ÖĞRETMENLERİN KAFETERYAYA DEĞİL LOKALE İHTİYACI VARDIR.

 Son iki üç yıldır  Öğretmen evi ,öğretmenlerin sosyal ihtiyacını karşılamak için değil yakındaki kafeteryalarla yarışmak üzerine işletilir olmuştur.Bu ise kuruluşundan beri olmayan bir anlayıştır.Çünkü öğretmenevlerinin kuruluş amaçları arasında burada kafaterya hizmetleri verilsin gibi bir öngörüsü yoktur. Açıldığından beri de  ağırlıklı olarak sosyal tesisler olarak işlev görmüştür.Nedense bundan önceki yönetim anlayışı illede kafeteryalarla yarışan bir alan yaratmak öngörüsüne dayanmıştır.Dolayısıyla hemen karşısında iki tane olmasına rağmen kafetarya hizmetine soyunmuş ve lokal anlayışı  terkedilmiştir.  Lokal ile kafeterya kültürü aynı şey demek değildir.İkisi birbirinden farklıdır ve hatta birbirine zattır.Çünkü öğretmenler  lokale gitmektedir kafeteryaya değil      kafeterya ya gitmek isteyen hemen yanındaki iki tanesinden birine gidebilir.Devlet buraya yöneticileri atarken de en iyi kafetarya işletmecesi olarak değil öğretmenlerin  sosyal hizmetlerini en iyi yapabilecek  insanları atamaktadır.Yani kafaterye müdürleri atamamaktadır devlet.

    Öğretmen evlerinin kuruluşu hiç de bu gün Muğla öğretmer evinin kullanıldı5ğı gibi bir amaca dayanmamaşıtır.Öğretmenleri sosyal kültürel etkinliklerine katkı sağlamak öngörüsü içinde kafaterye işletmek asla yer almamaktadır.

    İşte bu kafeterya işletmeciliği mantığından hareketle öğretmen evinin fiyatları hiç de lokal fiatlarına uygun değildir.hele son  aylarda ikinci kez fiyat artırılarak bugün bir kahvenin üç buçuk lira içilebildiği bir yer olmuştur.Çaya birkaç ay önce yapılan zaman bugün yeniden artırılmış ve çay fiyatları iki lire olmuştur.Elbette yönetim anlayışı bunun gerekçelerini sıralayabilir ama bu gerekçelerin hiç birisi uygulamanın haklılığını göstermemektedir.Çünkü lokallerin amaçları vardır .Bunlar arasında da fiyatların dışarıdan farklı olması olmalıdır.Hiç bir lokalde  bu kadar fiyat artışı yoktur çevremizdekilere sakınca.

   Tüm yapılan zamlarını elbette yapanlar tarafından savunulacak gerekçeleri bulunur.Ancak burada itirazımız bu gerekçelerin halklığı-doğruluğu değilbİtirazımız öğretmen evi anlayışıyla ve bugüne kadar gelmiş kültürel yaklaşımıyla bunun uyuşmadığınadırbHele öğretmen evini yakında iki pastana volmasına rağmen pastahane ve kafetarya olarak kullanmak istenmesini aykırı buluyoruz.Devlet kafeterya çalıştırmak için açtırmadı bu yerleri.İtirazımız buna  işte.

   Nasıl bir anlayış bu bilemiyorum.Özellikle bu kafeterya fikrini atan geçmişin bir müdürünün ilginç yaklaşımı vardı.Öğretmenlerin uzun süre oturmamasını istiyardu.yani dışarıdaki ber kafetarya gibi bir k çay içimligk.bir tatlı yiyinceye dek otursunlar ve kalksınlar  istiyordu.Bun sağlamak içinde özellikle bahçede ilmk yaptırdığı şey sürekli müzük dinletmek oluyordu.Yatçaz-kalkçaz türünden  hiç de müziğe uygun olmayan şarkılanın dinlenmesi için bahçede çalışanlara  gelir- gelmez müziği açın ki öğretmenler rahatsız olup uzun süre oturmasınler2dediğini bile duymuştuk.İşte bu bakış açısındaki bir kişinin açtığı bir kafetarya geleneğinin hala sürdürülmesini  anlamakta zorlanıyoruz.

Bizler lokale gelmek istiyoruz.Kafetaryalara değil.Hem lokal hem kafeterya aynı yerde olamaz.İkisini farklı kültürleri vardır çünkü..

     Son yapılan zamlarla çay fiyatı iki liraya çıkırılmıştır.Bu lokal fiatı olarak hi ç de uygun değildir.Kahve de üçbuçuk liraya çıkırılmıştır.Bu uygulamaların yeniden gözden geçirilmesini dileriz.

  Ancak bir tesellimiz var şimdi.İstanbulda Sabancı jöğretmenevini arayana bir arkadaş çayın orda da aynı fiyata satıldığını  öğrenmiş.Demekki İstanbul’la eşitliği sağlamak adına yapılmıştır bu zamlar.

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI