'ORHAN VELİ' VE ŞİİRLERİNİN ANLAMI ?

           'ORHAN VELİ' VE ŞİİRLERİNİN ANLAMI ?

1914 yılında doğup, 14 Kasım 1950 yılında daha 36 yaşındayken vefat eden, ülkemizin en önemli birkaç şairinden biriydi Orhan Veli Kanık... Bu aziz vatan toprakları üzerinde yaşayıp da, bugüne kadar; "Ben Orhan Veli şiirlerinden hoşlanmam!" diyen bir tek Allah'ın kuluna bugüne kadar hiç rastlanmamıştır!.. Edebî veya özel sohbetlerde, bazı şiirlerinin mısraları dillerimizde adeta birer tekerleme olmuş, nesilden nesile de geçmektedir!..

Orhan Veli çoğu şiirinde, yaşadığı zamanların 'tarihi' gibidir... O mısralardan, o günlerin siyasi yaşamını, ekonomik durumunu, insan ilişkilerini, dünyada gelişen siyasi olayların ipuçlarını yakalarsınız... Örneğin; 1939'da bütün dünya basınında bir haber çıkmıştır; "Almanya diktatörü Adolf Hitler, kendini edebiyata vereceğini söyledi" diye... Bunu duyan Orhan Veli hiç durur mu? II. Dünya Savaşı'nı o sıralarda başlatan Hitler için aynı yıl şu 'Gangster' şiirini yazmıştı:

"Şiir yazdım bunca senedir/ Ne buldum/ Eşkıyalık edeceğim bundan sonra/ Haberi olsun yol kesenlerin/ İş yok artık kendilerine/ Dağ başlarında/ Madem ki ekmeklerini alıyorum/  Ellerinden/  Buyursunlar, onlar da benim yerime/ (Şiirler yazsınlar)/ Münhal var edebiyat âleminde!.."

Yine 1939 yılında Hitler için 'Tereyağı' şiirini yazmıştı:

"Hitler amca/ Bir gün de bize buyur/ Kâkülünle bıyıklarını/ Anneme göstereyim/ Karşılık olarak ben de sana/ Mutfaktaki dolaptan aşırıp/ Tereyağı veririm/ Askerlerine yedirirsin!.."

Tabii, Büyük Atatürk'ün ölümünden bir yıl sonra, 1939 Eylül'ünde II. Dünya Savaşı başlamış, bütün Avrupa ülkeleri, Almanya'nın ilk saldırdığı Romanya'dan sonra, sıranın kendilerine geleceğini biliyorlardı, çünkü Hitler'in ne kadar saldırgan bir savaş manyağı olduğunu da çok iyi biliyorlardı... Bizde de Cumhurbaşkanı İsmet İnönü idi, hemen sınırlarımıza yığınak yapmak için, ilk etapta 40 yaşını doldurmamış erkekleri yeniden askere çağırdılar... İşte tam bu sırada Orhan Veli şu "Veda" şiiri yayımlamıştı:

"Yolum asfalt/ Yolum toprak/ Yolum meydan/ Yolum gökyüzü/ Ve ben neler düşünüyorum?// Aşkı, yağmuru/ Tramvay sesini/ Otelciyi/ Ve bir mısra mırıldanıyorum:/ Sıcak bir yemek lezzetinde!..// Postacı, jandarma ve işsiz/ Hâlâ gidip geliyorlar/ Yalnız Niyazi oturuyor/ Rahmetli Süleyman Efendi'nin oğlu/ Kahvede/ Ajans dinliyor, düşünüyor/ 'Harp olur mu, kıtlık olur mu?' diye/ Yahut o da biliyor/ Yakında muharebeye gideceğini!.."

Çok geçmeden de, Ekim 1939'da savaşla ilgili "Bizim Gibi" şiirini yayımlıyor:

"Arzulu mudur acaba/ Bir tank, rüyasında?/ Ve ne düşünür tayyare/ Yalnız kaldığı zaman?// Hep bir ağızdan şarkı söylemesini/ Sevmez mi acaba gaz maskeleri/ Ay ışığında?/ Ve tüfeklerin merhameti yok mudur/ Biz insanlar kadar olsun!?"

Her konuda şiir yazan üstadımız Orhan veli, aklına geldiği gibi, her konuda ve hiç de kafiye, ölçü filân düşünmeden, konuşur gibi unutulmaz şiirler yazmış, hepimizin gönlünde birer taht kurmuştur!.. Onun "Rakı şişesinde balık olsam!.. Ben Orhan Veli... İstanbul'u dinliyorum gözlerim kapalı... Kimseden çekmedi nasırından çektiği kadar/ Yazık oldu Süleyman Efendi'ye" gibi, artık herkes tarafından bilinen mısraları, dünya varoldukça hatırlanacak ve söylenecektir...

Bugünkü yazımızı da, yine herkesçe ezbere bilinen bir şiiri, 'Sereserpe' ile bitirelim:

"Uzanıp yatıvermiş sereserpe/ Entarisi sıyrılmış hafiften/ Kolunu kaldırmış, koltuğu görünüyor/ Bir eliyle de göğsünü tutmuş.../ İçinde bir kötülüğü yok, biliyorum/ Yok, benim de yok ama/ Olmaz ki!../ Böyle de yatılmaz ki!.."             
YAZARIN DİĞER YAZILARI