ELZEM BİR SORUNUN ÇÖZÜM ALANIDIR VE ÇOK ÖNEMLİDİR!

 ELZEM BİR SORUNUN ÇÖZÜM ALANIDIR VE ÇOK ÖNEMLİDİR!

Çok iyi bilinir ki, bir şehrin genel tuvaletleri temiz ve pırıl pırılsa, o şehrin belediye başkanının alnından şap diye öpmek gerekir. Ama aksi görüntülerle karşılaşılırsa, içinizden bazı şeyler mırıldanmakta hakkınızdır. Mesela; çay bahçelerinde, cafelerde, pastanelerde, restoranlarda, arkadaşlarınızla otururken, bir ara ihtiyacınız için çıktığınız, örneğin: Pastane tuvaletinin temizlik görüntüsünü, dönüşte, övücü güzel cümlelerle arkadaşlarınızla konuşabilir, tuvalet temizliğinin öneminden üstüne basa basa söz edersiniz.

 Öte taraftan; konut tuvaletleri, marka olmuş işletmeler, kamu hizmeti veren bina tuvaletleri, oteller, özel işletmeler müşterisine pırıl pırıl WC ile hizmet sunar. Bunlar bilinirken ve görülürken, herhangi bir zamanda doğal ihtiyacınızı gidermek için, uğradığınız en yakınınızdaki, varsa belediyeye veya camiye ait WC ler bazı il ve ilçelerde tek kelime ile rezalettir. Belediyeler ve camiler bu yerleri ihmal etme bakımından en önde gelirler. Üstüne üstlük o kirliliğin içine girip, birde para ödersiniz.

 Örneğin: Belediyeler hizmete soktukları tuvaletlerin temizliği için niçin personel çalıştırmaz?! Çalıştırmaz çünkü personel yetersizdir. Onun için ihaleye verilir, oradan üç kuruş para kazanılarak şehrin genel tuvalet sorunu çözülmüş olur. Ama halk nezdinde çözülmüş müdür? Tabii ki, hayır!

 WC' nin temizliği artık kiralayanın anlayışına bırakılır! Denetim mi? Ha, o iş yılda bir iki kere yapılır! 5-10 saniyelik denetleme yeter artar! Artık bir daha öbür sene gelinir ve şööyle bir bakılır. Çünkü tuvalet güya tertemizdir, bal dök güzelce yıka(!)

Cami tuvaletleri(Yeni düzenlemelerin dışında) kalanları en kötü tuvalet kategorisindedir. İyi malzeme kullanılmadan çok eskiden yapılmıştır, görünümü de kullanımı da, fevkalade berbattır. O yılların insanları, temizlik konusunda günümüz insanı gibi fevkaladelik beklentisi içinde olmadığından, durumu irdelemezdi. Oysa günümüzde, her şey dikkatli ve ayrıntılı incelenmektedir.

 Örneğin: Camilere maaşlı temizlik görevlisi alınmaz! Neden? Çünkü meccanen temizleyen vardır. Tuvaletleri için ise; fakir, kimi kimsesi olmayan, herhangi bir yerden yardım almayan, bir yaşlı kadını: "Gel tuvaletlerin temizliğini yap, giren çıkandan para kazan" Denir. Ama çoğunlukla para veren olmaz. O soğuk kış günlerinde, bakımsız köhne yerde oturur, girip çıkanın arkasından temizlik yapar, para istediği zaman, Yurttaş: "Ne parası, burası cami" Demeyi kendine yakıştırır.(Yaşanmış olay)

 Diyanet İşleri Başkanlığı birçok bakanlıktan daha büyük bütçeye sahiptir. Devletin yaptıkları dışında, camiler genellikle varsıl kişilerin veya katkı konularak yurttaş işbirliği ile yapılır. Ancak bu camiler içinde, tuvaletlerinin günümüz temizlik kurallarına uymayanı çoğunluktadır! Çünkü bakımsız ve denetimsizdir. Kirlilik hiçbir yere yakışmaz, özellikle tuvaletlere! Bu nedenle camilere temizlik görevlisi istihdam edilmesi hali dışarıdan yardım beklentisi alışkanlığını, ortadan kaldırır.

 Müslüman insan abdest alırken, evindeki temizliği şıklığı ve malzeme kalitesini camide de, bulmayı ister. Yaşlı evinde klozet kullanır. Camide ise klasiğini!(Tabii beli ve dizi izin verirse) Hele, para ile cami tuvaletini kullanma alışkanlığı sonlanmalıdır. Zaten halk, caminin tefrişini ve temizliğine inancı gereği yardımcı olmaktadır. Hatta Cami tuvaletlerinin bile bakım ve onarımlarını hayırseverler üstlenmektedir. Her zaman yardımla bu işlerin yürütülmesi ve bu alışkanlığın sürdürülmesi de, uygun değildir. Çünkü öyle durumlar, Diyanet İşleri Başkanlığının bütçesinin az olduğu yıllarda olabiliyordu.

 Halk vergisini veriyor, karşılığını da hizmet olarak istemesi doğal hakkıdır. Şehrimizde birkaç genel WC vardır. Belediye yıllardır bu çirkinlikleri kiraya verir. Ama işe bakın ki, yurttaş ödediği vergilerle yapılan tuvalete ücretli girer! Bu konuyu defalarca köşeme alıp, belli aralıklarla yazdım! Ama bugün üç kuruşluk tuvalet ihalesinden alınan paraya belediyelerin artık ihtiyacı yok. Yerel yönetimler, halka hak ettiği hizmeti vermek zorundadır ve onun için seçilmiştir! Önemsiz gibi görülen genel WC hizmeti, önem arz eder! Çünkü o hizmet, günlük yaşamda sürekli ihtiyaç duyulan elzem bir sorunun çözüm alanıdır üstüne üstlük bu hizmet yerel yönetimin saygınlığıdır!

 Şimdilik iki ayrı WC ücretsiz kullanıma dönüştürüldü. Küçüğü nün, yetersiz olduğu kanaatindeyim. Hemen bitişiğindeki işyerinin de, bu amaç için düzenlenmesi halinde, yurttaşı daraç bir alandan kurtarıp, rahatlatacaktır.

Yerel yönetici; ücretsiz WC kullanım önerimin isabetli olduğunu dikkate alma nezaketi ve olgunluğunu göstermiş ve halk için bu yararlı hizmeti uygulamaya koymuştur. Kendi adıma teşekkür ediyor ve samimi düşünce ile alkışlıyorum. 

Amma velâkin, yeni düzenlenen ve hizmete giren yer altındaki, WC' ye (3) pisuar konulması, hangi mühendisin dâhiyane kararıdır bilmiyorum. Vallahi bravo! Allah aşkına; günde yüzlerce yurttaşın geçtiği, bayramlarda ve özel günlerde gösterilerin yapıldığı, sergilerin açıldığı, kutlamaların gerçekleştirildiği, zaman içinde Kızılay'ın kan aldığı, ayrıca çeşitli etkinliklerden ötürü yüzlerce yurttaşın toplandığı o noktada, tuvalete 3 pisuar koymak nasıl bir düşünce, nasıl bir hesap işidir? Neden 5-6 değil de 3 tanedir? Bin nüfuslu bir köyde bile, muhtar böyle bir yanlışa itiraz eder! 

Ayrıca 4-5 yaş ve biraz daha küçük çocukların kullanabileceği, bir/iki pisuar niye aklınıza gelmedi? Bu bir deneyimsizlik midir, yoksa adamsendecilik midir? Büyük bir WC yerine, koca alanı depo olarak ayırmışsınız!? Amacınız depo alanı oluşturmak mıydı, yoksa gelişen şehre mükemmel ve büyük bir WC yapmak mıydı? Hayret ki, hayret! Eğer kapalı bölümleri, pisuar niyetine kullansınlar diye düşünüyorsanız, vallahi pes!!!

Gelelim Vehbi'nin kerrakesine! Koca Han'ı öyle acayip şekilde resmedeceğinize, bir metre boyunda maket yaptırsaydınız; daha ilginç, daha şık ve daha hoş olmaz mıydı? Nostaljik duygular yaşanmaz mıydı? Yapılan resim yurttaşı çok güldürüyor! Hani aklınızda bulunsun diye yazdım.

 

 

 

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI