"O İŞ YERLERİ SENİN DEĞİL, ÇALIŞANLARIN!.."

 

          "O İŞ YERLERİ SENİN DEĞİL, ÇALIŞANLARIN!.."

Yatağan Demeç Gazetemizin '05 Ekim 2021' tarihli sayısında, gazetemiz muhabiri Elif Ertan'ın haberinin başlığı buydu... Haber spotunda da şunlar yazılıydı: "Yatağan Termik Enerji Üretim AŞ Genel Müdürü'nün, gazetenin 'Maden İşçileri Mağdur Edilmedi' başlığıyla haberleştirdiği açıklamasına, işten çıkarılan maden işçilerinden cevap geldi" şeklindeydi...

Genel Müdürün gazeteye söylediklerinin doğru olmadığını iddia eden maden işçileri; "Bu iş yerlerini devletten satın alan Bereket Enerji'nin sahipleri sayın 'Ceyhan Saldanlı ve Ali Yağlı', satın aldıkları tarihten itibaren her açıklamalarında; 'Bu iş yerlerinin asıl sahipleri çalışanlarıdır' diyorlardı... Ama  Genel Müdür çıkıp; 'Bu iş yeri benim' diyebiliyor!.. Bu iş yeri çalışanlarındır, 84 milyon Türk halkının ve Yatağanlılarındır!.." diyorlardı...

Ayrıca işçiler, esasen biz Yatağanlıları ilgilendiren şu açıklamada bulunuyorlardı: "...Sayın Genel müdür, siz önce Yeraltı Kömür Ocağı ile ne yapıyorsunuz? Hangi izinleri aldınız da, hangi kurumların olurlarını aldınız? Öncelikle kamuoyuyla bunları paylaşınız!.. Kömür çıkarmak için yeraltına doğru açtığınız tünellerde çalıştırdığınız işçilerin SGK bildirimlerini nasıl yapıyorsunuz? Maaşlarını 'asgari ücretin' iki katı olarak yatırıyor musunuz? SGK primlerini neye göre yatırıyorsunuz? Amaç kömür çıkarmak değilse, bu tünellerden METRO mu geçireceksiniz? Burada çalışan işçiler mağdur edilmiyor mu?

Ayrıca buradan Yatağan Belediye Başkanı'na, Yatağan Kaymakamlığı'na ve Kamu Kurumu yetkililerine de sesleniyoruz; 'Bu yeraltı çalışmasını inceleyip, gereğini yapınız!..' Biz işten çıkarılan Maden İşçileri olarak, her ne kadar 'Arabulucu' nezdinde imzalarımız alınmış olsa da, süreçle ilgili 'Eylemsel ve Hukuksal' mücadelemiz sonuna kadar sürecektir!" diyorlardı...

Bu açıklamaya göre, insanın aklına hemen şu sorular geliyor: 1- Bu şirket, yeraltından kömür çıkartmak için gerekli izinleri almadı mı? 2- Yeraltında çalışan işçilerin konumu farklı olacağı için, onlara yasanın emrettiği şekilde SGK'nın öngördüğü ücretler ödenmiyor mu? 3- Bu söylenenlerden SGK'nın haberi var mı? 4- Bu açıklananlar 'İhbar' kabul edilerek, konu hakkında gerekli araştırma ve soruşturmalar yapılıyor mu?

Biz Yatağanlılar çok iyi biliyoruz ki; yerin 400-500 metre altından çıkarılacak kömürler, bizim yüzyıllardır kullandığımız tüm sularımızı, yerin aynı derinliğine akıtacaktır!.. Şimdilerde 6 ile 7 metreden çıkardığımız içme ve sulama sularımız, yer altında açılacak havzalara akacak-kaçacak, Yatağan ve civarındaki bütün ovalarımız 'Çölleşecektir!..' Bizim esas derdimiz budur!.. Aklımızdan hiç çıkmayan soru ise şu: "Devlet Kurumları 50 Bin Yatağan halkının isteklerine mi, yoksa üç-beş yıllık enerji ve kazanç uğruna, bu kömürleri çıkarmaya çalışan bir şirketin isteklerine mi kulak verecek!?"

Sayın Kaymakamlığımızın, Belediye Başkanlığımızın, Ziraat Odamızın, SGK'nın, bütün Hukukçularımız ve Çevrecilerimizin bu konu üzerinde ciddiyetle durmalarını istirham ediyoruz!.. Halka verilen sözlerin tutulmasını, herkesten de tarihi ovamızın korunmasını diliyoruz!..

Ayrıca, hiç bir parti ayrımı gözetmeden ve yarın çok geç olmadan, tüm Muğla Milletvekillerimizin de bu çok önemli konu üzerinde halkının yanında olmalarını bekliyoruz!.. Halk olarak şimdilik sessiz olduklarına bakmayınız; üç-beş kişinin olduğu her yerde bu konu konuşuluyor ve tartışılıyor!.. Yarın seçimlerde sandık önlerine geldiğinde, seslerini nasıl çıkaracaklarını, kime güveneceklerini, kimden yana olacaklarını en iyi siyasilerimiz bilirler çünkü, şimdilik benden söylemesi...                 Sakin KOŞAR...

YAZARIN DİĞER YAZILARI