"GÖRÜNEN KÖY KILAVUZ İSTEMEZ !.."

 

            "GÖRÜNEN KÖY KILAVUZ İSTEMEZ !.."

Önümüzde yaklaşan '31 Mart 2024 Yerel Seçimleri' var biliyorsunuz? Partiler milletin oylarını alabilmek için kıyasıya yarışırken, birbirlerine demediklerini bırakmazken, ister-istemez insanın aklına da geçmiş yılların ilginç seçimleri geliyor tabii...

Örneğin; 1983'te sürpriz şekilde tek başına iktidara gelen Turgut Özal'ın Anavatan Partisi... 1989'daki yerel seçimlerde Erdal İnönü'nün "Limon gibi sıkacağız!" sloganlı partisi SHP'nin büyük başarısı... 1999 genel seçimlerinde CHP, tarihinde ilk defa 'Sandık Dibinde Kalan' parti oldu, Meclis'e giremedi, Genel Başkan Deniz Baykal istifa etti, Bülent Ecevit'in DSP'si koalisyonla iktidara geldi, Ecevit yeniden Başbakan oldu... 03 Kasım 2002 genel seçimlerinde daha 1,5 yıllık parti olan AKP iktidar oldu, tek muhalefet partisi olarak CHP Meclis'e girerken, "ANAP, DYP, MHP, MSP" gibi diğer bütün partiler 'Sandık Dibinde' kaldılar!.. Siyasette ileri bakarken, bu ilginç ve geçmiş tarihi olaylar da asla unutulmamalı, olan-bitenler hep göz önünde bulundurulmalıdır!..

Benim naçiz düşünceme göre; 31 Mart 2024 yerel seçimlerinde iktidar partisi AKP beklediği başarıyı gösteremeyecek, ülkenin içinde bulunduğu ekonomik durum, işsizlik, enflasyon, pahalılık, iç ve dış borçların sıkıntıları, iktidara çok büyük oy kaybettirecek!? Daha önceki genel seçimlerde bazı partilerle yaptıkları ittifakla başarı sağlamışlardı, ancak bu yerel seçimlerde bu ittifak onların çok büyük oy kaybına sebep olacak!? Bu kaybı, 2024 yılı maaş zamları bile kurtaramayacak, tıpkı 1989'da ve 1992'de ANAP'ın başına gelenler, şimdiki iktidarın da oy kaybına sebep olacaktır!?

Çünkü neden? O dönemde de ANAP iktidarına bir rehavet çökmüş, her partiye tepeden bakmaya başlamış, her haber kanallarında ve siyasi oturumlarda muhalefet partisi milletvekillerini iş bilmezlikle, yeteneksizlikle, dünya ekonomik gidişinden bihaber insanlar olduklarını yüzlerine karşı haykırıyor, her yerde onları küçümsüyorlardı!.. Milletvekilleri desen, iyice zıvanadan çıkmışlar; Meclis tavanına çiğ köfteler atıyor, Meclis bahçesinde lâhmacun-çiğ köfte partileri veriyor, Şanlıurfa'dan merhum Kazancı Bedii saz ekibini üç günlüğüne 'eşek yükü ' paralarlar getirip 'Sıra Geceleri' düzenliyor, eğlenceye katılan Milletvekilleri; çıkardıkları kravatlarını başlarına bağlayıp, gömlek kollarını sıvayıp, ceketlerini de bellerine asıp, yöresel oyunlarını oynuyorlardı!.. Arşivler yalan söylemez, millet bunları görüp, seçimlerde birer birer iplerini çekmişti, hatırladınız mı!?

Şimdi yine bakıyoruz; yine millet aç-bilâç gezerken, 24 Aralık'a kadar bu iktidar partisi Meclis bahçesinde Diyarbakır ciğeri-çöp şiş-ızgara tavuk partileri düzenliyor, magazin basını diline düşen iktidar partisiyle alay edercesine, manşetlerinden şöyle haberler geçiyorlar: "Aç olan Meclis avlusuna koşsun, beleş ciğer-şiş-köfte ile karınlarını doyursunlar!.." diyorlar... Maçlarda, yollarda, kuyruklarda ve hatta Meclis kürsüsü önünde yumruk, tekme, kavga, ağız dolusu hakaretlerin önüne geçilmez oldu!.. Daha 11 Aralık günkü Meclis Genel Kurulu'nda bile, İsrail ile dış ilişkiler yüzünden eleştirdiği AKP yüzünden, aniden kürsüde kalp krizi geçiren SP Kocaeli Milletvekili yere düşerken, AKP sıralarından kendisine; "Allah'ın gazabı böyle olur işte, eden bulur!" diye bağıranlar duyulmuştu... Orada bir insan ölümle pençeleşirken bunu söyleyebilmek hangi vicdana sığar!? Bu davranışlar hiç de hayra alâmet değildi!.. Eski bir AKP milletvekili olan Ankaragücü Takımı Başkanı, gidip sahada Başhakemi bir yumrukta indiriyor!.. Tabii ki bu olayların seçimlerde bir yansıması olacaktır, iktidar partisi eski günlerini mumla arayacaktır!..

Ülkede ortam buyken, başta CHP olmak üzere, muhalefet partilerinin telaşlanmalarına, illâ 'İttifak' yapacağız diye, olmadık işlerle enerjilerini harcamalarına gerek var mı? Bu abes işlerle vakit geçireceklerine, gidip halka neler yapacaklarını, ülke insanlarındaki bu umutsuzluğu nasıl bertaraf edeceklerini anlatsınlar, zaten canı burnuna gelmiş olan esnafı, çiftçisi, memuru, işçisi, emeklisi de oylarıyla bunun karşılığını kendilerine vereceklerdir!? Olmadık partilerle ittifak yerine, esas adres halktır, halk!..                 Sakin KOŞAR...

 

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI