HAFIZA-I BEŞER

                                             HAFIZA-I  BEŞER  

        Maraton denilen koşuda ülkeleri adına yarışanların yanına,yarışı kazandıracak yarışçılar konulur.Tavşan denilen bu yarışçıların görevleri öteki yarışmacıları bir şekilde şaşırtmak,oyalamak ve gerektiğinde öne-arkaya geçerek onları

Şaşırtmak ülkeleri adına kazanmasını öngördükleri yarışmacının kazanmasını hazırlamaktır.Tavşanlar bazen en önemli yarışmacılar olarak  da algılanabilir.

   Uzun zamandır medyamızda iktidar partisinin rakibi olarak önceden aynı partide görev almış bazı kişilerin bir  parti ile çıkacaklarına dair söylentiler dolaştırılmaktadır.Hata kimileri için kurulacak bu parti iktidar partisinin  yerini alabileceği türünden söylemler bile dolaştırılmaktadır.Yaşamları boyunca birbirinden  farklı düşünmeyen ,istemeyen iki insanın birden siyasi rakip olabileceğini nasıl düşünebiliriz ki?  Yani kurulması düşünülen partinin iktidar partisinin rakibi olabileceğini ve iktidar partisinin oy kayıplarına uğratılacağını düşüneler bile oluşmuştur.

   Kurulması düşünülen partinin farklı bir ideolojiden beslendiğini sanıyorlar bazıları. Oysa ikisinin  dünya görüşlerini tıpa tıp aynıdır.ikisinin hedef  kitlesinin ideolojisi  aynıdır.Bu iki patinin Cumhuriyet ve Atatürk 'e bakışları arasında bir fark da yoktur. Cumhuriyet tarihine bakışları arasında da bir farklılık bulunmamaktadır. Onun için kurulası düşünülen partinin bir TAVŞAN partisi olmaktan öte bir yenilik getirmeyecektir siyasetimize.

     En büyük eksikliğimiz bazı olayları unutmadaki çabukluğumuz olmaktadır. Yani çok çabuk unutuyoruz. Birileri  hatırlatacak olursa da "sahi öyle olmuştu" diyebiliyoruz. Bu  toplumsal unutkanlığımıza eski dilde "HAFIZA-I   BEŞER" deniliyor..

     Toplumun hafızası  BASIN-YAYIN'dır. Basın geçmişin  olaylarını hatırlatmak istemediği zaman da toplumun unutkanlığı ortaya çıkar.Bunun olması ise toplumun özgürlüğü  ile ilgilidir.Özgürlüğün eksik olduğu ,zayıf olduğu toplumlarda basının bir şeyleri hatırlatmasına asla izin verilmez.Örneğin DEAŞ denilen bir oluşumun ilk ortaya çıktığı günlerde kimler  neler söylemişti?Hatırlayan var mı acaba? Dönemin  en yetkili  kişisi ne demişti bu kafa kesenler hakkında:Bunlar asırlardır ezilmişliğini,dışlanmışlığın veriği  öfke ile darvnan öfkeli   gençlerdir..

     Bu sözde ezilmiş gençlerini"!" tüm dünyada terör örgütü üyesi olduklarını kabul edilirken onlara bir türlü terörist diyemeyenler kimlerdi acaba?Hatta onların İŞİD olarak bilinen örgütüne  kendilerine göre DEAŞ adı verenler kimlerdi

Neden  İşid diyemiyorlardı.Bu gün de dünyanın kullandığı isimle neden onları isimlendiremiyorlardı? Bu görüntüyü sergileyenler kimlerdi siyaset arenasında/Bu görüntüyü sergileyenler ayrı partiler kursa görüşleri farklı mı olacaktır?

       Ankara garında yaşanın terör eylemindin sonra söylendiği varsayılın bir söz vardı.Medyada günlerce dolaştırılmıştı bu söz..Ne diyordu birileri :BU OLAY OYLARIMIZI ARTIRACAK DİYORDU.Kaç kişi var ki bu sözü hatırlayabilmektedir bugün?O zamanları böyle bir söz söylenmedi diye karşı çıkanlar varmıydı acaba bu söyleme?

    Bu tür sözleri hatırlayan ve hatırlayan olmadığı içindir ki siyaset.Etek,hukuk,adalet,demokrasi gibi kavrarmaları dilediği gibi kullanmaktadır bu gün.Sen  unları söyledin diye kimse karşı çakmamaktadır siyasi kişilere,Dün böyle idi bu gün neden böyledir diye soramıyor toplum,Çünkü Hafıza-ı beşer nisyan ile malüldür..

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI