YİNE ŞU "SAYGI DURUŞU "MESELESİ

  Tam sayısını hatırlamıyorum ama,bu köşede belki elli kez yazdım bu konuyu 2000li yıllardan beri.Kime yazıldığı belli olmadığı için de hiçbir etki bırakmadı. Çünkü hiç kimse alınmadı bundan. Benim görevim değil diyerek bir kenara itti gibi..Bu yüzden konu ile ilgili yanlışlar hala devam ediyor ve edeceği belli oluyor..Konu şu:İnsanlarımız istiklal marşını duydukları yerde hemen saygı duruşuna geçiyor.Olur mu olmaz mı diye düşünülmeden sanki "milli görev bu"diyerek hazırla geçiyorlar. Özellikle şekilciler var ki hemen ayağa fırlıyorlar. Üstelik sağa-sola bakınarak kimlerin ayağa kalkmadığını gözleyerek..

    Oysa biz öğrencilik yıllarımızdan beri hangi durumlarda hazırola geçilmesi gerektiğini öğrendiğimiz gibi otuz yıllık öğretmenlik sürecinde de bunu çocuklara anlatmaya çalıştık.Bize demişlerdi ki bir bayrağı görmediğiniz bir alanda bulunuyorsanız ve o alan sizin görüş sahanızı dışında ise saygı duruşunda bulunmaya gerek yoktur. Sadece o sesleri duyduğunuz  için saygı duruşuna geçilmez.10 Kasım bunun dışındadır. Saat dokuzu beş gece bayrak olsa da olmasada zaten sayfa duruşuna geçmek zorundasınız. Bize böyle öğretmişlerdi ve biz de bunu öğretmeğe çalışmıştık.

Öğretmen evi bahçesinde otururken  futbol sahasından gelen  istiklal marışı seslerine hem oturanlardan bir kısmı ayağa kalkıyor hem de o anda caddede yürüyenlerden bazıları.Bunun böyle bir kuralı mı var ki nerede duyarsan duy marşımız okunurken   hazır olda bekle..

    Durmak veya durmamak konu değil elbet. Konumuz kuralın bilinmesi veya yanlış bilinmesidir, dursan ne kaybadacaksın diyenler oldu uyardığımız zaman. Kimi leri de daha ileri giderek neden rahatsız oluyorsun diye tartışmaya bile başlıyor. Ama işin aslı öyle değil. Siz yolda yürürken  bazılarının saygı duruşuna geçmesi  sizin geçmemeniz nasıl bir sonuç getirebilir bilmek istemeyenler bir kez denesin bunu..

   Bu durumu birkaç kez beden eğitimi öğretmenleriyle konuşmaya çalıştık ama onlardan aldığım yanıt böyle olmuştu. Yani onlar bu durumlarda çocukların salgı duruşuna geçmelerini söylüyorlarmış. Oysa biz bunun aksini öğrenmiştik ve öğretmeye çalışmıştık. Demek ki bizim bilgimiz de  salgın mikrobu gibi zamanla değişime uğramıştır.Yüz yıldır bu basit sorunu bile çözemez bir toplumda yaşadığımız anlıyoruz.Böyle olunca da 2keşke Yunan kazansaydı diyenlere fazla şaşmamak gerekir. Demek ki bir mili duruşu bile yüzyıla yakın bir zamanda yerleştirememişiz..

  Bu da  sorun olur mu diyemez kimse.Elbette sorundur.Nasıl bir sorun olabileceğini denemek de bedava.Geçtiğimiz yıllarda böyle bir durumda ünüformalı bir kişiyi uyarmaya çalıştımız zaman neredeyse dövmediği kalmıştı.. Sen istersen durma ,bana ne karışoyursun diyerek çıkışmıştı bile. Nedeni de şuydu..Eski iş bankasının önünden geçerken yakınaki okuldan istiklal marşı sesleri geliyordu.İki resmi kişi hemen selam durup ötekilerin de aynı duruşa geçmeleri için uyarıyordu.ben aralarından geçmeğe çalıştım ama kolumdan tutup ne yapıyorsun dercesine vatanseverlik gösterisine soyunuyordu

    Benzerini bu otuz Ağustos günü yaşadım. Öğretmen evi bahçesinde otururken uzaktan gelen marşa ayağa kalkarak dinlemeye kalkanlar vardı. Acaba onlar mı haklıydı yoksa biz mi eksik biliyorduk?

 

 

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI