AYASOFYA'YA DA KAMYONLA GİRDİLER !?

Evet, bizim ihtiyar nesle bunları görmek de nasip oldu sonunda!.. Rüyamızda görsek bile inanamayacağımız bu ve buna benzer nice olayları, sanki 'çok normalmiş gibi' yaşamaya başladık!.. Bu bizim nesil hakikaten çok mu şanslı, yoksa aklımızın köşesinden bile geçmeyecek bu garabetleri gerçekten mi yaşıyoruz, ne !?

Ben bu haberi okuduktan sonra gerçekten çok merak ettim; günümüzün sayın 'Kültür ve Turizm Bakanı' hâlâ koltuğunda oturuyor mu, yoksa bu haberi duyar duymaz istifa edip de bu görevini bıraktı mı !? Yaptığım kısa bir araştırma sonucunda, tıpkı 78 kişinin öldüğü 'Kartalkaya Turizm Oteli Vakası' sonrasında olduğu gibi, ne yazık ki hâlâ koltuğunda oturuyormuş...

Sevgili dostlar, bu 'Ayasofya'ya Kamyonlarla Girme' konusu, gerçekten yenilir-yutulur bir olay değildir!.. Tam da Papa 14. Leo'nun İznik-Konsili'ye geleceği sırada, ilk önce bir Kilise olarak yapılan, daha sonra bizim İstanbul'u fethetmemiz sonrasında Cami'ye çevrilen bu 1.500 yıllık tarihi yapı, bütün dünya Hıristiyanları ve biz Müslümanlar tarafından 'Kutsal Yapı' olarak kabul edilir ve bu bir dünya mirasıdır!.. Yani, böyle bir tarihi ve kutsal mekâna kamyonlarla, dozerlerle girilecek zamanı şimdi mi buldunuz!? Hem bu tarihi yapı, bunca ağırlığa dayanabilecek mi? Nasıl böyle bir cehaletle orada bazı onarım işler yaparsınız!?

Ünlü tarihçilerimizden Prof. Dr. İlber Ortaylı bu olayı duyar duymaz kendi sosyal medyasından çok büyük tepki gösterdi ve dedi ki; "Ayasofya bu yükü gerçekten kaldıramaz; mimariden hiç anlamıyorlar!.. Bırakın kamyonu, vinci. Oraya araba bile giremez!.. Bu müdahalelerin tesiri er, ya da geç ortaya çıkacak. Yapının altı tamamen dehlizlerle dolu; her gelen Ayasofya'ya babasının mülkü gibi davranıyor. Tekrar söylüyorum: O yapı çökerse dünya bunun faturasını Türklere çıkaracak. Peki, ne kadar ton yük kaldırabileceğini nereden biliyorlar? Bu işleri yapanlar hangi veriye dayanıyorlar? Anthemios'a mı sordular Mimar Sinan'a mı? Konuyla ilgili daha detaylı bir yazıyı hafta sonu yazacağım" dedi...

Biliyorsunuz, 1.500 yıl kadar önce bu devasa yapıyı Kilise olarak Anthemios yapmış, çeşitli deprem sonralarında, Osmanlı döneminde de Mimar Sinan tamiratlarını yapmıştı... Şimdi kalkıp da oraya ağır tonajlı kamyonlarla, dozerlerle girmek hangi akla hizmettir!? Kime sordunuz, kimlerle bunun teatrisini yaptınız da; "fillerin züccaciye dükkânına girmesi gibi" bu eşsiz, kutsal ve tarihi mekâna girdiniz!? Allah hepinize biraz akıl-fikir versin, e mi !?

Ben daha önce de defalarca yazmıştım; kulaktan dolma dini bilgilerle insanları kandıran bazı soytarılar, bu mekânın çok kutsal olduğunu cehalet erbabı bazı kişilere anlatıp, onları zaman zaman yanlış yönlendiriyorlar; buradan bir parça koparıp götürmenin, bu cahilleri Cennet'e götüreceğini söylüyorlardı!.. Bu yüzden Ayasofya'nın bazı tarihi ve oymalı ağaç kapıları, bu cahiller tarafından 'Kemiriliyor' ve yapıya büyük zarar veriyorlardı!.. Ne yazık ki bu durum, bizim aslan Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından hiç dile getirilip de, bu safsatalara inanmamaları gerektiği, hiç halkımıza anlatılmadı!..  Tabii, onların çok sık ve ailecek yurt dışı gezileri, hac ve umre ziyaretleri ile elin Müslüman ülkelerine yardım yetiştirmek... gibi çok daha önemli işleri vardı, kendi insanlarımıza ayıracakları yeterli zamanları yoktu!..

Sadece bunlar olsa iyi... Son 20 yıldır bizim Muğla'nın en bakir koyları, en güzel turizm alanları betona boğularak, denizleri doldurularak, yeni turistik oteller yapılarak tahrif edildi!.. Güzelim Fok Balığı, Su Tavuğu yuvaları, Karatte Karattelerin üredikleri kumsalları yağma edildi, yanan her yere tatil evleri ve oteller dikildi!.. Bu yıkım daha ne zamana kadar sürecek, ne zaman biraz akıl ve bilim verilerine göre işler yapacağız, sabırla bekliyoruz ama, ardı arkası bir türlü kesilmiyor!.. Allah sonumuzu hayreylesin inşallah...        Sakin KOŞAR...

YAZARIN DİĞER YAZILARI