YASAKLAR İKİ TÜRLÜDÜR

 

     Sosyal  yaşamda, düşünce ve davranışları, topluma uygun  olarak düzenlemek amacıyla, sosyal davranış kuralları yaratılmıştır.Bu kurallar birlikte yaşama zarar verebilecek davranışları  önlemek için bir takım yasaklar getirirler. Din, ahlak, gelenek, görenekler gibi kurallar birilerine üstünlük sağlamak, ayrıcalık yaratmak çıkar yaratmak için değildir. Bunları gözetmeden getirilmiştir bu kurallar. Bir toplumdaki tüm bireylere aynı şekilde bakar bu kurallar. Belki birileri bu kuralları kendilerine öncelikler yaratmak için kullanmış olabilir. Ama kuralların içeriğinde bu yaklaşım asla yoktur.

    Davranış kurallarının dışında yöneten anlayışların,devlet denilen gücü kullanan anlayışların getirdiği yasaklar vardır.Yasak deyince akla gelen bu yasaklar olmaktadır. Bunlar da hukuk adı altında konulur ve kullanılır.Bu yasaklara da siyasi yasaklar denir. Siyasi yasakların tek bir hedefi ve amacı vardır devlet denilen gücü kullananların öngördükleri çıkarlarını korumak ve geliştirmektir. Toplumsal olanaklardan en iyi ve en çok yararlanabilmek için getirilir bu yasaklar.

Siyaset bu yasakları getirirken de gerçekleri değil toplumun kabulünü sağlayacak önceliklerle getirir.yani  milli dini değerler adına getirilir bu yasaklar. Böyle olduğu için de karşı duruşlar önlenmiş olur..Değerlerin getirdiği yasakların hiç birinde hak ve özgürlüklerin kısıtlanması yoktur.Ama siyasetin tüm yasaklamalarında bu kısıtlama v ardır.Gelişmiş demokrasilerde bile kıtlama örekleri görülür siyasi yasaklarda..

     Çünkü egemen anlayışlar egemenliklerini korumak ve geliştirmek için bu yasaklara muhtaçtırlar. Yönetim şekilleri ne olursa olsun egemen anlayışların tek amacı budur.yani egemenliklerini korumak, geliştirmek ve sürdürmektir hedefleri.Oysa ahlakın ayıp saydığı dinin haram ve günah saydığı öteki kuralların normal karşılamadığı davranışlarda yasaklamaların olması birilerine çıkar üretmek, fayda yaratmak  yoktur.Ama siyasi hedeflerin belirlediği tüm yasaklarda çıkar söz konusudur. Bu tür yasaklar getirilmeden egemen anlayışların egemenlikleri sürdürülemez.

  Şu örneği iyice görmemiz ve anlamamız gerekir bu yasakları anlamak için:Şans oyunları öteden beri vardır bu toplumda.son yıllarda da çeşitlendirilmiştir bu şans oyunları.Bu oyunlarda kazananların belirlenmesi haLkın önünde ve noter huzurunda yapılıyordu.. Bu gün hemen hemen her ülkede de çekilişler halkın gözü önünde ve noter huzurunda yapılmaktadır.Çoğu ülkede de TVLerden yayınlanmaktadır bu çekilişler. Ne var ki son yıllarda bizde bundan vazgeçildi.Neyin nasıl belirlendiğini şans oyunlarını oynayanlar bilemiyor. Birileri   bizim adına çekiyor ve hiç bir itiraz kabul edilmeden sonuçlara açıklanıyor.Bu ne kadar doğru yapılıyor/Bu çekimin doğruluk değerleri nedir ?Bu çekimlerde birilerinin kayrılıp -kayrılmadığı sorusuna ne kadar doğru yanıt veriliyor? Bu çekimlerde istenilen ikramiyenin birilerine çıkarıldığı söylentilerine inandırıcı bir yanıt verilebiliyor mu/örneğin geçmişte  FETÖ denilen bir  anlayışa bu ikramiyelerin çıkarıldığı dolaşıyordu uzun süre medyada.

 Konuyla ilgili gizlilik kararının acaba bazı kayırmaları yaratmak için alınmış olması ihtimali ne kadardır? Büyük ikramiyelerin birileri için çıkarılması

olasılığı var mıdır? Açıklıktan neden vazgeçildi ki? Kimleri memnun etmek için böyle uygulamalara geçildi. Bu ve benzeri sorular fısıltı  halinde dolaşıyor ama  doğru yanıt bulunamıyor bir tülü..Yapılan resmi açıklamaların inandırıcılığını kabul etmemiz için hangi güvenceyi verebiliyorlar acaba?

  Bu tür söylemleri önlemek için eski şeklin devam etmesi gerekirdi ama nedense bunu gizlilik içine almakta sakınca görmedi egemen anlayış. O zaman  söylenenlerin haklılığı ortaya çıkmıyor mu? Kuşku varsa bunu gidermek bbu kadar zor mu? Gidermek istenmediğine göre her türlü suçlamayı göze almaktadır bu anlayış. O zaman suçlayanları değil suçlamaları göze alarak gerekli düzenlemeleri yapmayanların sorumlu tutulması gerek miyor mu?

Bunun gibi siyasi yasakların tek bir amacı bulunmaktadır  istenilen yönetim şeklerini kurmak ve yaratmaktır bu.Her sistem için geçerlidir bu kural..

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI