BÜLENT SEVİL ÖĞRETMENİ DE KAYBETTİK!..

    BÜLENT SEVİL ÖĞRETMENİ DE KAYBETTİK!..

Uzun, yorucu, meşakkatli tedavi süreci işe yaramadı, 1958 doğumlu emekli öğretmenimiz Bülent Sevil’i 18 Haziran 2018 günü, çağımızın onulmaz hastalığından kaybettik, ertesi günü Bozüyük’e defnettik… Değerli eşi Neşe kardeşimize, çocukları İlknur ve Gamze’ye, annesi Badem ablaya, velhasılı bütün aile bireylerine, gazetemiz çalışanları olarak sabır ve metanet temenni ediyoruz…

Bülent Sevil, tıpkı rahmetli babası Turan Bey gibi çok iyi ve çok yetenekli bir öğretmendi, ortanca çocuğum Serdar’ın da öğretmeni olduğu için çok iyi biliyorum!.. Her zaman bir öğretmene yakışır şekilde giyinir, her gün tıraşını olur, çok okur, bu titizliği ile çevresine de örnek teşkil ederdi…

Çalıştığı bütün okullarda yapılan sosyal etkinliklerin ve milli bayramların sunuculuğunu hep o yapardı… Mikrofonik, gür ve metalik sesi, dinleyen herkesi etkiler, arada yaptığı çok seçkin ve gün görmemiş fıkralarıyla, programı izleyenleri mest ederdi… Bana göre, medya patronlarının keşfedemediği bir sunucuydu… Başarılarını gördükçe, her zaman şunu derdim: “Bizim Bülent’in bir Orhan Boran’dan, bir Halit Kıvanç’tan, bir Bülent Özveren’den ne eksiği vardı ki? Bütün şanssızlığı bu kırsal alanda yetişmiş olmasıydı” derdim…

Bozüyük’te 1986 ve 1987’de iki defa “Gençlik Geceleri” düzenledik… Muhtarımız merhum Hacı Ömer Öztürk, Okul Müdürümüz İsmail Altuntaş, amacımız da yeni bir Ortaokul Binası yapmaktı… Gecede oynadığımız bütün Skeçlerin senaryolarını, köyümüzde yaşanan komik olaylardan alıntılayarak ben yazdım, 52 yetenekli gencimizle tam iki ay çalıştık, her iki gecenin harika sunuculuğunu ve ‘Açık Arttırma’ programlarını Bülent Sevil yaptı; her iki gecenin kalitesinden dolayı zamanın İlimiz Valisi, İlçemiz Kaymakamı, Belediye Başkanı ve Muhtarlarımız, iş adamlarımız ve çevreden gelen aziz halkımız, gecenin saat 2.30 – 03.00’lerine kadar meydandan ayrılmadılar, ceplerinde ne varsa okula yardım için bağışladılar, okul parasını böyle toplamıştık!.. İnanın, üzerlerine gecenin çiği yağarken bile o sahnenin önünden hiç biri ayrılmamıştı!..

Bülent ve değerli eşi Neşe, aynı avluda 5 yıl kapı dibi komşumuzdu… Aile büyükleri Badem abla, Gülşadi ve Vahit Akalp, dayıları Süleyman ve Faruk Bozüyük, ömür boyu bizim de aile büyüklerimiz oldular!.. Kızları İlknur ve Gamze bizim çocuklarla büyüdüler, bu güzel ve saygın komşuluktan gelen aile dostluğumuz hâlâ ve aynen devam etmektedir…

Köydeki akşam düğünlerine bütün okulun öğretmenleri olarak topluca giderdik… Biz rakı için turşu ve kavurmayı beklerken, Bülent bir çanak bol tereyağlı keşkek ister, rakıyı keşkekle içmeyi pek severdi…

Biliyor musunuz Bülent Sevil, Muğla Milli Mücadele Önderi Bozüyüklü Hacı Süleyman Efendi’nin üçüncü kuşaktan torunudur!.. Rahmetli Bülent kardeşim yalanı, talanı, adaletsizliği ve baskı kuranları hiç sevmezdi!.. Çocuklarının eğitim giderlerini karşılamak ve kimseye muhtaç olmamak için, bir süre Almanya’ya öğretmen olarak da çalışmaya gitmişti…

İşte böyle bir kardeşimizi o lânet hastalık 60 yaşında yakaladı, erkenden aramızdan alıp gitti!.. Böyle insanlarımızın unutulmaması için, yıllardan beri hiç olmazsa gazete arşivlerimize girmelerini sağlamaya çalışıyorum!.. Ama bu yeterli mi? Hayır, yetmez!.. Yeni öğretim yılında Bozüyük Ortaokulumuz, bu arkadaşımızın katkıları nedeniyle, bir süreliğine de olsa bir tanıtım köşesi hazırlarsa, yeni nesillerimiz de emeği geçenleri unutmamış, zihinlerine kazımış olurlar diye düşünüyorum…

Sevgili eşi Neşe kardeşimize, kızları İlknur ve Gamze’ye, dolayısıyla tüm aileye sabır ve metanet diliyor, bundan sonraki yaşamlarında, o güzel insanın harika anılarıyla teselli bulmalarını tavsiye ediyorum…        Sakin KOŞAR…

 

 

 

 

 

 

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI