AKP Genel Başkan Yardımcısı Nihat Zeybekçi, Türkiye'de emeklilik yaşının çok düşük olduğunu öne sürdü. Zeybekçi; "Emeklilik yaşıyla ilgili bir düzenleme kesinlikle yapılmalı. Ve bir daha dokunulmamalı" dedi... (Cumhuriyet haberi: 07. 10. 2025.)
Nihat Zeybekçi, basına verdiği röportajda, emeklilik sistemine ilişkin şu ifadeleri kullandı: "Emeklilik yaşı çok düşük. Bu konuda, 'gelecek nesillere ihanet' denebilecek kadar iddialı bir söz söyleyebiliriz. Emeklilik yaşıyla ilgili bir düzenleme orada yok. Ama yapılmalı mı? Evet kesinlikle yapılmalı. Ve bir daha dokunulmamalı. Siyaset ne zaman aciz ve kabiliyetsiz hale geldiğinde bizim oraların tabiriyle 'Yörük, sürüsünden adak vermeye başlamamalı.' İlk dokunduğumuz yer burası olmamalı. Bizim bazı şeyleri milli mutabakatla, her şeyi bir kenara bırakarak Anayasa'ya koymamız lazım. Bunları koyduğunuz zaman bir daha emeklilik yaşına gelip de dokunan olmaz..." dedi...
Evet, sayın iktidar partisi yöneticisi bence de çok haklı!.. Her ülke insanları gibi, bizim ülkemizin insanları da son asırda daha uzun yaşamaya başladılar, Yüce Allah hepimize daha da uzun ömürler ihsan eder inşallah!.. Madem ki bu büyüğümüz konuyu açtı, gelin hep beraber bu düşüncesine destek verelim, şu 'Emeklilik' yaşı ve sürelerini hep beraber uzatalım!.. Madem sayın Nihat Zeybekçi çıkıp da; "Bu durum gelecek nesillere ihanettir!.." diyorsa eğer, herhalde bir bildiği olmalıdır, değil mi?
Bizim ülkemizde 2022 kararına göre; erkeklerin emeklilik yaşı 65, sigorta günü 7.200 gündür... Kadınlarda ise yaş süresi 60 ve prim süresi 7.200 gün olup, 2028 yılından sonra bu prim günü sayısı '9.000' güne çıkacaktır... Peki, TBMM'ye seçilen tüm Milletvekilleri kaç günde emekli oluyorlar? Sadece iki yılda, yani sadece '730 Günde' ve hiç yaşına bakılmaksızın emekli oluyorlar, değil mi? İyi de, 'hak-hukuk-adalet' bu işin neresinde!? Sayın büyüklerimiz, hadi gelin de, bu 'Emeklilik' işini düzeltmeye ilk buradan başlayalım mı, var mısınız!?
Herkes çok iyi biliyor ki, ülkede ekonomik durum çok bozuk!.. Her gün iflâs eden esnaf, konkordato ilân eden şirket sayısı artık sayılamaz boyutlara ulaştı!.. Çekler ve senetler ödenmiyor, halk kredi kartı borcunu ve kredi taksitlerini ödeyemez halde!.. Ev kiraları, emeklilerin aldıkları maaşların iki katına çıkmış, icralık ve mahkemelik olan çaresiz insan sayımız '30 Milyonlara' dayanmış halde!.. Merkez Bankası Başkanı çıkıp, ekonominin bu hale gelmesinde yine halkı suçlayıp; "Yastık altında saklanan altınlar yüzünden bu hale geldik" diyor!..
Yahu, emekli maaşlarıyla bu insanlar ayın ilk on gününü zor geçiriyorlar, kalan 20 gününü de 'banka kredisi-kredi kartı-aile yardımı' sayesinde tamamlıyorlar!.. 'Ne yastık altı altınları kardeşim!?' Son yıllarda tam bütçe çalışmaları başlıyor, tam maaşlar gerçek enflasyona göre düzenlenecek oluyor, şu bizim aslan 'TÜİK' ortaya çıkıyor, piyasadaki gerçek enflasyonun yarısı kadar bir 'enflasyon hesabıyla' biz emeklilere ve çalışanlara verilecek maaşları kuşa çeviriyor!.. Bakınız 'ENAG ve İTO' enflasyon rakamlarına, hepsinde TÜİK rakamları 'cüce- güdük' kalıyor, neden!? Yıllardan beri kendilerine soruyoruz; "Yahu kardeşim, siz bu 'enflasyon sepeti' içindeki malzemelerin fiyatlarını nereden alıyorsunuz, bize de söyleyin de, biz de gidip oralardan alışverişlerimizi yapalım, ay sonunu rahat geçirelim!" diyoruz, TÜİK duvarlarından ses geliyor, oradaki sayın uzmanlardan çıt çıkmıyor!..
Evet, tekrar söylüyorum; büyüklerimizin şu emeklilik süresi ve yaşı konusunda söylediklerine katılıyoruz; ama önce bu işe 'İki Yılda ve Yaşa Bakmadan Milletvekili Emekliliği' ile işe başlayalım, olur mu? Hadi size hayırlı işler... Sakin KOŞAR...