Muğla Planlama Ajansı (MUPA) tarafından yayımlanan yeni rapor, kentin doğası ve geleceği açısından ciddi bir uyarı niteliği taşıyor. Rapora göre, Muğla'nın yüzde 10'u maden işletme izni altında bulunuyor. Bu oran, kentin doğal yapısı, tarım potansiyeli ve turizm kimliği açısından kritik bir eşiğe işaret ediyor.
Haber Merkezi
Raporda dikkat çeken bir diğer veri ise maden ruhsatı verilen alanın büyüklüğünün, Datça'nın yüzölçümü kadar bir alana denk gelmesi. Şu anda fiilen kazı yapılan alanın ise 5 bin 539 hektar olduğu belirtildi.
Muğla, maden işletme izni verilen iller sıralamasında Türkiye genelinde 6. sıraya yükselmiş durumda. Bu artışın, ormanlar, tarım arazileri, su kaynakları ve canlı yaşamı üzerinde geri dönüşü olmayan zararlar doğurduğuna dikkat çekiliyor.
MUPA Başkanı Tansu Özcan, Cumhuriyet'e yaptığı açıklamada, gelinen noktayı yalnızca çevresel değil, ekonomik ve toplumsal bir kırılma olarak tanımladı. Özcan, Muğla'nın "tarım ve turizm kenti" kimliğini hatırlatarak şunları söyledi: "Kalkınma politikaları, kısa vadeli çıkarlar uğruna uzun vadeli toplumsal refahı ve yaşam hakkını gölgede bırakıyor. Bu durum, Muğla'nın doğal kimliğiyle ciddi şekilde çelişiyor."
2024 yılının ilk sekiz ayında Muğla'nın maden ihracat geliri 64 milyon dolar, tarım ve hayvancılık ihracatı ise 607 milyon dolar olarak gerçekleşti. Özcan, bu tabloya dikkat çekerek şu çarpıcı soruyu sordu: "64 milyon dolarlık kısa vadeli kazanç için 607 milyon dolarlık geleceği riske atmaya değer mi?"
Raporda vurgulanan en önemli başlıklardan biri de gelecek kuşakların yaşam hakkı. Özcan, verilen her maden ruhsatının yalnızca doğayı değil, gelecek nesillerin yaşam hakkını da ipotek altına aldığını belirtti. Bu durumun sadece çevresel bir tehdit değil, aynı zamanda toplumsal adalet ve sürdürülebilir kalkınma meselesi olduğuna dikkat çekti.
Tarım, turizm ve doğal zenginlikleriyle Türkiye'nin en değerli bölgelerinden biri olan Muğla, giderek artan madencilik baskısı altında sosyo-ekolojik bir sınavdan geçiyor. MUPA'nın uyarısı ise açık: Bu gidişat durdurulmazsa, Muğla'nın geleceği geri dönüşsüz şekilde zarar görebilir.