Selimiye'deki projeye tepki: "Yeri kiralayan MUÇEV, MUÇEV'in Genel Müdürü, Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürü"

CHP Muğla Milletvekili Cumhur Uzun, Marmaris Selimiye'de Datça-Bozburun Özel Çevre Koruma Bölgesi sınırlarında planlanan 145 yat kapasiteli yat limanı projesini TBMM gündemine taşıdı. Proje alanının, Bakanlık bürokratlarının yönetiminde bulunan MUÇEV tarafından kiralanmış olmasını ve MUÇEV Genel Müdürü ile Bakanlık Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürünün aynı kişi olmasını eleştiren Uzun, "Koruma alanlarında yatırımcı kimliğiyle kiracı olan bir kişi aynı zamanda korumadan sorumlu genel müdürlük görevini nasıl yürütmektedir?" dedi.

Haber Merkezi

CHP Muğla Milletvekili Cumhur Uzun, Muğla'nın Marmaris ilçesi Selimiye Mahallesi'nde, Datça-Bozburun Özel Çevre Koruma Bölgesi sınırları içinde planlanan 145 yat kapasiteli yat limanı projesini TBMM gündemine taşıdı. Uzun, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum'un yanıtlaması istemiyle yazılı soru önergesi sundu.

Uzun, proje için verilen ÇED Olumlu kararının, bölge halkının ve koruma statülerinin göz ardı edildiğini belirterek, sürecin çıkar çatışması ve denetim eksikliği içerdiğini savundu. Proje alanının, Bakanlık bürokratlarının yönetiminde bulunan MUÇEV tarafından kiralanmış olmasını ve MUÇEV Genel Müdürü ile Bakanlık Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürünün aynı kişi olmasını eleştiren Uzun, "Koruma alanlarında yatırımcı kimliğiyle kiracı olan bir kişi aynı zamanda korumadan sorumlu genel müdürlük görevini nasıl yürütmektedir?" dedi.

Selimiye'nin deniz çayırları, hassas ekosistemi ve doğal liman yapısıyla korunması gereken bir alan olduğunu vurgulayan Uzun, Marmaris Belediyesi ve MUSKİ'nin olumsuz görüşlerine rağmen kararın verilmesini eleştirdi. Uzun, projenin bilimsel verilere, yerel yönetimlerin ve halkın iradesine rağmen dayatıldığını, kıyıların planlı değil, rant odaklı yönetildiğini savundu.

Uzun, açıklamasını şu sözlerle sürdürdü: "Bu süreç şeffaf değildir, kamu yararı içermemektedir. Selimiye'de olan biten, münferit bir proje değil; kıyıların sistematik biçimde sermayeye açılmasının yeni bir halkasıdır. Bir an önce bu yanlış karardan dönülmesi için mücadelemize devam edeceğiz."

 

DİĞER HABERLER