GURBET NE YANA DÜŞER USTA LİBYA NE YANA
Kapitalist sistem bu günün dünya düzenini KÜRESELLEŞME olarak sunuyor.Bunu kurarken de büyük yalanlar söylediler büyük yağmalar da yaptılar.Bu yalanı önceleri EMEĞİN VE SERMAYENİN SERBEST DOLAŞIMI diye sözde yüce bir dilekle-söylemle kullandılar.Bu söylemlerini dünyanın hiçbir örneğinde göremiyor insanlar bu gün.Onun için yalan diyoruz buna..
Küreselleşmenin ilk hedefi dünyanın neresinde hammadde ve pazarlama olanakları varsa buraları sermayenin dilediği gibi kullanmasını sağlamaktı.İkinci hedef bu ekonomik öngörülere uygun yani buna olanak sağlayacak devlet yapılanmalarını yaratmaktı.Devleti yöneten anlayışların buna uygun olmasını sağlamak ve yaratmaktı.Bu devletler emperyalizmin hedeflerine karşı çıkmayan onların gerçekleşmesine yardım eden olanak hazırlayan ve sunan devletler olacaktı.Üçüncü hedef insanlara verilmiş ve tanınmış olan HAK VE ÖZGÜRLÜKLERİ KÜRESELLEŞME ANLAYIŞINA KARŞI KULLANILMASINI ÖNLEMEK İÇİN KISITLAMAK VEYA YOK ETMEKTİR.Dördüncü hedef ise devletlerin ellerindeki zenginlikleri kamusal olanakları varsıllar sistemine aktarmayı sağlamaktır.Bir başka hedef de EMEĞİN PAZARLIK GÜCÜNÜ YOKETMEK,KIRMIKtır.
Bunların hepsi tek tek gerçekleşiyordu .Buna karşı çıkan toplumlar ve insanlar ise şu veya bu şekilde susturuluyordu.
Bunun için dünyada projeler çiziliyordu emperyalizm tarafından.Kimine Ortadoğu Projesi dediler,kimine Büyük Afrika projesi adını verdiler.
Afrika Projesini çizmek için ARAP BAHARI diye yalancı bir bahar bile yarattılar.Bu bahar Fas'tan başlayarak Pakistan'a kadar uzanan bir bölgede küreselleşme hedeflerine uygun yapılaşmaları yaratmak için öngörülüyordu.Bizim bölgemiz için çizilen proje ise OrtaDoğu projesi olmuştu.
Afrikayı küreselleşme hedeflerine uygun yeniden yaratmak için çizilen proje ARAP BAHARI olarak uygulanmaya başlandı.Tunus,Mısır,Libya gibi emperyalizmin projesi önünde en büyük engel olarak görünenlerden başlatıldı bu Arap baharı.Çünkü emperyalizme karşı direnebilecek gücü bu ülkeler yaratabilirdi ilerde.
Aşiret yapısına rağmen Libya ülkenin pek çok sorununu çözmüş tü.Eski ABD başkanlarından birinin dediği gibi Küba tüm sorunlarını gözmüş görünüyor ama tek eksikliği demokrasidir bugün..Emperyalizm için sorunların çözülmesi değil kendi anlayışına uygun demokrasinin olmamasıydı asıl sorun.Kaddafi'ye de böyle bakıyorlardı.Yoksa Libyada eğitim sorunu yoktu.kızların tümü okutuluyordu,Öğrencilerin tümüne maaş bağlanıyordu.Evlenenlere konut dahil her türlü olanak devlet tarafından sağlanıyordu.Küreselleşme için en büyük tehdit ise bunun başkaları tarafından örnek alınması ve zenginliklerin bunun için kullanılmasıydı.Gerçi daha önce Saddam aynısını yapmıştı.BU Libya örneğinin artırılması tehlikesi her zaman olabilirdi.
Saddam Kıbrıs çıkarmamızda emperyalizmin vermediği Petrolu vermişti bize.bunun için de emperyalistler için her zaman bir çıbanbaşı olabilecekti.
NATO 'nun ne işi var Libyada sözünü duyunca epeyce sevinmiştik,Türkiye galiba borcunu ödeyecekti diye umutlanmıştık bile..ne var ki ertesi gün aynı NATO ya bir konuşlanma hakkı tanıdığımız öğreniyordu.
Bu gün Libyada yaşananlar işte böyle bir öykünün devamı gibi görünmüyor mu bize?