Bize Özgü Haberler ve Yorumlar !?
Biliyorsunuz ki, son yıllarda ülkemiz pek çok konuda pek ileri gitti, Avrupalılar bizi kıskanır oldular, yeryüzündeki işleri bitirdik de, artık 'Uzay' çalışmalarına da başladık ya!? Tabii, böyle bir ülke insanlarına ait haberler de çok değişti, akıllar almaz oldu, artık hiçbir şeye şaşırmaz olduk ya!? İşte bunlara örnek yeni haberlerden bazıları ve yorumları:
---Ağustos ayı başında Konya'da husumetli iki aileden birinin 'Mehmet Altun (33)' isimli evlâdı; hasım ailenin evine gidip, dördü kadın olmak üzere 7 kişiyi tabancayla katletmişti ya? Bu hasım ailenin katil evlâdı yakalandığında, ifadesini aynen şöyle vermiş: "...Ben oraya, hasmımız Dedeoğulları'nın evine uzlaşma yapmak için gitmiştim, ama orada bana iyi davranmadılar, silâhımı kullanmak zorunda kaldım, ama asla hiçbirini öldürme kastım yoktu!.." demiş, iyi mi?
Öldürme kastı yokmuş ama, sadece 7 kişiyi öldürmüş!.. Ba ba baaa... Mazallah, ya 'öldürme kastı' olsaydı kaç kişiyi öldürecekti bu vatandaş!? İşte bu ifade bile, bizim insanlarımızı nasıl iyi eğittiğimizin göstergesi olarak karşımızda durmuyor mu? Yediğimiz nanelere nasıl da sadece lâfla çözümler buluyoruz baksanıza!.. Zati bütün işlerimiz böyle değil mi, ha!?
---Adana'da üniversiteye hazırlanan 21 yaşındaki lise mezunu kızımız E.K.; sınav sonuçları açıklanınca Hukuk Fakültesi'ne giremeyeceğini anlayıp, çok morali bozulmuş... Bu durumunu sosyal medyada açıklamış... Bunu öğrenen Ali D. (25) isimli çok yardımsever ruhlu oğlumuz, hemen yine sosyal medyadan bu dertli kızımıza ulaşıp; kendisinin çok sayıda Hukuk Fakültesi Dekanı tanıdığı olduğunu, eğer isterse, hemen Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ne kaydını yaptırabileceğini söylemiş... Bu teklife balıklama atlayan kızımız, Ali D.'nin verdiği adrese koşarak gelmiş, dört defa tecavüze uğradıktan sonra elinden kurtulabilmiş, hemen bu tecavüzcüden şikâyetçi olmuş, Ali D. hemen tutuklanmış...
İyi de; puanı tutmayan birinin Hukuk Fakültesi'ne girmesi mümkün mü? Bu iş kişisel ahlâka, edebe ve yasalara uygun mu? Bu ayıplı iş yapılmış olsa bile, kızımızın hiç hakkı olmadığı halde, rahatça orada okuyacak mıydı yani? Yahu, tabii ki tecavüz bir suçtur ve cezası da olacaktır, ama ya kızımızın bu akılsızca davranışlarına ne demeli!? Okullarımızda bu tür eğitimler verilmiyor da, çocuklarımız bu tuzaklara böyle kolayca ondan mı düşüyorlar, ha!?
---Turizm Cenneti Muğla'mız, bu seferlik yangınlardan ufak-tefek sıyrıklarla direkten döndü!.. Ya Termik Santraller yansaydı!? Ya şehir ve yerleşim merkezleri vatandaşların büyük gayretleriyle kurtarılmasaydı!? Belki Muğla ve turistik İlçeleri harita üzerinden silinip gidecekti!? Her şeylerini kaybeden biz Muğlalılar, sadece kıçlarımızda donlarımızla orta yerde kalakalacaktık!? Günelrce yapılan haberler ve fotoğraflar kanıt olarak orta yerde duruyor!.. Peki, sebep ne!?
Hiç eğip-bükmeye gerek yok; Orman Bakanlığı hiçbir yangın söndürme tedbiri almamış, her yıl geleneksel olarak hazır bulundurulan 'Yangın Söndürme Ekipleri' dışında, hiçbir hazırlık yapmamış!.. Devlet büyüklerimiz desen; birisi "Türk Hava Kurumu'nda uçak var ama, motorlarına kuşlar yuva yapmışlar" derken, biri çıkıp; "THK envanterinde uçak - muçak yok!.." diyordu... Birileri de; "Bu yangın söndürme işi Orman Bakanlığı'nın değil, Büyükşehir Belediyelerinin görevidir!" diyordu... Biz bu sözleri Muğlalılar olarak hiç unutmayacağız!..
Halbuki olması gereken neydi? Bölge olarak hep bu yangın tehdidinde olduğumuzdan, büyük bir yangın söndürme uçak filosunu yılın 12 ayında hazır bulundurmaktı!.. Umarız, bu yaşadığımız büyük tehlikeler, sorumlu olanların akıllarını başlarına getirir de, bundan sonra ilk müdahaleleri zamanında yaparlar, bizleri yine lâf cambazlığı ile uyutmaya kalkışmazlar!.. Çünkü bizler artık lâf değil, akılcı icraatlar istiyoruz!.. Sakin KOŞAR...