82 bin zeytin ağacı, 18.762 hektar orman, 57 köy: Muğla'nın yaşam alanları madene kurban

82 bin zeytin ağacı, 18.762 hektar orman, 57 köy: Muğla'nın yaşam alanları madene kurban

Muğla Büyükşehir Belediyesi'nin hazırladığı rapor, TBMM komisyonunda kabul edilen yasa teklifinin yaratacağı tahribatın boyutlarını gözler önüne serdi. Rapora göre, teklifin yasalaşması halinde Muğla'da 25 köy maden sahası içinde kalacak, 57 köy doğrudan etkilenecek. Raporda ayrıca, yaklaşık 5.670 binanın maden faaliyetlerinden etkileneceği, 4.255 hektar zeytinlik alanın zarar göreceği, yaklaşık 82 bin zeytin ağacının yok olacağı, , 10.490 hektar tarım alanı, 1.298 hektar doğal sit alanının ise maden faaliyetlerine açılacağı belirtildi.

Haber Merkezi

Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu'nda kabul edilen "Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi", Muğla başta olmak üzere birçok bölgedeki zeytinlikleri, ormanları, meraları ve su kaynaklarını tehdit ediyor. Muğla Büyükşehir Belediyesi tarafından hazırlanan kapsamlı rapor, yasa teklifinin çevresel etkilerini ve hukuki sakıncalarını gözler önüne seriyor. Rapora göre, kkanun teklifi ile 3573 Sayılı Zeytinciliğin Islahı Hakkında Kanun devre dışı bırakılarak zeytinlik alanlar madenciliğe açılıyor. Milas ve Yatağan'daki kömür sahalarında yapılacak genişleme ile 4.255 hektar zeytinlik alan zarar görecek, yaklaşık 82 bin zeytin ağacı yok olacak. Teklifin ekindeki harita ve koordinat bilgileri, doğrudan Muğla'nın Akbelen, Milas ve Yatağan bölgelerindeki yaşam alanlarını hedef alıyor.

ORMAN, MERA VE TARIM ALANLARI MADENE AÇILIYOR

Yapılacak yasal değişikliklerle 18.762 hektar orman, 10.490 hektar tarım alanı, 1.298 hektar doğal sit alanı ve binlerce dönüm mera alanı madencilik faaliyetlerine açılacak. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nın "kritik ve stratejik maden" tanımlamasıyla bu alanlarda acele kamulaştırma yapılabilecek, çevresel etkiler göz ardı edilecek.

SU KAYNAKLARINA CİDDİ RİSK

Madencilik faaliyetleri, Muğla'nın içme ve sulama suyu sağlayan akiferlerini doğrudan etkileyecek. Bahçeyaka, Bozarmut ve Turgut-Dipsiz akiferleri gibi kritik yeraltı su kaynakları, yeraltı kazıları ve susuzlaştırma işlemleriyle tehdit altında. Çamköy-Karacahisar yeraltı havzasındaki su kaynakları da 200 bin kişinin su ihtiyacını karşılamasına rağmen, maden genişlemesi nedeniyle ciddi risk altında.

ÇED SÜRECİ ASKIYA ALINIYOR

Kanun teklifi ile birlikte Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) süreçleri işlevsiz hale getiriliyor. Orman, sulak alan ve sit alanlarında yapılacak projelere ilişkin 4 ay içinde kurum görüşü bildirilmezse "izin verilmiş sayılacak". Ayrıca daha önce izin verilen alanlara sonradan olumsuz görüş bildirmek yasaklanıyor.

ANAYASA VE İKLİM KANUNU'NA AYKIRI

Muğla Büyükşehir Belediyesi raporunda, teklifin Anayasa'nın 56. maddesi, Çevre Kanunu, İklim Kanunu ve ilgili birçok yönetmeliğe aykırı olduğu vurgulanıyor. Zeytincilik yasası ve yeraltı sularının korunmasına ilişkin düzenlemelere doğrudan karşı gelen teklif, iklim değişikliği ile mücadele hedeflerine de zarar verecek nitelikte.

BİYOÇEŞİTLİLİK TEHDİT ALTINDA

Muğla, Türkiye'nin en zengin endemik tür çeşitliliğine sahip illerinden biri. "Nuh'un Gemisi" veritabanına göre kentte 2.518 takson, bunlardan 340'ı endemik, 23'ü yerel endemik. Akbelen ve çevresinde yapılacak madencilik çalışmaları, bu biyolojik çeşitliliği yok etme riski taşıyor.

MUĞLA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ'NDEN UYARI

Muğla Büyükşehir Belediyesi, söz konusu teklifin yasalaşması durumunda geri dönülemez çevresel tahribatların yaşanacağını ve yasal kazanımların kaybedileceğini belirtti. Belediye, kamuoyunu ve yetkilileri çevreyi, halk sağlığını ve tarımsal üretimi koruma konusunda duyarlı olmaya çağırdı.

 

DİĞER HABERLER