YENİ BİR “SOYKIRIM KAPISI” AÇILMAK İSTENİYOR..
Yaklaşık 7-8 yıl kadar önce, “Ermeni soy kırım” savından sonra bir de “Pontus-Rum soykırımı” savıyla karşılaşabileceğimizi yazmıştık bu köşede. Ortada fol yok yumurta yok bunu nereden çıkarıyorsun diyenler olmuştu. Oysa ortada hem fol vardı hem de yumurta.. BU FOLLOKTA BU YUMURTALAR BU SAV İÇİN HAZIRLANIYORDU.. O tarihlerde Yunan medyasında yer alan bir haberdi bu soykırım savı. Karadeniz’deki Pontus –Rum oluşumundan hareketle dile getirilmek için düğmeye basılıyordu. Tıpkı Ermeni soykırımı savı gibi bunun da günün birinde dile getirileceği belliydi. Nereden belliydi derseniz devlet adına kimsenin buna yanıt vermek için girişmediğini görüyorduk da oradan belliydi. Emperyalizm Ermeni soykırımı savlarıyla istediği sonuca ulaşamama durumunda yeni bir saldırı projesi olarak bunu kullanacaktı. BU YENİ SOYKIRIM SAVINA GÖRE Türkiye 19 MAYIS 1919DA “Pontus Rum-Helen soykırımı” yapmıştır. Yani Türkiye Kurtuluş savaşına başlarken. Anadolu’nun içlerine dek yürümek isteyen Yunanlılara geçiş izni vermediği için onlarla savaşmıştır. Bu savaşta Rumlar –Helenler öldürülmüştür. Bu da soy kırım demekti onlar için. Türkiye Yunan işgaline karşı direnmekle Rum çetelerine karşı savaşmakla yapıyordu bu soy kırımı (?).
Bir ülke bağımsızlık kavgasında düşmanlarını yenmekle soykırım yapıyordu onlara göre.. Tarihte böyle bir soykırım savına belki de ilk kez rastlanıyordu. DEMEK Kİ ŞU İNSANLAKI TARİHİ NE BÜYÜK SOYKIRIMLARLA DOLUYMUŞ BU ANLAYIŞA GÖRE..
Emperyalizmin çizdiği projeye göre Türkiye’ye askerlerini gönderen Yunanlılar buralara saksılarla mı geliyordu? Bu toprakları kalkındırmak için mi geliyordu? Anadolu’yu çiçek bahçesi yapmak için mi geliyordu da Anadolu’nun savunmasını soykırım olarak göstermek istiyorlardı
Bir ülke topraklarını işgale soyunan askerlere karşı ne yapmalıydı acaba ki bunun adı soy kırım olmasın/Soykırım kendini işgale kalkışan düşmana karşı çıkak mı yoksa o düşmanın topraklarımızda yarattığı insanlık dışı görüntülerin adı mı oluyor?
Emperyalizmin kurtuluş savaşımızı soy kırım saymasının bir mantığı yoktur ama KEŞKE YUNAN KAZANSAYDI DİYEN bir anlayışa destek veren bunu söyleyen kişiye yandaş çıkan bir mantığı nasıl kabul edebiliriz acaba? Sevgili yandaş medya Rumların soykırım savı ile keşke Yunan kazansaydı diyen adamın anlayışı arasında bir fark var mıdır sizce?
Tarihinde insanlık adına ANTİK ÇAĞ denilen bir uygarlığı yaratmış bir toplumun kişilerinin bu kadar basit bir mantık kullanabileceklerin kabul edemiyoruz. Bizler a çağın övgülerini yaparken bu gün o toplumun insanlarının bir emperyalist söylemin peşine takılmalarını anlayamıyoruz. Ama asıl anlamadığımız şey çok daha başka. Bu savı ileri süren emperyalizmin dostlarının DÜŞÜNCE ÖZGÜRLÜĞÜ GİRİŞİMİ diye bir dernek üyelerinin olmasıdır. BU MUDUR ÖZGÜR DÜŞÜNCELERİ Kİ Cumhuriyet tarihine leke sürmeğe kalkışıyorlar?
Bu soy kırım savanı ileri süren dernek Atina’da bulunmuyor beyler. Bu dernek Ankara’da faaliyet gösteriyor muş
Burada dürüp düşünmemiz gerekir.
Bu derneğin var olmasına kim izin verdi? Bu derneğin faaliyetleri arasında soykırım savlarının yer alacağı bilinmiyor muydu.? Bu derneğe izin verenler bunları bilemiyorlar mıydı? Yoksa bile bile mi izin verdiler? BU İZNİ VERENLERİN Keşke Yunan kazansaydı mantığına eş düşeceklerini anlamamış mıydı? Yoksa bu anlayışa destek sunmak için mi izin veriyorlardı?
Bu derneğin önce TC NİN KURULUŞ FELSEFESİNE AYKIRI bir dernek olduğunu anlayamayanlar nasıl olur da o mevkilerde oturabiliyorlar. Cumhuriyet tarihine saldırıyı göremiyorlar mıydı bu izin ve onay veren kişiler? Bu oluşumun var olmasına izin veren ve katkı sağlayanları toplum öğrenmek zorundadır bir an önce.. Yoksa her şey çok geç olacaktır yarınlarda..