Eğitim Sen: "Datça'daki sürgün kararından dönün"
Muğla'nın Datça ilçesinde düzenlenen "ÇEDES'e hayır" basın açıklamasına katılan, ÇEDES adı altında yürütülen dini propaganda aygıtını okula sokmayan öğretmenlerin sürgün edilmesine yönelik açıklama yapan Eğitim Sen Datça Temsilciği, eğitimcilerin baskı altına alınmaya çalışıldığına dikkat çekti. Açıklamada, "Arkadaşlarımız, diyanet görevlisinin öğretmenlerin içeri alınmadığı bir odaya öğrencileri alarak onlara ideolojik söylemde bulunmasının önüne geçmişlerdir. ÖNDER isimli derneğin okulu kendi arka bahçesi olarak kullanmasına engel olmuşlardır. İsnat edilen suçlamalar gülünç hatta utanç vericidir. Sürgün kararından dönün. Hukukun bir sopa gibi kullanıldığı bu dönemde biz haklılığımıza ve halkımıza güveniyoruz. Asla teslim olmadık. Kötülüğe teslim olmayacağız" ifadeleri kullanıldı.
Haber Merkezi
Açıklamanın tamamında şu ifadeler kullanıldı: "Okullar dini vakıf, dernek ve cemaatlerin kontrolüne sokularak iş barışı bozulmuş, öğretmenler odalarında muhbir öğretmenler türemiştir. Son olayda da görülen budur. Öğretmenler odalarında konuşulan ya da konuşulmayan her şeyden; başta ÖNDER İmam Hatipliler Derneği olmak üzere, bakanlığı ele geçiren cemaatlerin haberi olmakta ve başta bakanlık olmak üzere İl ve İlçe Milli Eğitim Müdürlükleri üzerinde baskı kurarak iş barışını bozmaktadır.
İlçemiz imam Hatip Lisesinde görev yapan üyelerimiz ve diğer meslektaşlarımız da bu uygulamaların hedefi olmuşlardır. Arkadaşlarımız mesleklerini onurlu bir şekilde yürütüp öğrencilerinin modern dünyayı anlamaları için çaba sarf ederken birileri bundan rahatsız olmuş. İsnat edilen suçlamalar gülünç hatta utanç vericidir. Öğrencilere kitap okutmak. Okuduğu metinleri, eleştirel bakışla yorumlamak. Yedi güzel adam diye tanımlanan muhafazakar yazar ve şairler hakkında yorum yapmak. Müfredatta yer alan, 50-60-70 'li yılların sosyo-politik olaylarının edebiyata yansımaları üzerine derste konuşmak. İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'nün onay verdiği okur yazar buluşmasında tavsiye edilen kitabı okumak.
Bu suçlamaların hepsinin aslında ne idari ne de adli mevzuatımızda suç teşkil etmediğini başta cezayı teklif edenler olmak üzere tüm ilgililer bilmekteler. Asıl dertleri; Arkadaşlarımızın ÇEDES adı altında yürütülen dini propaganda aygıtını okula sokmamalarıdır. Arkadaşlarımız, Diyanet görevlisinin öğretmenlerin içeri alınmadığı bir odaya öğrencileri alarak onlara ideolojik söylemde bulunmasını önüne geçmişlerdir ÖNDER isimli derneğin okulu kendi arka bahçesi olarak kullanmasına engel olmuşlardır.
Verilen ya da verilmesi düşünülen cezalar mevzuat hükmü değil ÖNDER isimli derneğin emridir. Dosya içeriğini yasal hakkımız olarak istedik. Elimize geçtiği anda kamuoyu ile paylaşacağız. Aldığımız duyumlar ÖNDER isimli derneğin dosyaya taraf olarak kabul edildiğine dairdir. Eğer bu duyumlar doğru ise dosyadan sorumlu tüm idari makamlar hakkında görevi kötüye kullanmaktan dolayı suç duyurusunda bulunacağımızın bilinmesini isteriz.
İlçemizde eğitim öğretimin niteliğinin artırılması için çaba gösteren tüm meslektaşlarımızın çabaları kıymetlidir. Datça ilçesinde birçok dersin öğretmeninin olmaması büyük sorundur. İlçede dört adet lise olmasına rağmen kadrolu bir fizik öğretmeni vardır. Dört lisede görev yapan edebiyat öğretmeni sayısı okul başına bir kişiye denk gelmektedir. Bir edebiyat öğretmeni il içi tayinle ayrılmış diğeri idareci olarak görevlendirilmiştir. Matematik derslerinde de durum aynıdır. İlçenin tek Meslek lisesinde görev yapan kadrolu iki elektrik öğretmeni dönem başında sudan sebeplerle sürülmüş, okulda 65 MESEM öğrencisinin devamsızlıktan sınıfta kalmasının sorumlusu olan idareciler yerlerinde kalmışlardır. İlçeyi ve ili yönetenlerin asıl dert etmeleri gereken şey buyken, AKP iktidarının yarattığı cezasızlık iklimi öğrencileri ve velileri cezalandırmakla meşgul olmaktadır.
Değerli Datça Halkı, değerli veliler bu çağrımız size; okullarınızda nitelikli eğitim istediğinizi biliyoruz. Bunun için yapılan hukuksuzluğa karşı durmanızı istiyoruz. Bizler meslektaşlarımızın ve çocuklarımızın başarısı ve mutluluğu için her türlü çabayı harcamakta kararlıyız. Sizler de başta mülki idare olmak üzere tüm yetkililer üzerinde demokratik haklarınızı kullanarak bu haksızlığa dur deyin.
Buradan Sayın Vali, Sayın Kaymakam, Sayın İl Milli Eğitim Müdürü ve Sayın İlçe Milli Eğitim Müdürüne sesleniyoruz. Siyasal iktidarın taşeronlarının değil Datça halkının sesine kulak verin. Datça'da görev yapan öğretmenlerin çabalarına destek olun. Almış olduğunuz bu yanlış kararlardan geri dönün. Hatadan dönmek erdemdir. Şunu bilin ki biz haklı olduğumuz her eylemimizle gurur duyduk, hiçbir zaman geri adım atmadık. Cumhuriyetin demokratik değerlerini, geleceğimiz olan çocuklarımızı karanlığa, gericiliğe, ırkçılığa teslim etmedik, etmeyeceğiz.
Hukukun bir sopa gibi kullanıldığı bu dönemde biz haklılığımıza ve halkımıza güveniyoruz. Sizlerin bu ülkenin vergileriyle maaşlarını alan değerli bürokratlar olarak, dosya içeriğindeki iftiralardan bağımsız, somut delilleri değerlendirip arkadaşlarımızın okullarında kalmaları yönünde doğru kararı vereceğinize inanmak istiyoruz. Aksi takdirde hukuk sınırları içinde kalarak fiili meşru tüm haklarımızı sonuna kadar kullanacağımızı bilmenizi isteriz. Karanlığa asla teslim olmadık , olmayacağız."