Petrol Fiyatları "Yenilendi" veya "Ayarlandı!.."

 

            Petrol Fiyatları "Yenilendi" veya "Ayarlandı!.."

Yeni benzin ve mazot fiyatları, 16 Ekim'den geçerli olmak üzere "Benzinde 17 Kuruş, mazotta ise 41 Kuruş" olmak üzere  Z A M L A N D I !.. Nedense bu haberi bizim aslan TRT Haberlerinde 'Petrol Fiyatları Yenilendi' diye verilirken, malûm yalaka basın da 'Petrol Fiyatları Ayarlandı' şeklinde verdiler...

Yahu, herkesin gözü önünde yapılan bu zamları ne diye perdelemeye, dikkati başka yere çekmeye çabalıyorsunuz ki; bunun adı bal gibi de 'ZAM' dır yahu!.. Buna göre benzin ve mazot fiyatları da ilk kez '8 TL'nin üzerine çıkmış oldu: Benzin fiyatı Ankara'da='8.01 TL'ye, İzmir'de '8.02 TL'ye, İstanbul'da da '7.95 TL'ye çıktı... Bunlardaki ÖTV düşürüldüğü için fiyatları bu kadarla sınırlı kaldı, yoksa ikisinin fiyatları da çoktan '10 TL'nin üzerinde satılıyor olacaklardı!.. Şimdi Allah aşkına söyleyiniz, bunun adı 'Yenilenme' midir, 'Fiyat Ayarlaması' mıdır, yoksa 'ZAM' mıdır!?

Peki, fiyatlar ne diye yükseldi? Bir türlü durdurulamayan 'Dolardaki' aşırı artış yüzünden tabii!.. Bağımsız görev yapması gereken Merkez Bankası (MB) Başkanlarını ve üst yöneticilerini, çorap değiştirir gibi değiştirip durursanız, tarım üretimine yeterli desteği vermezseniz, bir tarım ülkesiyken buğday ve samanı bile yurt dışından satın alırsanız, sonuçta olacağı budur da, Dolar ondan yükseliyor!..

Hiç unutmam; yıl 2011, Dolar '1,6 TL' değerinde, sayın Erdoğan da Başbakan idi... İstanbul- Dolmabahçe'deki ofisinde yapılan basın toplantısında bir soru üzerine sayın Başbakan aynen şöyle demişti: "Çok yakında göreceksiniz ki, bir Dolar eşittir bir TL olacak!.." Aradan tam 10 yıl geçti, kendisi üç yıl önce 'Cumhurbaşkanlığı Sistemi' ile daha büyük ve daha geniş yetkiler aldı ama, bugün bu aksi 'Dolar' ineceği yerde,  '8.22 TL' zirvesine çıktı!.. Bu yüzden dış borçlarımız katlandı, iğneden ipliğe bu zamlar, bir türlü zaptedemedikleri Dolar yüzünden başımıza geliyor!..

Bakınız; 2016 yılında Dolar kuru '3.51 TL'ye çıkınca, sayın Erdoğan; "Yastığının altında Doları olanlar gelsin, parasını altına, TL'ye dönüştürsün, bu adımı atınca birilerinin oyunlarını bozacağız" demişti... Ancak pek işe yaramadı... 2018 yılında Dolar '4.73 TL'ye fırladı... Yine sayın Erdoğan çıkıp; "Yastık altındaki Altın, Dolar ve EURO'larınızı çıkarın, bunları TL'ye dönüştürün!..Yerli ve Milli direnişimizi tüm dünyaya karşı gösterelim!.. Bir ekonomik savaşla karşı karşıyayız, hiç endişe etmeyin biz bu savaştan galip çıkacağız!" demiş, kısa zamanda Dolar kuru '6.78 TL'ye fırlamıştı, hatırladınız mı?

Sizce de bu işte bir yanlışlık yok mu? Doların düşürüleceğine dair hiçbir sözleri bugüne kadar tutmadı!.. Bunu gören birikim sahibi insanlar, Doları bozduracakları yerde, her gün daha da Dolar satın alıp stoklamaya çalışıyorlar!.. Çünkü, bu enflasyon ve pahalılığa, ancak böyle çözüm bulduklarını düşünüyor, yöneticilere güvenmiyorlar!.. Sonuçta hep olan dar gelirli ve yoksul kesime oluyor, her yıl biraz daha yoksullaşıyor, biraz daha fakirleşiyoruz, yalan mı!?

Halbuki bu işten kurtuluşun yolları belli: Bilime önem vererek üretimi arttırmak, tasarrufa önem vermek, tarım ürünlerine gerçek desteği verip, dışa bağımlılığı azaltmak!.. Yoksa, bu ekonomik çıkmazdan yakamızı kurtarmamız, boş lâftan ve hayalden öteye geçemez!..

Bugün de size Cahit Sıtkı Tarancı'nın "Benimsin" şiiriyle veda edeyim bari:

"Gün, yeni doğanındır/ Kül, sönmüş ocakların/ Kılıç kahramanındır/ Köpek de sokakların!..// Gündüz kelebeklerin/ Gece yıldızlarındır/ Ölüler böceklerin/ Azap günahkârındır/ Sen de benimsin, benim!..// Ne olursan ol kadın; şeytan, canavar, baykuş/ Yok kurtuluş elimden, elimden yok kurtuluş!.."                   Sakin KOŞAR...

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI