DÜNYA NEREDE, TÜRKİYE NERELERDE !?
24 Haziran’da bir seçime daha gidiyoruz… Hem Cumhurbaşkanı ve hem de 600 Vekillik Meclis yenileniyor… Liderler ve adaylar meydandan meydana koşuyorlar; yine kavga, yine hakaret, yine suçlama, yine yeni çağa hiç yakışmayan, bir türlü yakamızı kurtaramadığımız Ortadoğu’ya özgü söylemler, yine anlamadan-bilip-bilmeden alkışlar!..
Elin oğlu yeni dünyada ucuz enerji için, daha fazla üretim, huzur, refah ve güvenlik için, hastalıkları sıfıra indirmek, daha sağlıklı ve uzun yaşamak için var güçleriyle çalışıp, herkesle rekabet ederken, bir de şu bizim liderlere, adaylara bakınız!..
Kimisi köprü yapmış, yol yapmış, tünel ve havaalanı yapmış, onlarla övünüyor!.. Kimi kıraathaneler açıp, beleşe çay-kahve-kek vereceğini söylüyor!.. Kimisi kadınlara daha fazla haklar vereceğini, kimisi hayvanları koruyacak yasalar çıkaracağını, kimisi de okulları yenileyip, eğitim sistemini değiştireceğini, kimisi de sağlık sorunlarını bedava yapacağını söylüyor!..
Biliyor musunuz, artık çağdaş medeniyete kavuşan bütün ülkelerde bu sorunların adı bile anılmıyor, çünkü biz uyurken-uyutulurken, onlar bu sorunları zaten halletmişler!.. Hadin bir Almanya’ya, Fransa’ya, İngiltere’ye, hatta şu komşumuz Bulgaristan’a bir gidin de, seçim propagandalarında; “Ben yol yaptım, köprü yaptım, havaalanı yaptım!” diye bir bağırın bakalım… Yemin olsun 7’den 70’e herkes size güler, arkanıza teneke bağlarlar!.. Tabii ki yapacaksın, sen yıllardır ne diye iktidar oldun!? Bunca yıldır bu millet sana vergileri ne diye verdi!? Artık bize “Ne yaptığınızı” değil, “Ne Yapacağınızı” anlatınız, tamam mı!?
Bundan iki sene önce Almanya Başbakanı Bayan Merkel, Mayıs ayının bir Pazar günü emir verdi, “Bütün iş yerleri ve fabrikalar açılacak, buralarda sadece kendi ürettikleri rüzgâr enerjisi ve güneş enerjisi ile elde edilen elektrik enerjisi kullanılacak” dedi… Çalışma başlatıldı ve ihtiyaç olan elektrik enerjisinin tam % 82’sini burada kullandıkları ispatlandı!.. Aynı Başbakan Merkel, bu olay üzerine ülkesindeki bütün üniversitelere talimat verdi, dedi ki; “Bundan böyle önümüzdeki 5 yıl içinde hepiniz daha fazla rüzgâr ve güneş enerjisi elde etmek için çalışacak, ülkemizi bu konuda dışa bağımlılıktan kurtaracaksınız!” dedi…
Peki, biz ne yapıyoruz? Hâlâ petrolden, kömürden enerji üretelim diye didinip duruyoruz!.. Milyarlarca dolar paramızı her yıl dışarıya akıtıyoruz!.. Halbuki bizim güneş ve rüzgâr enerjisi elde etmemiz için, Almanya’dan kat kat fazla kaynaklarımız ve avantajlarımız var!.. Ama bunu organize edecek siyasi kadrolardan mahrumuz!.. Bizimkiler saray ve yazlık yaptırmak, olmadık işlerle “Yandaşı” zengin etmekle meşguller!.. Şeker fabrikalarını satıp, afyon-pamuk-tütünü yasaklayıp, dışarıdaki hatırlı dostlarını memnun etmekle meşguller!.. Tabii ki böyle Türk tarımı çökecekti, hayvancılık bitecekti, olmadık ülkelerden 136 çeşit tarım ürünü, hatta SAMANI bile ithal etmek zorunda kalacaktık tabii… Nitekim öyle de oldu!..
Elin oğlu ürettiği her şeyi, her yere ihraç etmek için çabalarken, biz dışarıdan daha neleri satın alabileceğimizi düşünür olduk!.. Seçim propagandalarında söylenen bayat ve kanıksadığımız vaatler artık beni hiç ilgilendirmiyor!.. Siz üretimi arttırmak için neler yapacaksınız, işsizliği azaltmak için hangi fabrikaları kuracaksınız, yeni ve ucuz enerji kaynaklarını nasıl bulacaksınız, bize onları anlatınız!.. Yoksa hiç kaderimiz değişmeyecek; “Eller Venüs’e, Ay’a; biz yine yaya” olarak bir arpa boyu yol tepeceğiz demektir… Yahu, seçime bir hafta kala bari bir defa etrafınıza bakınız be yahu!.. Eloğlu bu işleri nasıl yapıyor, yeni işler için neleri vadediyorlar bir anlayınız artık!.. Sakin KOŞAR…