ÇAĞDAŞ KAFA İLERİ, 'İLKEL KAFA' GERİ GERİ BAKAR !..

ÇAĞDAŞ KAFA İLERİ, 'İLKEL KAFA' GERİ GERİ BAKAR !..

Türk toplumu ve dünya olarak 2020 yılında görmediğimiz kalmadı!.. Bırakın işsizliği, ekonomik bozukluğu, bırakın üretimin düşüp, ithalâtın azıp da, ihracatın gerilediğini de; şu bir tek "Covid-19" virüs salgınının verdiği zarar her şeye bedeldi!.. 2020 yılı sonu itibariyle dünyada yaklaşık 50 Milyon insanın bu virüsten ölmesi, 900 Milyona yakın insanın virüse yakalanması, bu olayı hepimizin birinci derdi, birinci sorunu yapmıştır!..

Eskiden beri bu tip salgın hastalıkların ilk çıkış merkezi olarak, hep 'Ortadoğu' bilinirdi!.. Başta "İpek Yolu" olmak üzere, çoğu ticaret yolları oralardan geçtiği için, bu hastalıkları da kervanlarla ticaret yapanlar dünyaya yayarlardı... Her ne hikmettense, Tanrı bütün zenginlikleri de, her türlü entrikaları, kalleşliği, pislik işleri ve eğlenceleri de buralara vermişti!.. 'Dinler Tarihi'ne de baktığınızda, "Putperestlik (Tibet)", "Konfüçyüs (Çin)" ve "Totenizm (Kızılderililer)" dışındaki bütün 'Kutsal Kitaplı veya Kitapsız' dinler hep buralardan çıkmıştır!.. Çünkü çaresiz halk bir dine yönelip de, aradığını onda bulamayıp çaresiz kalınca, başka bir dine geçiyor, artık oradan medet umuyordu!.. El ve vücut temizliği ile hijyene, hele yiyeceklerde hiç sağlığa dikkat etmezler, mikrobun ve hastalığın temeli olurlardı...

Atalarımız Osmanlılar da, ilk kez Padişah Yavuz Sultan Selim'in 1514'te İran Şahı İsmail'i yenip, 1517'de de Memlüklüleri yok edince, 'Halifeliği' Osmanlı Padişahlarına taşıdı, Mekke ve Medine Emiri Şerif Ebû Berakât kendiliğinden teslim oldu... 1590'da Padişah III. Murat zamanında Irak ve İran'ın bir bölümü alındı... Padişah IV. Murat zamanında 1639'da Bağdat'ın işgaliyle, Osmanlılar Ortadoğu'ya iyice yerleşmiş oldu... Ondan sonra da başımıza gelmeyen kalmadı, hiç derdimiz eksik olmadı, Suudi Arabiyya ve Yemen Çöllerinde nice evlâtlarımızı bu kalleş Araplar yüzünden kaybedip, karşılığında da, oralara sadece hizmet edip, beyhude masraf etmekten öte hiç bir kazancımız olmadı!.. Başta 'Yemen Türküsü' olmak üzere, bütün acıklı ve can yakan türkülerimiz hep o yerlere aittir!..

Kurtarıcımız ve Kurucumuz Yüce Atatürk de bir Osmanlı Subayı olarak o çöllerde çok savaştı, Ortadoğu'nun rezilliğini gördü ve bu Türkiye Cumhuriyeti devletini kurunca da; "Yönünüzü çağdaş Batı'ya çeviriniz!" diye işte bunun için söylemişti!.. Peki, 1950 yılından sonra iktidara gelen birçok parti bu sözü dinlemeyerek, insanlarımızı çağdaş eğitim ve yaşamdan uzaklaştırmak için ellerinden geleni yaptılar, Osmanlıdaki geri dönüşü yeniden başlattılar!.. Petrolün hatırına Araplarla pek samimi diyaloglara giriştiler, çağdaş eğitim yerine, artık hurafelere önem veren kadroları iş başına getirmeye çalışıyorlar!..

Örneğin; Aralık ayı ortalarında devam eden bütçe görüşmelerinde sayın Tarım Bakanı, bugün çiftçilerimizde ne kadar traktör olduğunun sayısını ve kıyaslamasını yaparken, tam 90 sene geriye giderek, taa 1930 yıllarıyla karşılaştırma yapmaya kalktı!.. Uzağa gitmeye ne gerek vardı; siz iktidara geldiğiniz 2002 yılında kaç traktör, kaç çiftçimiz varmış; 2017, 2018 ve 2019 yıllarında kaç çiftçimiz kalmış, kaç traktörümüz kalmış, kaç insanımız çiftçiliği bırakmış, kaçının tarlası ve traktörü 'Haciz' yoluyla elinden alınmış, bu rakamları halkımıza versenize!.. 2002'de kaç ton buğday ve tarım ürünleri üretiyormuşuz, bugün bunları 136 ülkeden kaç ton olarak ithal eder hale gelmişiz, bunları anlatsanıza!.. Afrika'dan bile 'Saman' ithal ediyorsak eğer, sizler hangi tarım başarısından bahsediyorsunuz ki!?

Lütfen çıkın da, sadece 'Konya İlimiz' kadar olan Hollanda'nın tarım üretimi ve Dolar bazında satış rakamları ile bizim tarım üretimi ve satışımız rakamlarını, basın önüne çıkıp da bir söyler misiniz!? Hem iktidar ve hem Muhalefet milletvekillerimize soruyoruz; "Biz pamuk üretimimize, tütüne, afyona, şeker pancarına neden 'Kota' koyduk, bunu yürekten bize bir anlatır mısınız!?" Merhum Ecevit 1974'te şöyle demişti; "Ben kendi toprağımda ne yetiştireceğime kendim karar veririm, kimse buna karışamaz!" dedi, sonra ne oldu bize efendiler, neden istediğimiz ürünü yetiştiremiyoruz bakayım!? Bütçe görüşmelerinde iktidardan ziyade, biz muhalefetten bu gerçekleri duymak isterdik, ama boşuna bekledik!..       Sakin KOŞAR...

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI