'MUSTAFA AKINCI' FACİASI !?

 

                    'MUSTAFA AKINCI' FACİASI !?

Hani atalarımızın "Yediği çanağa sıçanlar!" tabiri vardır ya? Hani iyilik yapıp da ihaneti görülenler için; "Biti kanlandı da, şimdi bizim kanı emmeye çalışıyor!" derlerdi ya? İşte başlıktaki adam için de bunları söylemenin tam zamanı!..

Kısa geçmişe şöyle bir bakalım: Kıbrıs'ta yaşayan Türk kardeşlerimiz, orada Rumlara göre azınlıkta oldukları ve bu halde birlikte yaşamaya çalıştıkları sıralarda, bu Rumlar Avrupalı ve Amerikalı ağabeylerine güvenerek, güya bir din adamı olan Makarios tarafından silahlı örgütler kurmaya başladılar!.. 1960'lı yıllarda başladıkları baskılar, kısa zamanda katliamlara dönüştü!.. EOKA örgütü, Kıbrıs'taki Türk varlığını tamamen ortadan kaldırmak için harekete geçti... Rauf Denktaş ve arkadaşları bunların niyetlerini anlayıp, her platformda karşı çıkan ilk siyasiler oldular ve Rumlarla mücadeleye başladılar!..

1960'ların başında İsmet İnönü ve sonlarında da Süleyman Demirel hükümetleri, bizim dışımızdaki "Garantör Devletler" olan Yunanistan ve İngiltere ile defalarca bu soruna çare bulmak için toplantılar yaptılar!.. İngiliz ve Yunan siyasilerinin de Rum tarafına hizmet ettikleri, biz Türkleri 'Bizanz Entrikaları' ile oyaladıkları görülünce, zamanın "Ecevit-Erbakan Hükümeti" 20 Temmuz 1974 yılında "Kıbrıs Barış Harekâtı" kararı alıp, o sabah erkenden hem denizden ve hem de havadan Kıbrıs'a asker çıkardılar!..

Bu harekâtta bizim 498 askerimiz şehit oldu, bir savaş gemimiz de battı!.. Ama biz, Rum çetelerinin çoluk-çocuk-kadın-yaşlı demeden, yüzlerce yıllık komşu Türkleri kanlı bir şekilde ve topluca yok etmelerini bu harekâtla kesin olarak durdurduk, orada bir "Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Devleti (KKTC)" kurmalarını, Cumhurbaşkanı olarak da Rauf Denktaş'ın seçilmesini sağladık!.. Bu harekât öncesi ve sonrasında kaç Kıbrıslı soydaşımızın öldürülüp, kaç kadınımız-kızımızın tecavüze uğradığını, kaçının toplu mezarlara gömüldüğünü bugün bile kimseler bilmiyor, topraktan kemikleri çıktıkça öğreniyoruz!? Kendimiz borçlu olduğumuz halde, 'namerde muhtaç olmasınlar' diye, Kıbrıslı kardeş devlete çok büyük miktarlarda maddi yardımlarda bulunduk, hâlâ da bu yardımı yapıyoruz, Rumlar yine saldırmasınlar diye de orada bir miktar asker bulunduruyoruz!..

Kıbrıs'ta durum buyken, bugün Türkiye Cumhuriyeti Devleti sayesinde adam gibi yaşamaya devam ederlerken, bu Mustafa Akıncı denen güya KKTC Cumhurbaşkanı olacak o zat, bakın Şubat ayı başında neler dedi: "Biz Kıbrıs Türkleri, Rum tarafı ile aynı çatı altında olmalıyız!.. Ben ikinci bir Tayfur Sökmen olmayacağım!.. Biz 'Yavru Vatan' olarak anılmak istemiyoruz, bundan kurtulma zamanımız geldi!.. 'Kıbrıs Türk'tür, Türk kalacaktır' söylemi, artık 1950'lerde kaldı!.. Eğer Rumlarla birleşmezsek, aynı Hatay gibi Türkiye bizi de yutacak!.." dedi, iyi mi!? Eyy bu nankörler için orada şehit verdiğimiz tam 498 şehit aileleri, şu yozlaşmış hainin söylediklerini siz de duyuyor musunuz!?

Bu nankör kedi, şu sözlerinden pişman olup özür dileyeceğine, bir de alay eder gibi yine ortaya çıkıp; "Ben sözlerimin arkasındayım!" diyor yahu; ölür müsün, öldürür müsün!?

Yukarıda anlattığımız olaylar daha 46 yıl önce yaşandı, bizler dün gibi bunları hatırlıyoruz!.. Bu müsvedde adam ve ona oy verenler, KKTC'nin kurucusu Rauf Denktaş'ı bile reddeden, Rum-Yunan-İngiliz hayranı "Yes Be Annem"ci birer nankör kedidir, kimseye hayır gelmez!..

Yakında KKTC'de yine Cumhurbaşkanlığı seçimi var, bu nankör kedi 'Mustafa Akıncı' da yine aday!.. Eğer bu halk, bu adamı tekrar o koltuğa oturtursa, Türkiye de birilerini derhal o 'malûm kazığa' oturtmakta asla  tereddüt etmemelidir!.. Yeni bir ihanete daha tahammülümüz kalmadı artık, yeter ama yahu!..                     Sakin KOŞAR...

YAZARIN DİĞER YAZILARI