TBMM'de görüşülen ve enerji ile madencilik faaliyetlerini hızlandırmayı amaçlayan torba yasa, doğa ile insanı karşı karşıya getirdi. Bölgeden canlı yayın yapan "Görkemli Hatıralar" programına katılan Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras, "Bu bir siyasi mücadele değil, biz yaşamı savunuyoruz" diyerek, yasa ile birlikte zeytinliklerin, tarım alanlarının ve binlerce yıllık kültürün yok olma tehdidi altında olduğunu söyledi. Enerji alanındaki özelleştirmelerin sona ermesi gerektiğini vurgulayan Aras, enerji üretiminin kamulaştırılması ve Etibank benzeri bir yapının tekrar kurulması gerektiğini ifade etti. Aras, " Bu yasa doğaya ve kültüre ihanet" dedi.
Haber Merkezi
Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde, enerji ve madencilik yatırımlarını hızlandırmaya yönelik "torba yasa teklifi" tartışmaları büyüyor. Yaklaşık 26 saat süren komisyon görüşmelerinin ardından teklif, TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu'ndan geçti. Ancak teklifin Meclis Genel Kurulu'na gelmeden önce bile toplumda yarattığı tepki dalga dalga yayılıyor. En sert tepki ise doğası, zeytinlikleri ve kültürel mirasıyla tanınan Muğla'nın Milas ilçesinden geldi.
Milas'tan canlı yayın yapan "Görkemli Hatıralar" programına katılan Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras, torba yasayla birlikte yaşam alanlarının tehdit altına girdiğini belirterek, yasaya sert sözlerle karşı çıktı. "Bu siyasi değil, yaşamsal bir mücadeledir" diyen Aras, yasanın getirdiği ÇED süreçlerinin baypas edilmesi ve acele kamulaştırmanın kolaylaştırılması gibi maddelerin köylüye, üreticiye, doğaya ihanet anlamına geldiğini vurguladı.
"ZEYTİNİ TAŞIYAMAZSIN; KÖKÜ TOPRAĞIN KENDİSİDİR"
Yasada "zeytin ağaçlarının taşınabileceği" yönündeki ifadeleri eleştiren Aras, "Sen bir zeytin diktin mi, gördün mü? Binlerce yıllık zeytinlik taşınmaz, taşınamaz!" diyerek tepkisini dile getirdi. Aras, "Zeytin bu toprağın ruhudur. Onu başka yere taşırsan ölür. Bu ağaçlar burada yaşamak için evrimleşti. Taşımak demek, öldürmek demektir" dedi.
"250 BİN VERİP KÖYLÜYE 'GİT BURADAN' DİYORLAR!"
Acele kamulaştırmayla ilgili olarak da ciddi eleştiriler getiren Aras, bir dönüm tarım arazisinin kamulaştırma bedelinin 250-300 bin TL civarında olduğunu belirterek, "Bu arazilerde insanlar geçimini sağlıyor. 250 bin lira verip 'çek git' diyemezsiniz. Milas'ta kira 30 bin lira, on ay bile geçinemez!" dedi.
"ENERJİ ÖZELLEŞEMEZ, ETİBANK GERİ DÖNMELİ"
Enerji alanındaki özelleştirmelerin sona ermesi gerektiğini vurgulayan Aras, enerji üretiminin kamulaştırılması ve Etibank benzeri bir yapının tekrar kurulması gerektiğini ifade etti. "Sağlık, eğitim ve enerji kamusal alanlardır. Ranta kurban edilemez. Bu yasa kimin için çıkarılıyor? Zeytin için mi, yaşam için mi, yoksa üç-beş kartel için mi?" diyerek sorular yöneltti.
Zeytin ağacının kutsallığına da vurgu yapan Aras, "Zeytin sadece bir ürün değildir. Kültürdür, yaşamdır, inançtır. Kur'an-ı Kerim'de geçen bir ağaçtan bahsediyoruz. Binlerce yıl önce dikilmiş bu ağaçlara dokunamazsınız!" diye konuştu.