Yine 4 gün tatili olan bir dinî bayramı daha geride bıraktık... 2023 yılı Kurban Bayramında trafik kazalarında 110 ölümüz, 13.236 yaralımız vardı!.. 2024 Kurban Bayramında ise 72 ölümüz ve 12.274 yaralımız oldu!.. Bu rakamlara 'Kadına Şiddet' ve kurbanlık hayvanını keserken ölen ve yaralanan insanlarımız dahil değildir, bunlar sadece trafik kazası kurbanlarımızdır!..
05 Haziran 2025 Perşembe günü öğleyin başlayan arife gününden itibaren yine yollara düşen insanlarımız; şehirlerarası otobüslerle, minibüslerle, özel araçları, karavanları, motosikletleri ile yolları doldurdular... İlk kaza haberi Konya'dan geldi: Kazayı bir yolcu otobüsü yapmış, 1 ölü ve 26 yaralımız vardı!.. Bakalım bu bayram sonunda rakamlar ne olacaktı, bekleyip göreceğiz... Bizim anlamadığımız ise şu: Başımızdaki iktidar bu konunun uzmanlarını görevlendirip de; "savaşlarda bile ölmeyen bu kadar insanın, neden üç-beş günlük bayram tatillerinde ölüyorlar; nedir bu işin esas sebebi!? Yollar mı yetersiz, sürücüler mi yeteneksiz, araçlar mı düzensiz, yoksa denetimler ve cezalar mı yetersiz!?" diye neden bilimsel araştırmaları yapılmıyor!.. Tek bildikleri ise cezaları arttırıp, biraz daha fazla para tahsil etmek!.. Bu hangi sorunu çözecekse artık...
Aziz halkımız bu bayramda da kurbanlık hayvanlarını kendileri kesmeye kalktıkları için, yine kesmedik yerlerini bırakmadılar, hastanelerin 'Acil' bölümlerinde yine sıraya girdiler!.. İlk kaza haberi İstanbul-Sultanbeyli'den geldi!.. Sargı içindeki sol elinden kanlar akan Hacı Emmiye, arkasından sürekli kavga eden Hacı Nine ha bire bağırıyordu; "Sen ömründe bir tavuk bile kesmemiştin, koskoca Erkeci nasıl kesecektin ki? Al işte böyle kolunu kurban ediverdin!.." derken, Hacı Emmi arkasına bile bakmadan; "Yahu kasaplar kesmek için üç Bin TL istediler, bu parayı nasıl onlara verecektim ki!?" diye kendini savunuyordu... Bakalım bu bayramda yurt sathından kaç 'Acemi Kasap' haberi gelecek, göreceğiz inşallah!..
İşte benim aziz halkımın düşüncesi böyledir; 20 Bin TL kurbanlık hayvana para bulur, kestirecek kasap parasından kaçınırlar!.. Madem yeterli paran yoktu, ne diye kurban kesersin be Hacı Emmim!.. Yüce dinimizin gereklerini çok iyi bilen din adamlarımız; "Paran varsa Hacca gidersin, paran varsa kurban kesersin, yeterli paran varsa hayır yaparsın" demiyorlar mı? Parası olmayana bunları yapmanın zorunlu olmadığını kaç kere daha anlatacaklar!..
M.Ö. 6'ncı yüzyılda İyonyalı Pisagor şöyle diyordu: "Bu insanlar, hayvanları katlettikleri sürece, birbirlerini de öldürmeye devam edeceklerdir!" diyordu... Aradan geçen 2.600 yıldır Pisagor'un dediği aynen devam etmiyor mu? Bayramın ilk günü Sözcü'deki köşesinde sayın Yılmaz Özdil de her Kurban Bayramında olanları anlatıp; "Bayram bizim neyimize, zaten hepimiz kurbanlığız!.." diye yazısını bitiriyordu...
Bayram öncesinde sosyal medyada da çok güzel 'Kurbanlık' fotoğraflar ve altlarında ilginç espriler yayımlanıyordu: Kurban etmek için bir İneği satın almaya gelen üç kişiyi gören tecrübeli İnek, hemen sol arka bacağını eğip, topallayarak yürümeye başlıyordu... Çünkü çok iyi biliyordu ki; sakatlığı olan bir hayvan kurban edilemezdi, bu numarayla kesilmekten kurtuluyordu!.. Bir başka fotoğrafta; kaçan kurbanlığı kovalayan iki kişiye Dana saldırıyor, adamlar bir elektrik direğine çıkıyorlar ve onlara şöyle bağırıyordu: "Kurban Bayramı geçene kadar oradan aşağı inmek yok, yoksa ikinizin de pestilini çıkarırım!.." diye böğürüyordu... Bir başka Dana dama çıkmış, ellerinde iplerle etrafına dizilen adamlara; "Takvimlerde yanlışlık var, Kurban Bayramı üç ay sonra, hadi şimdi evinize gidin, beni de rahat bırakın!.." diye bağırıyordu...
Kazalarla, ölü ve yaralılarla, kaçan danalar ve kendini kesen acemi kasaplarla bir 'Kurban Bayramını' daha gride bıraktık!.. Bayram öncesi İlçe dışında olduğum için yazamadım; "tüm değerli okuyucularımın Bayramını yürekten kutluyor, bundan sonra her günümüz Bayram gibi olsun inşallah" diyorum... Sakin KOŞAR...