'AŞI KARŞITI' OLANLAR KİME VE NEYE GÜVENİYORLAR !?
Bugüne kadar dünyada tespit edilebildiği kadarıyla 221 Milyon insan "Covid-19" salgın hastalığına yakalandı, bunların da 4,5 Milyonu öldü!.. Şimdi bu mikrop değişime uğrayıp, daha öldürücü ve daha bulaşıcı "Delta ve Mu Varyantları" olarak insanları öldürmeye devam ediyor!.. ABD'de Johns Hopkins Üniversitesi'nin verdiği son bilgilere göre, ilk Kolombiya'da görülen 'Mu Varyantı', ABD'nin 47 Eyaleti'nde görülmüş, hızla da dünyaya yayılıyormuş...
21 aydan beri bütün dünya insanlarının başına belâ olan bu salgın, bugüne kadar nice sporcu, sanatçı, edebiyatçı, gazeteci, siyasetçi ve nice işadamlarımızı aramızdan ebediyyen ayırdı!.. Bu illet gençmiş, yaşlıymış, zenginmiş, fakirmiş, doktormuş, ünlüymüş hiç dinlemiyor!.. Aşısını yaptırmayan, anında tedavisi yapılamayan herkesi alıp götürüyor!.. İşte bizim İlçemizden de Hasan Haşmet Işık, Cemil Demircioğlu, Turgut Avcı gibi insanlarımızı ebediyete alıp götürdü, hiç bir şey de yapamadık; ne gelişmiş Tıp, ne mevcut ilâçlar ve ne de para çare olamadı!..
Peki, hal ve gidiş böyleyken; hâlâ aşı olmayı reddedip, 'Aşı Karşıtlığı' yapan bazı insanlarımıza ne demeli!? Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) bu aşıları onaylayıp, bizim Türkiye Cumhuriyeti Devleti Sağlık Bakanlığı ve Tıp Uzmanları bu aşıları tavsiye etmiş mi, etmiş!.. İki veya üç aşısını olanlardan bir tane bile hastanede yatan, ağır hasta olan ve ölen var mı? Yok!..Tüm Başhekimlerimiz, hastanelerinde yoğun bakımda yatanların, hep aşı olmayanlar olduğunu açıklıyorlar mı? Evet!..
Şimdi aşı karşıtlarına soruyorum: "Siz kimsiniz bayanlar-baylar!? Sizler Tıp Uzmanı, Laboratuar Araştırmacısı, tıbbi bir buluşa imza atmış 'Bilge, Ermiş' insanlar mısınız!? Kendiniz aşı olmadığınız gibi, en yakınınızda olan insanları yanlış yönlendirip, hayali bilgi ve aykırı görüşlerinizle, niye aşı olmalarına engel oluyorsunuz!? Sizler hangi Tıp Fakültelerini bitirdiniz de, bu hakkı kendinizde görüyorsunuz!? Bir 'insanlık suçu' işlediğinizin farkında mısınız siz!?"
Her gün gazetelerde ve TV haberlerinde, hastane odasında soluk soluğa yatanlardan çoğunun haberlerini canlı olarak izliyoruz, hepsi de diyorlar ki; "Aşıya karşıydım, zamanında aşımı olmadım, şimdi çok pişmanım!" diyorlar, siz hiç bunları görmüyor, duymuyor musunuz!?
Bakınız, bu kavanoz dipli dünyada insanlar toplu yaşamaya başladıkları tarihten bu yana, binlerce yıldır çeşitli salgın hastalıklarla boğuşuyor: Sıtma, Verem, Çiçek, Veba, Kızamık, Kuduz, Kolera ve Cüzzam gibi... Fransa'da Pastör 1895 yılında kuduz aşısını bulmasaydı, John Hunter'in öğrencisi çiçek aşısını icat etmese, Malevi'de sıtma tedavisi (Kinin) uygulanmasa, 1921'de Calmette ve Guerin adlı Tıp biliminsanları verem aşısını (BCG) bulmasaydı, bugün dünya insanlarının kaçı hayatta olurdu acaba!? Bu gerçekler orta yerde dururken, hâlâ 'Aşı Karşıtı' olmak hangi akla hizmettir!?
Yüce Tanrı biz insanları yaratırken, bizi tüm canlılardan daha zeki, daha düşünür ve konuşur şekilde yaratmıştır!.. 'Gülen, düşünen, yaratıcı ve stok yapabilen' biz insanlara, ölümcül sonuçlarıyla şu salgın hastalık 'Covid-19' gerçeği karşımızda dururken, 'Aşı Karşıtlığı' yapmak yakışır mı? Daha önce kuduz, çiçek, kızamık, verem aşılarına nasıl inandıysak ve çoluk-çocuğumuzla nasıl kurtulduysak, bu aşılara da öyle inanmak zorundayız!..
Aşı olmayıp da, hem kendi hayatımızı ve hem de diğer insanların geleceklerini karartmaya ne hakkımız var!? Şimdilerde bazı doktorlar ve öğretmenlerimizin de aşı karşıtlığı yaptıklarını biliyor, duyuyoruz!.. Biz aramızda böyle görevlileri toplum içinde istemiyor, kendilerine yalnız yaşayacakları mekânlar bulmalarını öneriyoruz!.. Çünkü biz, okullarımızda ve hastanelerimizde güven içinde eğitim ve tedavi hakkımız olduğunun bilinciyle bunları düşünüyoruz ve söylüyoruz, artık gerisi de size kalmış... Sakin KOŞAR...