DUALARLA GÖREVİNE BAŞLADI ELHAMDÜLİLLAH !?

 

                DUALARLA GÖREVİNE BAŞLADI ELHAMDÜLİLLAH !?

13 ay gibi kısa zamanda 'Üçüncü Hazire ve Maliye Bakanımız' olarak göreve başlayan sayın "Nureddin Nebati", atama kararının hemen akabinde, kendi Twitter hesabından aynen şunları yazdı: "Rabbim, kolaylaştır, zorlaştırma, Rabbim hayırla sonuçlandır. İşimizde bize doğruluk ver, bizi muvaffak kıl. Sayın Cumhurbaşkanımızın şahsımı layık gördüğü  Hazine ve Maliye Bakanlığı görevini hayırla ifa etmeyi, bize gösterdiği güvene layık olmayı Rabbim nasip etsin inşallah!.."

Daha önce pek tanımadığımız bu Bakanımız sayın Nureddin Nebati'nin soyadı dikkatimi çekti... Hemen TDK Büyük Sözlüğü'ne baktım, Arapça bir sözcük olan Nebati demek; "Bitkisel, bitki ile ilgili" diye yazıyordu (Sayfa-1463...) Ne hikmettense, aklıma birden son günlerde hiç de ele-avuca sığmayan 'Dolar' geliverdi!.. Şimdi bazılarınız çıkıp; "Dolar dediğin nedir ki; bir gün dolar bir gün boşalır, sen Dolar'la mı maaş alıyorsun, bundan sana ne be kardeşim!?" diyebilirler? Hiiiççç... Benimkisi de bir merak, bir gıcıklık işte; belki bu Dolar, kısa sürede yeni Bakanımızı da bitkisel hayata düşürebilir endişesi miydi yoksa, neydi?

Neyse... Yeni Hazine ve Maliye Bakanı göreve başlar başlamaz, muhalif basında bir fotoğraf yayımlandı... Ne zaman çekildiği belirtilmeyen fotoğrafta: Yeni Bakan Nureddin Nebati, 15 Temmuz darbesi  baş zanlısı Fethullah Gülen haini ile Pensilvanya'da yan yana ve çok samimi görünüyorlardı!.. Yahu, bu büyüğümüz daha çiçeği burnunda yeni Bakan olmuş, şimdi bu fotoğrafları yayımlamanın sırısı mıydı yani!? Bu fotoğrafa bakanlar neler diyeceklerdi kim bilir!? Bu yetmemiş gibi, yeni Bakan'ın iki yerden maaş aldığını da duyurmazlar mı!?

Sizler ne dersiniz bilemem, ama ben bu duruma inanın çok üzüldüm!.. Yahu şu memlekette insana ağız tadıyla bir görev yapmayı bile çok görür oldular!.. Acelesi mi vardı yani bunların!? Birkaç gün görev yapsın, birkaç demeç versin, birkaç uygulamaya imzasını atsın, sonra alıştıra alıştıra bunlar söylenemez miydi yani!?

Hemen ertesi günü ne oldu bilin bakalım? Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, (Türkiye İstatistik Kurumu) TÜİK'e ziyaret için yönetiminden randevu istemiş, randevu vermemişler!.. O da bu işe kızıp, TÜİK binasının kapısına ekibiyle birlikte; "İllâ burayı ziyaret edeceğim, bu enflasyon hesaplamalarını nasıl yaptığınızı yerinde göreceğim" diye dayanmış!.. Güvenlik görevlileri bunları avlu kapıdan bile içeri sokmamışlar, iyi mi!?

Sahi, bu TÜİK nedir? Bu görevliler maaşlarını nereden alırlar? Kime hizmet için kurulmuştur? Şimdiye kadar neden en çok eleştirilen devlet kurumu olmuştur? En son Kasım ayı enflasyonunu uzman ekonomistler % 9,91 bulurlarken, TÜİK nasıl hesapladı da % 3,1 olarak açıkladı? Uzman ekonomistler (ENAG) yıllık enflasyonu % 58,65 bulurken, TÜİK nasıl % 21,31 diyebildi? Onların alışveriş yaptıkları yer, bizim Türkiye toprakları üzerinde değil mi!? Yoksa yine, memur-işçi-emekliye fazla maaş zammı verilmesin diye mi bu rakamları açıkladılar!? Şu Anamuhalefet Partisi CHP lideri "Bay Kemal" de hiç ele-avuca sığmaz oldu ama!.. Bundan öncekiler gibi koltuğunda edebiyle oturmuyor, hiç de tek durmuyor canım!.. Senin ne işin var TÜİK kapısında, ne diye erken seçim isteyip duruyorsun ki!? Tabii ki bazıları bu işten oldukça rahatsızlık duymaya başladılar!.. Hem o 'Mersin Mitingi' de neydi öyle!?

Neyse, biz sayın Bakan'a sağlık ve hayırlı başarılar dileyip, yazımızı 'Göz Evlenmesi' adlı bir Arif Karakoç şiiriyle bitirelim:

"Anladık, oğlan doğacak/ Kavuniçi peşkir/ Bembeyaz mintan/ Ama nasıl emer güneşi/ Çay içmemiş insan?// Teyzesine benzerse ötecek elbet/ Anasına benzerse ofsayt/ Ya bana benzerse ufacıktan/ Tut tutabilirsen kendini/ Çay içmemiş insan!.."         Sakin KOŞAR...

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI