Türk Dil Kurumu Sözlüğü'ne göre Savaş; "1-Devletlerin diplomatık ilişkilerini keserek giriştikleri silâhlı mücadele, muharebe, harp, cenk... 2-Uğraşma, kavga, mücadele... 3-Bir şeyi ortadan kaldırmak için başlatılan mücadele (Kuş Gribi veya Veremle Savaş gibi...)" demektir...
Bu insanoğlu var ya; Yüce Tanrı'nın biz insanlara bu ruhları verdiği günden beri, yani "Kalubelâ"dan beri birbirleriyle savaşır dururlar!.. Kimi düşünürler bu "Savaşlar" için 'doğal' derken, kimileri bu çatışmaları ekonomik ve çıkar çatışmalarına dayandırırlar!.. Çünkü, ruhlara kavuşan biz insanlarda "bencillik, hükmetme, sahip olma" duygularının bir türlü önüne geçemediler!.. Arada bir "âşk, din, aşırı et yeme, ihanet" filân yüzünden savaşlar çıkarmış olsak da, bütün savaşların en temelinde 'Ekonomik Sebepler' vardır!..
Bugüne kadar çıkan iki Dünya Savaşı'nı da Almanlar çıkartmışlardır!.. Sebep neydi? Sürekli güçlü ve zengin olan İngiltere, Fransa ve Rusya'nın yerine dünyada kendileri 'Patron' olmak istediler de onun için!.. Savaş sanayii ve teknolojisine öyle yatırımlar yaptılar ki; yanlarına İtalya ve Japonya'yı da alınca, artık bileklerini kimsenin bükemeyeceği yanılgısıyla bu savaşları çıkarmışlardı... Bir de hesap edemedikleri ve hep uzak gördükleri 'Amerika' tehlikesini fark edememişlerdi!..
Milâttan Önce de, Milâttan Sonra da çok büyük ve çok kanlı savaşlar oldu... Örneğin; Truva Savaşı... Roma ile İrlandalıların, Perslerin, Moğolların, Mısırlıların savaşları... Türk kavimleri ile Çinlilerin savaşları!.. Osmanlı-Rus, Osmanlı-Macaristan Savaşları... Müslüman ve Hıristiyan Savaşları, bir de bunların kendi içindeki Katolik, Protestan, Alevi, Sünni Savaşları...
Eskiden savaşlar 'Toprak Kazanmak' veya 'Toprağını Kaptırmamak' için yapılırdı... Ancak 21. Yüzyılda bu durum değişti... Artık kalabalık ve güçlü ordularla, zayıf ülkelerin topraklarına girmek yerine; oralara Bankalarla, Yatırımlarla, İş Vaadiyle veya İMF yoluyla girerek, doğal zenginliklerini ve ekonomilerini sömürmek daha akılcı gelmeye başladı... Hem böylece can kaybı olmuyor, hem masrafsız ve zahmetsiz oluyor!.. Veriyorlar yüksek faizli kredileri, yapıyorlar teknolojik yatırımlarını, o ülkelerin hammaddelerini beleşe kullanıp, mamul maddeleri de çok fahiş (yüksek) fiyatlarla onlara geri satıyorlar!.. Karın tokluğuna çalıştırdıkları insanları oturdukları yerden sömürüyorlar!..
ABD'li iktisat profesörü J.A. Schlesinger, 1960'lı yıllarda; "Savaş, düşman öldürmektir!" derdi... Şimdilerde ise Başkan Trump ne diyor: "Çok büyük askeri gücün bile olsa, sonucunda ekonomik kazanç olmayan bir savaşa girmek akılsızlıktır!" diyordu... Görüyorsunuz, kimsenin beğenmediği Başkan Trump bile akıllanmış görünüyor!.. Şimdiki akılları olsa, ABD Vietnam'da bunca yıl kalır da, tam 58 Bin askerinin ölümüne, 120 Bin askerinin akıl sağlığının bozulmasına sebep olur muydu?
Büyük Atatürk'ümüz taa 95 yıl önce ne diyordu: "Savaş; eğer vatan savunması değilse, bir cinayettir!" diyordu...
Kimi düşünürler; "Savaşı haklı olan değil, güçlü olan kazanır!" derler... Hayır, ben de diyorum ki; "Her savaşı güçlü olan değil, aklı olan kazanır!" diyorum... Neden? Dünya canlılarına bir bakınız; karada yaşayan en güçlü canlılar Fil, Gergedan, Aslan, Ayı ve Kaplandır değil mi? Denizde de en güçlüleri Balina, Köpekbalığı, Deniz Aslanı ve Yunuslar değil mi? Her geçen yıl bunların nesilleri azalırken, niye biz 'İnsanların' nüfusları artıyor!? Neden bir insan bunların hepsini haklayabiliyor!? Çünkü Tanrı'nın yarattığı 'En Akıllı' yaratık olduğu için değil mi? Her savaş akılla kazanılır!.. Sakin KOŞAR...