"ÇİŞ" MESELESİ ÖNEMLİDİR !?

 

 "ÇİŞ" MESELESİ ÖNEMLİDİR !?

Hiç duydunuz mu bilmem, 'İskoçya Anayasası'nda şöyle bir madde varmış: "Bir vatandaş evinizdeki tuvaletinizi kullanmak isterse, tuvaleti ona kullandırmak zorunluluğu vardır!.."

2008 yılından önce yayımladığım köşe yazılarımda bu 'Çiş' konusunda epeyce habere çeşitli yorumlar yapmıştım, eskiler belki bunları hatırlarlar? Örneğin; Monako Prensesi Caroline'in eşi Prens August, Berlin'deki uluslararası bir fuarda açılan bizim Türk Pavyonu salonuna işerken objektiflere yakalanmış, fotoğrafları çeken paparazzilerle önce papazı bulmuş, sonra da Berlin Türk Büyükelçiliği ve gazetecilerden özür dilemişti...

Ünlü ve merhum gazeteci büyüğümüz Savaş Ay, o günlerde yeni ünlenen sanatçı 'Tarkan'a bir soru sormak istemiş, o da bir sürü gazeteci arasında; "Şimdi çişim var!" diyerek yürüyüp gitmiş, yaptığı bu hareket herkesçe kınanınca da özür dilemişti...

2007 Genel Seçimleri sonrasında, AKP'li Hatay Belediye Başkanı ve Encümeni, CHP Hatay Vekili Gökhan Durgun'a, 'Belediye Kabahatler Kanunu' gereğince; "Sokağa İşemek" suçundan tam 117 TL para cezası kesmişler, ceza makbuzunu Vekilin annesine verip, hemen ödenmezse icraya vereceklerini söyleyip gitmişlerdi... Vekilin annesi ne bilsin, bu makbuzu 'su faturası' zannedip, imzalayarak almıştı... Halbuki ortada bir kanıt yoktu, seçimdeki çekişmeler-kavgalar nedeniyle bu ceza ona yazılmıştı...

O zamanlar bu cezaya en çok karşı çıkan merhum Vekilimiz Kamer Genç olmuş; "Böyle ceza mı olir yavi? Bu suçlamanın sebebi nidir yavi!?" demişti... Çünkü kendisi de o günlerde evinde bir kadınla görüntülenmiş; "Ben o evde çiçek suliyordim yavi!" diye savunma yapmaya çalışmıştı... O renkli insanı çırayla arıyoruz şimdilerde, nur içinde yatsın...

Eski büyüklerimizden gazeteci 'Selahattin Duman' da bir gün "Kadın-Erkek Atışması" üzerine bir yazı yazmış, kadınları hep üstün gösteren gazeteci 'Dilek Önder'e haddini bildirmek istemişti... Dilek Önder diyordu ki; "Biz istediğimiz erkekle yatabiliriz, ama erkekler bunu yapamazlar!.." Selahattin Duman; "Bu cümlenizi ayıplıyoruz, siz kaç yaşına kadar istediğinizle yatarsınız ki?" diyordu... Dilek Önder: "Biz tuvalette erkekler gibi sadece tavana bakmayız, her yere bakar, oramızı buramızı ölçüp-biçme, büyük-küçük kompleksimiz de yoktur" diyordu... Selahattin Duman da yanıt olarak; "Ayağında dar pantolon/ Elinde binlik şişe/ Erkeklik bu değil kızım/ Erkeksen ayakta işe!.." diyordu... (10 Mart 2007-Hürriyet.)

Duydunuz mu bilmem, Fransa Krallarının Paris'teki en ünlü 'Versailles Sarayı'nda hiç tuvalet yoktur!.. O insanlar aci hallerde koca Saraydan çıkıp da, dışarıdaki tuvaletlere varıncaya kadar, kim bilir kaç kişi donuna etmiştir bugüne kadar, bilen var mı? Bunun tek sebebi de; çok temiz ve kibar görünen Fransızlar, olsa olsa, içinde yaşadıkları konutlarında bok-sidik kokusu duymak istememeleridir herhalde? Ama insan hali işte; ya oraya gelen konuklardan prostadı olan varsa? Ya feci şekilde ishal hali varsa? İnsanlar altlarına kaçırmışlardır yemin olsun, e bu daha kötü değil mi? Yoksa kral ve kraliçeler bir kaba yapıp, hizmetliler dışarı mı atıyorlardı, ne!?

Neyse, bu kötü kokular saçan konu üzerinde uzunca durduk, bugünkü yazımızı da bir Orhan Veli şiiriyle bitirelim: 'Kapalıçarşı!..'

"Giyilmemiş çamaşırlar nasıl kokar bilirsin/ Sandık odalarında/Senin de dükkânın öyle kokar işte/ Ablamı tanımazsın/ Hürriyette gelin olacaktı yaşasaydı/ Bu teller onun telleri/ Bu duvak onun duvağı işte/ Ya bu camlardaki kadınlar/  Bu mavi mavi/ Bu yeşil yeşil fistanlı/ Geceleri de ayakta mı dururlar böyle/ Ya şu pembezar gömlek/ Onun da bir hikâyesi yok mu/ Kapalıçarşı deyip de geçme/ Kapalı Çarşı/ Kapalı kutu!.."            Sakin KOŞAR...

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI