Eskiyen Siyasette, Yeni Gelişmeler !?

Eskiyen Siyasette, Yeni Gelişmeler !?

24 Mart 2021 Çarşamba günü yapılan AKP 7. Olağan Kongresi sonrasında, kabinede bazı değişiklikler yapılacağı söylentileri kaç gündür devam ediyordu... Ankara kulislerinde en öne geçen söylenti ise; "DYP'li Eski Başbakan sayın Tansu Çiller'in, bu yeni kabinede Dışişleri Bakanı yapılacağı" yönündeydi... Eski Bankacı olan eşi Özer Çiller'in, uzun zamandır yurt dışında yatırımcılar aradığını hepimiz biliyorduk... Kimisi bu atamayı olumsuz bulurken, kimisi de balıklama atlıyorlardı, bakalım Tansu Çiller ne yapacak?..

Benim naçizane fikrimi sorarsanız eğer, ben böyle bir teklifi sayın Çiller'in hemen kabul edeceğini düşünenlerdenim!.. Alışılan koltukların kolay bırakılmayacağını 70 yıllık ömrümde çok sık gördüm!.. Ancak, bu işe eski partisi, onu 'Başbakan' yapan partilileri ne cevap verirler, işte orasını pek kestiremiyorum!? Yöremizdeki DYP'li arkadaşları biz de yakından tanıyoruz, biraz inatçı ve aksi huyludurlar, bu işe pek sıcak bakmayabilirler!? Bekleyip, göreceğiz...

AKP Kongresi'nin ertesi günü, 25 Mart günkü Korkusuz Gazetesi yazarı sayın Ahmet Takan; "Kongre manifestosu fos çıktı!.. Sayın Erdoğan çok konuştu ama, hiçbir şey söylemedi!.. Geleceğe yönelik, Türkiye'nin sıkıntılı çıkmazlarına çözüm olacak hiçbir öngörü bulamadım!.. Çok dillendirdiği Anayasa'dan 'Türk ve Atatürk'ün çıkarılacağı bir Anayasa olacağa benziyor!.. Tükenmişlik sendromu yaşıyor AKP!.. Sayın Erdoğan suni teneffüs yapıyor, ama iyileşme belirtisi yok!.." diyordu...

Yandaş medya dışındaki hemen bütün gazeteler ve gazeteciler de aynı görüşleri yansıtıyorlardı ve diyorlardı ki; "En heyecansız, en boş vaatli kongre oldu" diyorlardı...

Örneğin; aynı günkü Sözcü Gazetesi yazarı sayın Yılmaz Özdil de; "...Adem Mestan'ın MEB olacağı, Ali Osman Kirazoğlu'nun Enerji Bakanı, Timur Ayvazlı'nın Tarım Bakanı olmalarına kesin gözüyle bakılıyor... Diyeceksiniz ki, 'bunlar kim!?' Ben de bilmiyorum!.. Bilmiyorum ama, siz neyi merak ediyorsunuz, onu hakikaten merak ediyorum!? Kim olduklarının bir önemi var mı kardeşim!? Ulaştırma Bakanı Ali Osman Bey değil de, Bestegül Hanım olsaydı, sizin için fark eder miydi!? Yani, Tayyip Erdoğan'ın Bakan yapmak istediğini, Tayyip Erdoğan itiraz mı edecekti!?" diye yazıyordu... Yani, 'bu son kongrede hiç merak ve heyecan yoktu' demek istiyordu...

Ancak yayımlanan fotoğraflar hiç iç açıcı değildi; ne maske vardı, ne mesafe!.. Hani her gün bizden istediğiniz bu titizliğe ne oldu!? Statlarda seyircisiz maçlar oynanırken, esnaflar üçte/ bir kapasite ile masa ve sandalyede müşteri hizmeti verirken, beş dakika geç kalan esnaflara hemen binlerce lira cezalar kesilirken, bu kongre görüntülerinin hali neydi öyle!? Bu sadece oraya katılanlara bir kötülük değil de, bütün ülke insanlarımıza karşı işlenmiş bir suç ve günah değil miydi!? Bakalım bundan sonra günlük vaka sayıları kaç Bin kişiye çıkacak, bekleyip de göreceğiz inşallah!.. Peki, bütün bunların sorumlusu kim olacak!? Hiç günahı olmayan öğrenci çocuklarımız mı, basın mı, maskeden ötürü ağzı-burnu bere içindeki sağlık çalışanlarımız mı?

Ülkemizde I. Dünya Savaşı sırasındaki kıtlıkta, halk 'süpürge tohumu-nohut-yulaf-arpa' karışımı unla yapılan ve kişi başına 400 dirhem ekmekle besleniyor, beyaz buğday unu ekmeği de sadece hastanelere veriliyordu... Bir gün 'İaşe Reisi İsmail Hakkı Paşa' yakın dostu olan Talat Paşa'nın evine bir kucak bu beyaz ekmekten göndererek torpil yapar... Akşam yemeğinde bunları gören dürüst Talat Paşa'nın tepesi atar!.. Ekmekleri son dilimine kadar toplayıp, İaşe Reisi'ne şu notla geri gönderir: "Yanlışlıkla bizim eve gelen bu hastane ekmeklerini, esas adresi neresiyse oraya gönderiniz!.."

İşte devlet adamlığı, işte liyakat, işte vicdan, işte dürüstlük budur!.. Son yıllarda bu özelliklerimizi ne yazık ki ziyadesiyle kaybettik!..                     Sakin KOŞAR...

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI