Siz o manzaraları bilirsiniz; ülkedeki pahalılığı, işsizliği, icra ve iflâsları, eğitim ve sağlıktaki kötü gidişatı perdelemek, yolsuzlukları unutturmak, bunların konuşulup-tartışılmasına mani olmak için, adına ne yazık ki 'Gazeteci' denilen bu lüzumsuz insanların haritalar önünde yaptıkları şovları yıllardır kanıksadık, alıştık, hiç ilgi de duymuyoruz artık!.. Sonucun böyle olduğu, hepsinin çok düşük 'izlenme oranlarından' da belli olmuyor mu zaten?
Yandaş TV kanalların haber stüdyolarını hepiniz biliyorsunuz: Çok geniş odaların duvarlarının hepsinde devasa ekranlar, bu ekranlara anında olay görüntüleri-haritalar-istatistikler yansıtılıp, önünde biriken üç-beş yandaş gazeteci-uzman-akademisyen-hukukçu-ekonomist, hepsinin elinde uzayıp-kısalan metal çubuklar, havanda su döverek, genelde bizi pek ilgilendirmeyen konular üzerine saatlerce ahkâm keser dururlar ya? Son günlerde de işledikleri iki konudan biri "Gazze Barışı", ikincisi de "Ortadoğu'da Yeni Dengeler..."
Peki, Gazze'de ne olmuştu? II. Dünya Savaşı'nın acımasız diktatörü 'Adolf Hitler'i bile gölgede bırakan, İsrail Başbakanı 'Binyamin Netanyahu'; ABD-İngiltere-Almanya desteği ile Gazze'yi dümdüz etti, gariban halkının sağ kalanlarının ülkelerinden kaçmalarına sebep oldu değil mi? İspanya, İran ve Pakistan... gibi birkaç duyarlı ülke dışında, bu katillere tavır alan, somut bir şeyler yapan kimse yoktu!.. Özellikle Müslüman-Arap Ülkeleri, ABD şerri ve korkusundan bu katil İsrail'e hiçbir yaptırım uygulamadılar, sadece 'Kuru Lâflarla' kınamakla yetindiler!..
Şimdi orada (Güya) barış yapmak için gösterişli çaba sarf edenleri görüyoruz: ABD Başkanı Trump İsrail'e gidiyor, 12 ülke Lideri Mısır'da toplanıyor, esir değişimi filân yapıyorlar!.. İyi de kardeşim, ortada 'Gazze' diye bir yerleşim bırakılmadı ki!.. Amerika'nın yardım olarak İsrail'e gönderdiği son teknoloji ürünü füzeler ve silahlarla, Gazze dümdüz edildi, hatta 70 metre derinlerini bile 'zırh delici' füzelerle darmadağın ettiler!.. Şimdi 'Barış (!)' için heyecanla toplanan bu liderler, daha düne kadar neredeydiler, bu yıkıma neden 'DUR!' demediler!?
Hep alışıldığı gibi, yine beş-on gün sürecek bu kâğıt üzerindeki barışı, göreceksiniz ki ilk bozan, yine İsrail-Netanyahu olacaktır!.. Daha şimdiden; "Bu barışı bize saldırmak için yapıyorlar!" demeye başladı bile... İki günde 500 Bin kadar Gazzeli aç ve sefil insanlar eski yerleşim yerlerine döndüler; ama orada artık ne evleri-damları-hayvanları vardı, ne bahçeleri, ne de kullanabilecekleri bir tek eşyaları kalmıştı!.. Hepsi İsrail bombardımanlarında yanıp-yıkılıp-yok olup gitmişti!.. Yine göreceksiniz ki; bu kadar muhtaç ve çaresiz insan, birkaç günlük 'Barış' uykusunun ardından, yine İsrail saldırılarına maruz kalacak; biraz daha can zayiatları sonunda bu insanlar tekrar geri kaçacaklardır!.. Zaten ABD ve İsrail'in amaçları da budur!.. Barış toplantıları yapan ülke liderleri, sadece onlara 'figüranlık' yapmaktadırlar!.. Ebedi netice, Gazze ve Filistin'in işgalidir, bunu herkes anlamalı artık...
"Nobel Barış Ödülü" hatırına, Başkan Trump Netanyahu'ya karşı biraz sert tutum sergiledi, barışa zorladı; Nobel Ödülü de başkasına verilince, işler yine eskisi gibi devam edecektir: ABD İsrail'e destek verecek, eli kanlı Netanyahu da saldırı ve cinayetlerine devam edecektir!.. Barış için beyhude koşturan liderler kendi kendilerine övünürken, yandaş medyanın 'eli çubuklu' uyduruk gazetecileri, yaptıkları ucuz şovlarla sadece kendilerini avutacaklardır, göreceksiniz!.. Yani Ortadoğu'da birkaç ay sonra yine "Eski Hamam, Eski Tas" uygulamaları aynen devam edecektir!..
Biliyor musunuz; dünyanın en fakir devlet başkanı olan 'Uruguay Lideri Jose Majica'ya, 2015 yılında 'Nobel Barış Ödülü' verilmiş, ödülü ve parayı reddetmişti!.. 12 Bin Dolarlık maaşının % 90'ını her ay fakir-fukaraya dağıtırdı, Devlet Başkanı Sarayını ve bir gün olsun devletin makam araçlarını hiç kullanmadı!.. Ama; "Grönland'ı bana satacaksınız... Kanada Devleti bizim olacak, Panama Kanalı bizim malımız... Gazze'yi biz alıp, oraya kumarhane yapacağız!.." diyen ABD Başkanı Trump; araya Netanyahu gibi 'aracılar' da koyarak Nobel Ödülünü illâ ve zorla almaya kalkışmıştı, vermediler!.. Tabii, 'Bozacının Şahidi, Netanyahu Gibi Şıracıydı!..' Şu iki devlet adamı arasındaki farkı görüyor musunuz? Böyle adamların yapacakları barıştan ne hayır gelecektir ki zaten... Sakin KOŞAR...