İT DERİSİNDEN POST, ALMAN'DAN DOST OLMAZ!..

 

             İT DERİSİNDEN POST, ALMAN'DAN DOST OLMAZ!..

Tarihi baş belâmız Yunanistan ile Ege ve Akdeniz'de yeniden sorunlar çıkınca, güya bizleri uzlaştırmak için 'Diplomasi Trafiği' yine başladı!.. Her zaman olduğu gibi, NATO ve AB üyesi belli ülkelerin diplomatlarının bir Atina'ya, bir Ankara'ya seyr-ü sefaları arttı!.. Tabii, biz yine hepsinden 'üvey evlât' muamelesi görmeye başladık!..

Bu durum Osmanlı döneminde de böyleydi, biz özgür-hukuki-laik ve bağımsız yeni Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni kurduktan sonra da böyle devam etti!.. Önce Fransa bu işe burnunu soktu, bizi sürekli suçlarken, Yunan ve Kıbrıs Rum Kesimi tarafından yana tavır aldığını kanıtlarcasına, oralara savaş gemileri ve savaş uçaklarını gönderdi!.. Ardından ABD devreye girdi, şu anda 03 Kasım 2020 Başkanlık Seçimleri nedeniyle "Topal Ördek" durumundaki Başkan Donald Trump, devlette önemli iç ve dış kararlar alamayacağı halde, Yunandan tarafa ağırlığını koymaya başladı!..

29 Ağustos 2020 tarihinde Almanya'nın fırsatçı tilkisi 'Angela Merkel' bu işe burnunu, hatta koca kafasını da soktu!.. Sözde arabuluculuğa soyunmuş gibi yapıp, Fransa Başkanı Macron ile görüştükten sonra, AB ülkelerini de kışkırttı!.. Dışişleri Bakanı'nı bize gönderip; "Avrupa Birliği ülkeleri, Atina'nın tezlerini ciddiye almak ve haklı olduğu yerde Yunanistan'ı desteklemek zorundadır!.. Ancak her zaman bu gerginliğin tırmanmasını istemiyoruz!.." derken; AB Dış İlişkiler Yüksek Temsilcisi Josep Borrel de aynı saatlerde; "Ankara'ya uygulanacak AB yaptırımları için AB ülkeleriyle bir anlaşmaya vardık!" dedi, iyi mi!?

Ulan siz zaten kararınızı vermiş, anlaşmışsınız; her ihtimalde Yunanın yanındasınız, Ankara'ya gelip de, bulanık suda balık avlama çabalarınız niye ki!? Bu haberlerden sonra, haber kanallarına bir haber daha düştü, deniliyordu ki; "Birleşik Arap Emirlikleri (BAE)'ne ait 4 tane   F-16, bir C-130, üç adet C-17 ve bir adet A-332 tipi uçak, Yunanistan'ın Girit Adası'na geldi... Bu uçaklar Yunan uçaklarıyla  ortak eğitim yaptılar!" deniliyordu... Ulan bir siz eksiktiniz zaten, şimdi 'Şeytan Üçgeni' tamamlanmış oldu!.. 

Biliyorsunuz; Almanya yüzünden Birinci Dünya Savaşı'na girip, savaşta yenildikten sonra 1919'da ülkemiz işgal edilmeye başlandı!.. M. K. Atatürk önderliğinde 'Kurtuluş Savaşı' başlattığımızda, bizim etrafımızdaki bütün komşu ülkeler; Azerbaycan, Afganistan, Hindistan ve hatta kulaklarının dibinde bir İngiltere-Fransa gibi emperyalist ülkeleri görmek istemeyen Rusya bile, Atatürk'ün dış siyaset dehasıyla bize bu savaşta yardımcı oldular!.. Şimdi nerede bu ülkeler? Neden bunların desteklerini böyle zamanlarda alamaz olduk!? Hatalarımız neler!?

İkinci Dünya Savaşı'nda da hem Almanya, hem de İngiltere-Fransa ikilisi, bizi kendi yanlarında savaşa girmeye zorladılar, o günlerde Devlet Başkanı olan İsmet İnönü; Atatürk'ün "Yurtta Sulh, Cihanda Sulh!" vasiyetini öne sürerek, tarafsız kalmayı başarmış, bu bölgede tek zarar görmeyen ülke olmuştuk!.. Şimdilerde bu diplomasiyi mi kaybettik, yoksa o günkü maddi ve askerî gücümüzü mü kaybettik de, bütün bunlar başımıza gelir oldu!?

Bizden yediği dayaklara doymayan Yunanistan, neyine güvenip de, kendisinin 8 katı büyüklüğündeki Türkiye'ye kafa tutar oldu!? Durduk yerde Yunanistan kara sularını 12 Mile çıkarmaya kalkışıyor!.. Bunu başarırsa, Türkiye Ege ve Akdeniz'de bırakın gemilerini yüzdürmeyi, Yaz günlerinde serinlemek için denize yüzmeye bile giremeyecek!..

Bu beyhude isteğin kabul görmeyeceği belli iken, niye aynı konuyu ısıtıp ısıtıp da önümüze koyuyor!? AB'deki dostlarına güveniyorsa, Anadolu'yu işgal ettiklerinde de bu ağabeyleri yanında değil miydi, ne oldu!? Bir türlü akıllanmayan Yunanlılar, yeniden denize dökülmeyi mi özlediler, ne!? 'İşte Ege, işte arşın'; hadi yeniden ölçmeye gel bakalım!..   Sakin KOŞAR...

 

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI