Çocuk katili İsrail'in, yıllardan beri Filistinlilere yaptıklarını hep beraber gördük... Bu eli kanlı İsrail, Ortadoğu'da var olduğundan beri zaman zaman bazı İslâm ülkelerine (Mısır, Lübnan, Ürdün, Suriye, Yemen gibi...) hava saldırıları yaptı, durduk yerde askeri ve sivil uçaklarını yok etti!.. Zaman zaman geniş istihbarat güçleri sayesinde, İslâm ülkelerinin en önemli yöneticilerini 'nokta atışlarıyla' suikastlar düzenledi, kimisini kaçırdı kimisini yok etti!.. Daha düne kadar Suriye ve Golan Tepelerine bomba yağdırırken, 12 Haziran 2025 gecesi de İran'ı bombalamaya başladı!.. Bir türlü dur-durak bilmiyor, kimseden çekinmiyor, fütursuzca yaptığı saldırılarla ülkelerin en önemli tesislerini yıkıp, insanlarını yok ediyor!..
İyi de; dünya üzerinde tam 54 tane İslâm Ülkesi var, nüfusları da 2 Milyar kişiyi geçmiş vaziyette!.. Bu ülkelerin çoğu zengin, büyük petrol-doğalgaz-maden gelirleri var!.. Bu kadar İslâm Ülkesi, 1960'lı yıllardan beri bu eli kanlı İsrail'in, sürekli sınır komşusu olan İslâm Ülkelerine yaptıklarını, diğer İslâm ülkeleri görmüyorlar mı !? Yıllardan beri bu ülkelerle toplantı yaparlar, birlikte hareket etmek için büyük bütçelerle bazı Uluslararası Dernekler kurdular, yüzlerce defa toplantılar yaptılar, büyük büyük lâflar eder, birilerine gözdağları verirler, hani neyi başardılar!?
Bu toplantılarda en fazla harcamayı Suudi Arabiyya yapar, her toplantıda -İran Heyeti hariç-büyük saygı görürler!.. Amerika ile ilişkilerinden dolayı, İranlılar bunları sevmez, her toplantı sırasında birbirlerine şıpıdık terlikleriyle saldırır, araya giren diğer ülke temsilcileri de hep bu kavgaları ayırırlardı... Bir keresinde İran delegesi Suudi Arabiyya delegesinin kulağını ısırmış, Bahreyn delegesi bu kulağı ağzından alamamış, İran delegesinin burnunu sıkarak nefessiz bırakıp, Suudi'nin kulağını kurtarmıştı, hatırlayınız...
Son saldırının adını İsrail; "Yükselen Aslan" sloganıyla başlattı... Yahudi inanışına göre; istenildiğinde silaha dönüşebilen 'Yahuda Aslanı' eski Yahudi Krallığının sembolü idi... İran da buna karşılık; kırmızı renkli 'İntikam Bayrağını' göndere çekti!.. İsrail ayrıca, bu saldırılarla topraklarını genişletme bahanesi olarak "Vadedilmiş Topraklar" sloganını kullanıyor, iyi mi? Yahu, milyonlarca yıl önce Güneş'ten koparak hepimize yurt olmuş bu topraklar, bu gezegende doğan herkesin doğal hakkıdır!.. İsrail kalkıp, eski verimli 'Mezopotamya' civarına kadar, bu toprakların kendilerine vadedildiğini iddia ediyor!.. Ulan bu dünya sadece size babanızdan mı miras kaldı kardeşim!? Eyy İsrail Başbakanı eli kanlı Netanyahu; bu 'Milenyum Yılında' bu saçmalık ve bunca arsızlık ne demek yahu!?
Neyse... Bu mevzular çok derin ve uzundur, bugünlük bu kadar yeter... ABD Başkanı Donald Trump, daha üç hafta kadar önce 'Ortadoğu Ziyaretleri' yapmış, en katmerlisi Suudi Arabiyya olmak üzere; BAE, Kuveyt ve Katar ile Yüz Milyarlarca Dolarlık yeni ticaret anlaşmaları yaptı, bunların çoğu da 'Silah' idi... Hepsi de Müslüman ülkelerdi!.. İsrail'in en büyük destekçisi olan ABD Başkanı, İsrail'in 12 Haziranda İran'a saldırısı sonrası ne dedi: "İsrail çok güzel ve mükemmel şekilde saldırdı, çok iyi de netice aldı! Ben kaç kez İran'ı uyardım, ama anlamadılar" dedi, değil mi? Eee, bu adamlarla birer İslâm Ülkesi olarak hâlâ ticarete devam edecekler mi acaba? Hani İslâm Birlikleri toplantıları ne oldu, hani İslâm kardeşliği!? Bunlar, İngiltere-Fransa-Almanya yanında, eli kanlı İsrail'e en çok yardımı yapan ülkenin ABD olduğunu bilmiyorlar mı? Bunlarla birlik olunsa ne olur, İslâm Kardeşliği yeminleri etseniz kaç yazar; bütün yaptıkları mal gibi orta yerde duruyor işte!.. Araplara güvenilmeyeceğini kurtarıcımız ve kurucumuz büyük Atatürk bilmiyor muydu, onun için yüzünü 'Çağdaş Batı'ya' çevirmemiş miydi? Bunların kendilerine bile hayırları yok, bize mi olacak!?
Artık bizim yöneticiler oturup düşünmeli; yeni, akılcı ve kalıcı politikalarla, bu ortamda nasıl davranmamız ve kime güvenmemiz gerektiğini tartışarak, Atatürk'ün; "Yurtta Sulh, Dünyada Sulh!" vasiyetine uygun hareket etmelidirler... Sakin KOŞAR...