak Ergenekon sürecinin “güvenilir huku kunda yaratılmıştı..düşünün ki hukuk adına adalet adına karar vermek için öz yeğenini pazarlamaktan sanık bir tanığın söylediklerini ele almıştır Ergenekon hukuku. Öz yeğenini pazarlamaktan sanık bir yaratık acaba hangi değerleri üstüne doğru söyleyeceğine yemin etmiştir?
Katil dolandırıcı fuhuş tüccarlarının ifadelerini kabul eden hukuk onların doğruları söylediklerini nereden kararlaştırabiliyordu? Örneğin siz savcı olsanız böyle yaratıkların yeminli söylemlerini neye göre doğru sayacaksınız/
Ergeneko denilen süreç bu tür değersizlerin değer olarak kabul edildiği ve insanların haksız yere mahküm edildiği bir süreçti..Elbette bu sürecin de birilerinin öngörülerine uygun hizmeti olacaktı..
Bu öngörü neydi?
İstediğimiz kişi ve kurumları mahküm edecek ne varsa hepsini gerçekmiş gibi kullanmaktı.Nitekim öyle yapıldı ve Ergenekon süreci başlatıldı.Bu sürecin ilk hedefi de ordu olmuştu.Çünkü ordunun son yıllarda Atatürkçülük adına söylemleri ve eylemleri epeyce artmıştı.Atatürkçü yaklaşımın ağırlık kazanmağa başladığı örnekler ç ok görülmeye başlandı.Emperyalizm bunu gördüğü için daha ikibinli yılların başında ordunun yeniden dizayn edilmesi için raporlar hazırlamıştı.Amerikan raporunda açıkça bundan söz ediliyordu.O zamanki hukuk ve anayasal anlayış bu dizayna çok izin vermiyordu.Emperayalizmin bekçileri bunun gördükleri için ,izin verecek uygulamalara yol açan faaliyetlere başladılar,Orduyu hedef yapacak suçlamalara başladılar.bu ara karadenizde yaşanan olay da bu dizayn işine daha çok hız verilmesini gerektiriyordu.Amerikan gemilerinin karadenize açılmalarını önüne geçen ordu anlayışı oluşmuştu askerler arasında.O zaman ordunun yeniden düzenlenmesi ihtiyacı daha da artıyordu emperyalistleri ve işbirlikçileri için..
Dünyada bir ordunun neredeyse temünün casuslukla suçlandığı örneği yoktur.Ama Ergenekon bu örneği de yarattı. Denizcilerin tümünü casuslukla suçlayarak yargılamaya bile kalkıştı.Yeni düzenleme için gerekliydi bu ama eski hukuk izin vermiyordu.onun için izin verecek bir hukuk mantığı yaratılmıştı.
Bir yanda da birileri türkiye bağırsaklarını temizliyor diyerek alkış tutuyordu YAŞANANLARA..Amerikanan tam istediği de buydu. O barzakları temizlemek için ordunun mahrem biligilerine ulaşacak bir gerekçeye ihtiyaç vardır. O da beni öldürecekler diyen birilerinin söylemiyle ortaya çıkıyonrdu.
Türkiye barsaklarını temizledi mi bilmiyoruz ama ordunun mahrem bilgisini ele geçiren emperyalistler ordunun kullandığı sekiz yüzden fazla adamın öldürülmesiyle epey bir temizliğe tanık olacaktı..
Yargının beraat kararı acaba bu barsak temizlemenin bittiğini mi kanıtlıyor dersiniz?