Hani hastane, okul, garaj kafelerinde, her gün değişen ve gel-geç müşterilere çay-kahve içmeleri için verilen plâstik bardaklar vardır ya? İçindeki çay-kahveler içilince tek gidecekleri yer, oralardaki çöplüklerdir ya? Sizleri bilemem ama; ben şu son günlerde yaptıkları rezaletler ve onları bu pis işlerinde kullanan, güya CHP'li Gürsel Tekin, Barış Yarkadaş, Mehmet Sevigen, Lütfü Savaş ve hatta eskimiş Genel Başkan Bay Kemal'e baktıkça; onların yüzlerinde de tıpkı 'bir kullanımlık' bu plâstik bardakların siluetlerini görüyorum!..
Aylardır birilerinin gazına gelip de, kendilerini bir halt zanneden bu isimler, hayatta babalarının bile yapmadığı iyilikleri yapan partileri CHP'yi yerin dibine sokmak için ellerinden geleni yaptılar: Kimisi 'Kayyum' atandı, hiçbir temeli olmayan, yanında gerçek CHP'li kimsenin bulunmadığı adamlarla, güya "İstanbul CHP İl Başkanlığını" yürütmeye kalkıştı; seçim yapmak istedi olmadı; Başkanlığın tüm araçlarını trafikten men ettirmeye çalıştı, olmadı; olağanüstü kongrenin yapıldığı 21 Eylül 2025 tarihine kadar boş binanın boş odasındaki bomboş masada, günlerce havanda su dövdü!.. Etrafına topladığı yandaş medyanın yavan gazetecileriyle sürekli afaki, temeli olmayan haberler üretmeye çalıştı!.. Bunları yaparken sürekli yalan söyledi, hiç yüzü de kızarmadı, sonuçta çöpe atıldı!..
Barış Yarkadaş, sürekli yandaş medya TV programlarına özellikle çağırıldı, orada boş teneke gibi öttürüldü!.. Bunların aklına uyan Bay Kemal de, partisine yapılan tüm saldırılara sessiz kaldığı gibi; Ankara-Tandoğan'daki mitinge gelmedi, partinin 09 Eylül günkü '102. Kuruluş Yıldönümüne' katılmadı, 21 Eylül'deki olağanüstü kongreye de, davet edildiği halde yine orada olmadı!.. Bunlar kendilerini kim ve ne zannediyorlar acaba!? En önemli günlerinde partisi yanında olmayanların, bizim kalbimizde ve gönlümüzde ne işleri var!? Artık biz de sizleri muhatap almıyor, hiç saygı da duymuyoruz!..
Hatırlayanlarınız vardır; bu köşede '12 Eylül 2025' tarihinde "CHP'ye İhanet Edenler Derhal Partiden Atılmalı!.." başlıklı bir yazı yazmış, okuyucularımdan çok büyük ilgi görmüştü!.. Artık sayın Genel Başkan Özgür Özel, böyle çöpler yüzünden çok sıkıntı çekti, iki yıl içinde tam 'Üç Defa Genel Başkan' seçildi... Son kongrede de, geçerli '835 Oyun Tamamını' alarak yine Genel Başkan oldu, bazı ayak oyunlarıyla onun ayağının kaymasını 'dört gözle-heyecanla-ellerini ovuşturarak' bekleyenler yine havalarını aldılar!.. Ben Genel Başkan ve Yönetiminin yerinde olsam; artık bir dakika bile beklemez, bunların hepsini -kesin ihraç- talebiyle Yüksek Disiplin Kuruluna sevk edip, artık partiyle alâkalarını tamamen keserdim!.. Bakalım onlar ne yapacaklar !?" demiştim...
Duydunuz mu bilmem; yanındaki yalakalardan biri Gürsel Tekin'e; "Bay Kemal Olağanüstü Kongreye gidecek mi?" diye sorunca, o da hemen ve kendinden emin şekilde; "Bugüne kadar sayın Kılıçdaroğlu bana danışmadan hiç bir işi yapmadı, kesinlikle gitmez" demiş, iyi mi? Peki, bunu Bay Kemal duymadı mı? Günlerdir niye bu adama cevabını vermiyor!? Gerçekten o adamdan çekindiği bir şeyler mi var acaba!?
Her programda, sanki dağ başındaymış gibi, sanki yanındakilerin 'işitme özrü' varmış gibi bağıra bağıra konuşan Barış Yarkadaş'a da bir çift sözüm var; "Epey gayret ettin ama, şu CHP'yi bir türlü bölemediniz, işiniz bitti çöp oldunuz!.. Göreceksin, bundan sonra o yandaş medya seni asla arayıp-sormaz!.. Sen en iyisi, nerede pehlivan güreşi yapılıyorsa, hemen oraya 'CAZGIRLIK' yapmak için koş, içindeki bu kin ateşini artık oralarda söndür, zati başka bir halta da yaramazsın, olur mu benim güzel kardeşim, hadi ikile artık!.."
Düne kadar bunlara destek veren Abdülkadir Selvi ve Cem Küçük de bunlar için; "Artık kaybettiğinizi anlayın, siyasetten çekilin" dediler; yani, kullanıldılar ve atıldılar işte!..
Bu insanları iyi tanıyın, sakın ola bütün bu yaptıklarını da unutmayın!.. Çocuklarınızı yetiştirirken, iyi birer insan olmalarını sağlarken; "Bu amcalarının yaptıklarının, konuşmalarının tam tersini yapmalarını tembih edin, görüntülerini gösterin; göreceksiniz mükemmel çocuklar olarak yetişecek, vatan için çok hayırlı işler yapacaklardır!?" Sakin KOŞAR...