BU GÜNLERİ GELECEĞE TAŞIMAK

BU  GÜNLERİ  GELECEĞE TAŞIMAK

İnsanlık tarihi bizimle başlamadı. Bizimle de bitmeyecek. Nasıl bizden önce milyarlarca insan yaşadıysa bizden sonra da milyarlarca insan yaşayacak bu doğa üstünde.. Bu gün bizim varolmak, yaşamak için doğadan aldıklarımız ve almak zorunda olduklarımız yarın aynı şekilde bizden sonra insanlar için de gerekli olacaktır. Nasıl ki biz bu doğayı işleyerek; kullanarak bir yaşam kurmuşsak ve uygarlıklar geliştirmişsek bizden sonraki insanlar da aynı şekilde devam edeceklerdir. Toprağı, taşı, suyu, yaprağı, ırmağı deresi, ağacı gölgesi, bitkisi, iklimi soğuk ve sıcağı yani aklımıza ne gelirse bu gün kullandıklarımız hepsi bizden sonraki insanlar için de en temel ihtiyaçlar olacaktı. Bizden sonraki insanlar da bu temel ihtiyaçlarını taşıyabilmek için bunları işlemek zorundadır.

   Ne yapalım biz onlardan önce geldik dilediğimiz gibi kullanma hakkına sahibiz, diyemeyiz. Bu bencilliği göstermeye hakkımız yok hukukumuz da yok. Bizden öncekiler eğer bu gün kullandığımız bu doğayı bırakmayıp sadece kendileri için kullanmış olsaydı bu gün bu dünyada yaşama şansımız olur muydu?

  Bu gün bizim için ihtiyaç olan ne varsa yarınki insanlar için de aynısı olacaktır. O zaman onlara bu ihtiyaçlarını karşılayacak doğayı bırakmak zorundayız.

İşimize geldiği zaman veya gösteri olsun diye süslü laflar edebiliyoruz. Örneğin bu doğa bize gelecek nesiller adına emanettir diyoruz. Ama bu emaneti nasıl koruyoruz? Nasıl korumamız gerekir?

    Milas'ta bir orman bölgesinde ağaçları kesmeğe kalkışanlara karşı köylülerin tepkilerini izledik çoğumuz  ekranlarda. Kendini ağaca bağlayan bir köylü kadını kestirmeyeceğim diye haykırıyordu. Bu arada bölgede güvenle almakla yükümlü bir yetkili şöyle sesleniyordu direnen kadınlara: Efendim yapak bir şey yok adımın ağaçları kesmek için   elinde izin kağıdı var. SİZ BUNA KARŞI GELEMEZSİNİZ..

  Bir yanda doğayı yok etmek isteyen bir anlayış bir yanda da bu yok etmeğe karşı direnen insanlar var. Şimdi burada devlet hangi tarafta yer almaktadır? Yani devlet kimden yana durmaktadır. Herhalde köylüden yana değil. İzin belgesi isteyen, ağaçları kesmek için makinelerini  oraya götüren birilerinden yana..

  Ağaçlara bağlanıp kestirmeme mücadelesi veren insanlar önce kendileri için sonra gelecek nesiller için veriyor bu mücadeleyi. Ama onlara ağaçları kes izni verenler niçin veriyor acaba bu izni?

 

 

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI