"KADİR ŞEKER DAVASI" VE DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ !?

 

                      "KADİR ŞEKER DAVASI" VE DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ !?

Konya'da '05 Şubat 2020' yılında bir cinayet işlendi... Ne ölen, ne de öldüren ve ne de buna sebep olan birbirlerini tanıyorlardı... Olay şöyle olmuştu: Özgür Duran (32) adlı kişi, sevgilisi olan Ayşe D. (25)'i sokak ortasında evire çevire dövüyordu!.. Hiç kimse müdahale etmeyince, yoldan geçmekte olan 20 yoaşındaki 'Kadir Şeker' isimli genç dayanamayıp, bunları ayırmak istemiş... Özgür Duran kadını bırakıp; "Sen bu işe niye karışıyorsun lan!?" diyerek Kadir Şeker'e saldırmış, Kadir de kendisinden daha iri-yarı olan Özgür Duran'ı bıçaklamış, saldırgan adamı öldürmüş... Olayın oluşu bundan ibaret!..

Mahkemede Kadir Şeker'e önce 'ömür boyu hapis' cezası vermişler... Avukatlarının itirazı ile bu ceza 15 yıla indirilmiş ve sonuçta, Kadir Şeker'in mahkemedeki iyi hali gözönünde bulundurularak 12,5 yıl hapis cezası vermişler... Yargıtay'a 'beraat' için giden avukatların itirazı kabul edilmiş, bu kararın 'Birinci Ceza Dairesinde' bozulmasına, duruşmanın yeniden yapılmasına karar verilmiş...

Biz hukukçu değiliz, tabii ki sonuçta mahkemelerin vereceği kararı bekleyeceğiz, ama olayların gelişmesine ve sonuçlarına bir bakalım: Bu olaya herkes gibi Kadir Şeker de karışmayıp da geçip gitseydi ne olacaktı acaba? Bir ayda 30 ile 55 civarında kadının öldürüldüğü ülkemizde, Özgür Duran adlı şahsın da, Ayşe D.'yi öldürmeyeceği ne malûmdu? Hiç tanımadığı bu kadını kurtaran 20 yaşındaki Kadiir Şeker, sadece iyilik için bu müdahalesi ile bütün hayatını riske atmış, geleceğini karartmış mıdır!? Evet, karartmıştır!..

Peki, oradan geçip gitseydi ve o adam kadını öldürseydi, Kadir Şeker ömür boyu vicdan azabı çekmeyecek miydi? Etrafta tanıdıkları varsa, Kadir Şeker'i ayıplayarak; "Ulan sen ne biçim delikanlısın, dayak yiyen aciz kadını kurtarmak için parmağını bile kıpırdatmadın, yazıklar olsun senin kalıbına!" demeyecekler miydi? Bizim millet tabii ki derdi!..

Birden oluşan ve hiç de önceden hesapları olmayan bu iki gence de yazık olmuştur ama, bu olayın esas kaybedeni Kadir Şeker'dir!.. Yargıda bunlar da gözönünde bulundurulmalıydı diye düşünüyorum? O bakımdan Yargıtay da böyle bir karar vermiştir fikrindeyim!?

Biz Akdeniz insanları 'sıcakkanlı' insanlarızdır!.. Böyle olaylara kayıtsız kalamayız, zati bu gelenek ve göreneklerimizde de vardır, bilirsiniz!.. Şimdi böyle bir olayda 'Kadir Şeker' gibi gençlere ağır cezalar verilirse, bundan sonra olabilecek böyle nahoş olaylara kimse müdahale etmek ister mi!? Tabii ki istemezler!..

Hatırlayınız; Coronavirüs nedeniyle pandemi döneminde sıkı korunurken, 'maske-mesafe-hijyen' günlerinde, toplu taşıma araçlarına maskesiz giren birçok insana şoförler ve yolcular müdahale edi-uyarıp, hemen maskelerini takmalarını söylediklerinde, birçok insanımız buna karşı çıkıp, çoğu da araç içinde büyük kavgalar etmişler, her defasında birkaç şoför ve yolcu dayak yemiş, bunları ayınmadıkları için diğer yolcuları suçlamışlardı, hatırladınız mı!? İşte bu  gencimiz Kadir Şeker de, bu olayda aynen bunlar düşünülerek yargılanmalıdır!? Çünkü bu nahoş olay da işte böyle bir pandemi döneminde yaşanmıştı!.. Biz Türk milleti olarak, burada olduğu gibi, güçsüzlere yardım etmede hiç tereddüt etmeyiz!.. Sizler ne düşünüyorsunuz bilemem, ama biraz ileri gitmiş olsa da, bana göre Kadir Şeker Davası da bundan ibarettir!..

Bakıyoruz istatistiklere, bizim erkekler 'Kadına Şiddet' konusunda Avrupa'da birinci, dünyada 'İlk 10'un içindeyiz!.. Bunun sebebi eğitimsizlik mi, vicdansızlık mı, cezaların azlığı mı, kadınların yetkisiz ve yetersizliği mi!? Her olaydan sonra 'Ahh-Vahh' edip duracağımıza, bu konunun uzmanları geniş çaplı araştırmalar yapıp, tez zamanda bunları durdurmanın yollarını aramalı, kesin sonuçlarını da Yüce Meclis'e ulaştırmalıdırlar!.. Bu zamanda bu vahşet, bu Yüce Türk Milleti erkeklerine hiç yakışıyor mu yani!?                     Sakin KOŞAR...

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI