TURGAY MUTLU'DAN "AHİLER" KİTABI !?

Yatağan, Devrim ve Demeç Gazetelerinde 21 yıldır köşe komşum olan araştırmacı-yazar arkadaşımız sayın Turgay Mutlu bu yıl ikinci kitabını yayımladı... İlk kitabı "Yatağan'da İz Bırakanlar" kitabını 2016 yılında yayımlamış, şimdi de "Belleklerde Yaşayan AHİLER" kitabının birinci basımını yayımlıyor... Sağolsun, her iki kitabını da imzalayıp, ilk verdiği şanslı kişilerden biriyim, kendisine sonsuz şükranlarımı sunuyorum!..

1402 yılında, Padişah Yıldırım Bayezid komutasındaki Osmanlı ordusu ile Aksak Timur komutasındaki Moğol ordusu Ankara'da karşılaşıp, Timur'un zaferiyle sonuçlanan o meşhur 'Ankara Savaşı' olmasaydı, belki de bizim bu yöre insanları hâlâ 'Ahilik Nedir' bilmiyor olacaklardı? Bu savaş sonrasında Timur zulmünden çekinen ve Orta Anadolu'da kümelenmiş olan Ahiler tüm Anadolu'ya yayılmış ve kendilerinin daha çok tanınmasına vesile olmuşlardır... Bizim Yatağan yöresine de kurucu dedelerimiz Ahi Sinan ve Ahi Ebubekir gelmeseler idi, bugün bu kitap da, bu tarihi öyküler de olmayacaktı...

Türk Dil Kurumu (TDK) Sözlüğünde 'Ahi' demek; "Cömert... Kardeş... Ahilik ocağından olan kimse" demektir diye yazıyor... 'Ahilik' ise; "Kökü eski Türk töresinde olan,Anadolu'da yüksek bir gelişim gösteren esnaf, zanaatçı, çiftçi vb. bütün çalışma kollarını içine alan ocak" demektir diyor... (Sayfa: 42.) Yazarımız da kitabında bunları çok bol örneklerle ve etraflıca izah etmiş...

Bilindiği gibi, atalarımız Osmanlılar, Oğuz Türklerinin 'Kayı Boyundan' idiler... Ahilerin hangi Türk Boylarından oldukları hep tartışılıyordu... Bu bilgiyi de, Turgay arkadaşımızın Kırşehir'de yaptığı 'Adil Gülvahapoğlu' röportajından öğreniyoruz... Öğretmen-Avukat-ADD Başkanı-Araştırmacı Yazar olan Gülvahapoğlu röportajda; "Ahilik sıfatı, 11.-12.-13. YY'da Anadolu'da oluşan Türk-Türkmen düşüncesinin genel adıdır... Ahilik; tarihte ilk sendikacılığın adı ve ilk sendikacılık sistemidir... Esnaflık, ticaret, zanaat, tarım, eczacılık... gibi tam 120 iş kolunu kapsıyordu" diyor... Böylece Ahiliğin çok geniş anlamlı, çok saygın, çok da örgütlü ve sosyal bir sistem olduğunu bu kitaptan öğreniyor, bu insanların torunları olmaktan ayrıca gurur duyuyoruz!..

Tarihi bilenler, Ankara Savaşı'nda Aksak Timur'a yenilen Padişah Yıldırım Bayezid'in affedilmez hatalarını da bilirler!.. O tarihe kadar yaptığı bütün savaşları çok kolay kazanan Yıldırım Bayezid, daha o yaşlarında bir "Güç Zehirlenmesi" hastalıına yakalanmış, herkese tepeden ve küçümseyerek bakan biri yapmış, bu durumun da ilelebet böyle gideceğini zannetmesi, başına bu hezimeti getirmişti... Halbuki Timur kılı kırk yararak, sürekli bol para verdiği casuslarıyla düşmanın en zayıf yerlerini anlamaya çalışmasıyla ünlüdür!.. Bu savaşta da böyle olmuştur...

1402 yılındaki bu savaş alanına geldiği gün, bütün Paşaları Bayezid'e; hemen saldırmak gerektiğini, Timur ordusunu hazırlıksız yakaladıklarını söyleyip emir beklemişler... Kendine aşırı güvenen Bayezid bu teklifleri reddetmiştir!.. O gece timur casusları birkaç Anadolu Beyini satın almış, kendi tarafına çekmiş, Bayezid'i keklik gibi avlamıştır!.. Halbuki Bayezid de Timur ordusundaki filleri, bunların en çok ateş ve hendekten korktuğunu tespit ettirebilseydi, böyle zamanlarda en yakınlarından bile 'ihanet' görebileceğini biraz hesap edebilseydi eğer, savaşı kazanması işten bile değildi!.. O savaşı, işte o fillerin ayakları altında böyle akılsızca ezilerek kaybettiler!..

Neyse... Yukarıda da dedim ya, belki de böylesi daha hayırlı olmuştu,r kim bilir? Yoksa, bir solukta okuduğum, birçok sorunun yanıtını anladığım bu 'Ahiler' kitabı olmayacak, Ahilik üzerinde tartışmayacak, biz de şimdi 'Ahiler' olarak anılmayacaktık belki? Sağol Turgay Mutlu kardeşim, bu güzel çalışmanın devamını da bekliyoruz...             Sakin KOŞAR...

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI